Günümüzde ameliyatsız estetik uygulamaları oldukça revaçta. Tüm dünyadaki istatistiklere baktığımızda bu uygulamaların her geçen sene artış trendi gösterdiğini ve literatüre yeni uygulamalar eklendiğini görüyoruz. Bu uygulamalar bazen çok etkili olurken, bazen de etkinliğin gösterilmesi ve ispat edilmesi için bir sürenin geçmesi ve yüksek uygulama sayısına ulaşılması gerekiyor. İple yüz germe, iple yüz askılama yada onun bir versiyonu olan örümcek estetiği denilen işlemlerde uygun hastada kullanıldığı takdirde hastayı memnun edebilen bir yöntem.
iple yüz germe nedir ?
Aslında bu yöntem bugün kabaca 2 temel gruba ayrılır. Bunlardan bir tanesinde eriyen bir ipliğimiz vardır ve bu iplik üzerinde eriyen koniler yada kılçıklar bulunur. Yüzü askılamak istediğiniz vektörlere uygun olarak herbir yüz yarısı için 3-6 arası ip kullanarak asma işlemi yaparsınız. Eriyen iplik askılama işlemi yanısıra bir doku uyarılmasına sebep olarak yüzde sıklaşma sağlar.
İple yüz estetiğinin bir versiyonu olan ve farklı isimlerle popüler olan işlemde ise, çeşitli kalınlıklarda burgulu yada kendiliğinden tırtıklı ince dikişler, hiçbir askılama yapmadan belirli vektörler istikametinde deri altına bir iğne yardımıyla bırakılır. Her bir yüz yarısına ihtiyaca bağlı olarak 20-60 arası ip bırakılması genellikle yeterli olmaktadır. bu iplikler erirken oluşan enflamasyon kollajen sentezini uyarmakta ve kısmen geçici bir cilt sıklaşması sağlanmaktadır.
İple yüz estetiği ağrılı bir işlemmidir ?
iple yüz germe estetiği yada iple yüz asma; ofis koşullarında yapılabilen uygulamalardır. Yüzünüze uygulanacak uyuşturucu kremler ve özel soğutucular sayesinde son derece konforlu bir süreç sağlanır, ağrı hissedilmez. Uygulama sırasında sterilite koşullarına özen gösterilmesi gerekir.
İşlem sonrası şişme morluk olur mu ?
İple yüz estetiği yada iple yüz asma işlemleri minimal invaziv prosedürler olup, işlem sonrasında morluk görülmesi sık karşılaşılan bir durum değildir. Kısmi bir ödem genellikle olmakla birlikte, soğuk uygulaması ile genellikle 4-6 saat içerisinde şişlikler tamamen geçer.
Hangi hastalar iple yüz germe ve iple yüz asma estetiği için uygundur ?
Genellikle 45 yaş altı, yüzünde ılımlı bir sarkma olan ve beklentisi gerçekçi olan tüm hastalara bu yöntem katkı sağlar. Daha ileri yaştaki hastalarda ise ancak ılımlı beklentiler dahilinde uygulama yapılabilir. Ancak unutulmaması gereken nokta iple yüz germe estetiğinin bir mucize olmadığıdır. Bu noktada işlemden ne beklediğiniz ve işlemin size nasıl bir katkı sağlayacağı Estetik Cerrahınızla çok iyi tartışılmalı ve analiz edilmelidir.
İple yüz estetiği nin kalıcılık süresi nedir ?
İple yüz germe ve iple yüz asma estetiğinin kalıcılığı kişiden kişiye ve uygulamaya bağlı olarak değişim göstermekle birlikte 18-24 aylık bir kalıcılıktan bahsedilebilir.
İple yüz estetiği diğer ameliyatsız estetik yöntemleriyle birlikte kullanilabilir mi ?
İple yüz asma veya iple yüz germe estetiği; dolgu, botoks, kimyasal peeling, mezoterapi, fraksiyonel lazer, radyofrekans gibi tüm diğer estetik yöntemlerle birlikte kullanılabilir. Zaten etkili ve doğru bir tedavi için bu yöntemlerin birlikte kullanılması büyük önem taşımaktadır.
İple yüz germe estetiğini kim yapar ?
Bu işlem yüz anatomisine son derece hakim olan Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi uzmanları tarafından yapılmalıdır. Aksi takdirde birtakım olumsuz sonuçlarla karşılaşılabilir. Yüz bölgesi hepimiz için son derece önemlidir ve doktor seçiminde özen gösterilmesi gerekir.
Günümüz insanının sosyal aktivitelerindeki artış ve uzayan insan ömrü, ilerleyen yaşlardaki yüz estetiği uygulamalarına ola ilgiyide artırmıştır. artık bir lüks olmaktan çıkmış olan daha çok sosyal yaşantının bir gereği olarak kabul edilen estetik ameliyatlar, her zaman bireyler tarafından kabul görmeyebilir. Burada bazen ameliyatın yarattığı radikal değişim, bazen operasyon sonrası toparlanma süreci, bazende operasyon riskleri kişileri estetik ameliyatlardan uzaklaştırıp, küçük ama etkili dokunuşlar olarak nitelendirdiğimiz ameliyatsız estetik yöntemlerine kanalize etmektedir. Biz estetik cerrahların bu noktada başvurabileceği pekçok alternatif yöntem mevcuttur. Bir cerrah olmanın getirdiği avantajları kullanarak bu küçük ama çok etkili müdahaleler ile adeta harikalar yaratabiliriz. Bu yöntemler tek başına kullanılabileceği gibi çoğu zaman birikte kulllanılmaları ile çok daha etkili sonuçlar sağlanmaktadır. burada kişinin beklentisinin belirlenip, ihtiyaçlarına göre uygun olan protokolün belirlenmesinde kişisel tecrübelerim ve sanatsal bakış açısıönem kazanır. Ameliyatsız estetik uygulamalarının ofis ortamında, 5-10 dk içerisinde gerçekleştirilmesi, herhangibir ağrı, sızıya sebep olması ve işlem sonrasında kişilerin normal hayatlarına devam etmesi bu yöntemleri cazip kılar. Bu yöntemler içerisinde en etkin olanları aşağıda inceleyebiliriz.
Botoks enjeksiyonu
Yüz estetiğinde Botoks enjeksiyonu bugün için artık neredeyse tıpta aspirin benzeri bir kullanım alanına sahiptir. Özellikle estetik cerrahideki geniş ve etkin kullanım alanı ürünün popülarite kazanmasındaki en önemli unsurlardan birisidir. Botoks uygulama bölgesindeki kasları 4-6 aylık sürelerde bloke ederek etkisini gösterir.Uygulama sonrasında 3. günde etki başlar ve 1 haftada maksimum sonuç gözlenir. Aktif mimik kırışıklıklarını gidermede son derece güvenli bir preparat olan botoks enjeksiyonları ile 1-2 dk lık bir uygulama sonrası göz çevresi, alın, kaş arası, dudak üstü kırışıklıklardan kurtulursunuz. Doç.Dr. Serkan Yıldırım tarafından yapılan botoks uygulamasında kişisel deneyim ve tecrübeye dayanarak, doğal görünümünüzü bozmadan sizi daha genç ve canlı gösterecek dozlar, klasik noktalardan farklı noktalara enjekte edilmektedir. Yani aslında botoks enjeksiyonunda Dr. Yıldırımʼın kendi yaklaşımı sayesinde çok daha doğal gençleşmeler sağlanmaktadır. Bunun yanısıra ileri botoks uygulamaları ile, kaş kaldırma, boyun bantları tedavisi, ağız köşesinin yükseltilmesi yine hastalarımıza sıklıkla uygulanan işlemler arasında yer alır. Diğer taraftan botoks enjeksiyonu ile önemli sağlık sorunu olan migren tedavisinde ve aşırı koltuk altı terlemesinin önlenmesinde kliniğimizde çok yüksek oranda hasta memnuniyeti sağlanmaktadır.
Dolgu enjeksiyonu
Ameliyatsız yüz estetiği yöntemlerinin vazgeçilmezlerinden bir diğeri dolgu enjeksiyonlarıdır. Botoks enjeksiyonları ile giderilen mimik kırışıklıklarının bulunduğu alanlarda kalıcı çizgilenmeler göze çarpar. Yada yüzün farklı bölgelerinin birleşim yerlerinde yaş ve mimiklere bağlı olarak derin kıvrımlar meydana gelir.Göz çevresi kırışıklıklar yada burun yanak bileşimi kıvrımı buna örnektir. Dolgu maddelerini bu alanlara enjekte ederek bu kıvrımların derinliğinin hafifletilmesi yada çizgilerin ortadan kaldırılması mümkündür. Vücudumuzda yaygın olarak bulunan bir protein olan Hyaluronik Asitten üretilmiş bu dolgu maddelerinin neredeyse hiçbir alerjik reaksiyonları bulunmaz. Hazırlanış şekli ve molekülün kalınlığına göre 6 ay ile 18 ay arası kalıcılığı olan dolguların uygulaması ofis şartlarında, yaklaşık 10dk. da gerçekleştirilir. İşlem sonrası normal yaşantınıza devam edersiniz. Burada özellikle kaş arası ve göz çevresi uygulamalarında botoks ile dolgu enjeksiyonlarının birlikte kullanılmasının çok daha etkin sonuçlar sağladığını hatırlatmak gerekir. Dolgu enjeksiyonları ile kırışıklık gidermenin yanısıra yüzün anatomik bölgelerine hacim kazandırmak, dolgunlaştırmak mümkündür. Bu kapsamda dolgu enjeksiyonları ile dudak büyütme, elmacık kemiği büyütme, yanak dolgunlaştırma uygulamaları başarılı bir şekilde kliniğimizde gerçekleştirilmektedir. İleri bir teknik beceri gerektiren göz altı çukurların tedavisinde Doç.Dr. Serkan Yıldırım tarafından dolgu uygulamaları ile son derece başarılı sonuçlar elde edilmektedir.
Fraksiyonel lazer (Er-Yag Lazer) ile yüz estetiği
Ameliyatsız yüz estetiği uygulamaları içerisinde fraksiyonel lazer tedavileri önemli bir yere sahiptir. Fraksiyonel Er-Yag lazer uygulaması ile yüzünüzdeki kırışıklıkların giderilmesi, deri altı kollajen doku sentezini uyarılması sonucu deri ve deri altı dokuda sıklaşma ve cildin parlak-canlı bir görünüme kavuşması sağlanmış olur. Yüz bölgesindeki hafif güneş lekelerinin silinmesi ve gözeneklerin sıklaşmasıda yine bu yöntemin önemli avantajları arasındadır.
Fraksiyonel lazer uygulamaları sayesinde işlem sonrasında iyileşme süresi 3-4 gün gibi kısa sürelere çekilmiştir. Uygulama derinliğine bağlı olarak 12-24 saat süren bir kızarıklık, ardından gelen hafif bir pullanma ve 3-5 gün arasında cildin yenilenmesi tamamlanmış olacaktır. Fraksiyonel lazer uygulamaları, klasik yüz gençleştirme lazer uygulamalarına oranla son derece güvenli ve konforlu uygulamalardır.Tüm yüz-boyun gençleştirme işlemlerinin yanısıra, sadece dudak veya göz kenarı(kaz ayakları) çizgileri, göz altı morlukların giderilmeside bu tedaviyle mümkündür. Lazerle yüz gençleştirmede kullanılan diğer yöntemlerle herhangibir olumsuz etkileşime sahip değildir ve birlikte kullanılabilirler. Kullanılan farklı parametreler sayesinde hiç soyulma dönemi olmadan sadece derin dokunun sıklaştırılması ve bu şekilde özellikle alt yüz ve boyun sarkmalarının giderilmeside bu yöntemle mümkün olmaktadır.
Venüs Freeze (darbeli manyetik akım ve multipolar radyofrekans)
Yaşlanmayla birlikte yüzümüzde meydana gelen değişimlerin çok büyük kısmını elastikiyetini kaybetmiş olan deri ve deri altı dokunun yerçekimine karşı direncini kaybetmesi ve yüz dokularının aşağıya doğru sarkması oluşturur. Bunun yanısıra derinin ıyağ dokusunun incelmesi, derinin nem kaybı ve kırışıklıkların derinleşmeside diğer faktörlerdir. Radyofrekans ve magnetik akımı birlikte kullanan Venüs Freeze teknolojisi sayesinde kollajen sentezi artar, bunun yanında deri elastikiyeti ve kanlanmasınında artırıldığıgösterilmiştir. Artmış kan akımı ve damarlanma sayesinde büyüme faktörlerinin sentezi yoğunlaşır böylelikle bir yeniden onarım ve yapılanma sürecide başlatılmış olur. Dolayısıyla ameliyatsız bir yöntemle deri elastikiyetinde artış, kırışıklıklarda azalma, yüz ovalitesinin yeniden kazanılması ve yüz derisinin daha nemli ve canlı gözükmesi sağlanmış olur. Tüm bu kazanımlar için haftada iki seanstan toplamda 4 haftalık bir uygulama yeterli olmaktadır. Venüs Freeze uygulamasının bu kazanımları yüz-boyun ve dekolte bölgesinde kusursuz bir anti-aging sonucu sağlamaktadır. Yüz estetiği amaçlı Venüs Freeze uygulaması mezolifting, prp, botox, dolgu yöntemleri ile kombine edilebilir ve böylelikle neredeyse yüz germe operasyonuna yakın sonuçlar elde eidilir. Elde edilen sonuçların son derece doğal olması, uzun kalıcılık süresi ve işlem sırasında yada sonrasında hastaya hiçbir sıkıntı yaratmaması yöntemin en büyük avantajıdır.
PRP (platelet rich plasma – trombositten zengin plazma)
Vücudumuz aslında hiç durmadan çalışan bir fabrika gibidir. Bu fabrikada yıpranan ve hasar gören dokuların tamiratı ve onarımı için devamlı çalışan hücreler bulunur. Büyüme faktörleri bu onarım ve bakım işlevinin en önemli parçalarıdır. Adeta gençlik aşısı olarak nitelendirebileceğimiz bu özel proteinler tıbbın diğer alanlarında iyileşmeyen yaraların kapanması, eklem içi kıkırdak harabiyetinin onarılması gibi pekçok hastalığın tedavisinde başarıyla kullanılmaktadır. Estetik alanında bu büyüme faktörlerinin kullanılması ise son yıllarda gündeme gelmiştir.Kendi kanınızdaki yenilenme gücü olarak adlandırabileceğimiz bu uygulama için 8-10ml lik kan tüplerine kişinin kanı alınır ve santrifüj edilir. Santrifüj sonrası büyüme faktörlerinden son derece zengin bir plazma sıvısı elde edilir. Bu sıvını mezoterapi tekniğinde olduğu gibi çok ince iğneler ile yüz derisi altına enjekte edilmesiyle yüz derisinde bir yeniden onarım ve yapılanma süreci başlatılmış olur. Anti-aging amaçlı PRP uygulamalarında 15 günlük aralıklarla yapılacak toplam 3 seanslık bir kür uygulaması yeterli olmaktadır. Böyle bir uygulamanın genelikle 2 yıllık aralıklarla tekrarlanması tavsiye edilmektedir. 3 seanslık bir kürden yaklaşık 6-8 hafta sonra sonuç görülmeye başlanır. Yüz derisinde elastikiyet artışı, derinin daha canlı ve nemli durması, leke problemlerininhafiflemesi, kırışıklıkların azalmasıyöntemin sağladığı kazanımlardır. PRP uygulamasında dışarıdan farkedilen değişikliklerin çok daha ötesinde bir onarım süreci yaşanmaktadır. Yaşlılık ve çevresel faktörlere bağlı olarak hasar gören yüz-boyun derisindeki tüm olumsuzlukların giderildiği bu süreçte aslında uzun vadeli kazanımlar söz konusudur.PRP uygulamalarında elde edilecek başarı için kullanılacak kitin kalitesi son derece önem taşımaktadır, zira elde edilen büyüme faktörü oranı direkt olarak kullanılan kitle alakalıdır.Kliniğimizde PRP nin mucidi Regenlab firmasına ait kitler kullanılmaktadır. PRP uygulaması botox, dolgu, mezolifting gibi diğer ameliyatsız estetik uygulamaları ile birlikte kullanıldığında elde edilecek sonuçlar çok daha etkili ve kalıcı olmaktadır.Kliniğimizde ıuyguladığımız özel protokoller ile mezolifting ve Venüs Freeze uygulamaları ile kombine edilen PRP tedavilerinin sonuçları oldukça etkileyicidir.
Mezolifting
Fransız ekolünün tıp dünyasına tanıtmış olduğu mezoterapi-mezolifting uygulamaları artık günümüzde ameliyatsız estetik yöntemlerinin vazgeçilmez unsurlarından birisi haline gelmiştir. Yoğun bir bakım süreci olarak adlandırabileceğimiz mezolifting uygulamalarında, deri ve deri altı dokunun ihtiyacı olan pekçok protein, aminoasit, mineral, vitamin ve büyüme faktörü çok noktadan direkt olarak deri altına verilir. Özellikle kısa sürede sonuç almak isteyen bireyler için daha ideal olan yöntemde 1-2 haftalık aralıklarla 4 seanslık bir kür uygulaması ve ardından 3 ay süreyle ayda bir uygulama yapılması yeterli olmaktadır.Genellikle bu tedavi protokolünün 18 ayda bir tekrarlanması önerilir. Mezolifting uygulaması sonrasında yüz ve boyundaki sarkmaların hafiflediği, derinin sıklaştığı, kırışıklık ve çizgilerin azaldığı yada kaybolduğu gözlenir. Ayrıca kullanılanürünlerin nem artırıcı özelliği nedeniyle daha parlak ve canlı bir cilt görünümü sağlanmış olur. Mezolifting yöntemi diğer ameliyatsız yüz estetiği uygulamaları ile birlikte uygulandığında daha etkili ve kalıcı sonuçlar elde edilmektedir. Kliniğimizde tüm dünyada bilinen Inno – Tds markalı anti aging ve sıklaştırma etkili mezolifting uygulamaları yanında, kullanılmaya başlandığı günden bu yana büyük sükse yaratan Fransız Jalupro mezolifting ürünleri tercih edilmektedir.
Kimyasal peeling
Kimyasal peeling yüz derisinin üst katmanlarının birtakım solüsyonlar aracılığıyla kontrollü olarak hasarlanması ve alttan yeni doku ve hücre sentezinin başlatılması işlemidir. Kullanılan peeling materyaline ve konsantrasyonuna göre kimyasal peelingler hafif, orta ve derin olarak sınıflandırılır. Kliniğimizde orta ve derin peeling uygulamaları Doç.Dr Serkan Yıldırım tarafından son derece güvenli ve etkin bir biçimde kullanılır. Peeling uygulamaları ile cildinizin canlanıp parladığını, ince kırışıklıkların hafiflediğini ve azaldığını göreceksiniz. 5-10 dk lık bir ofis uygulaması olan kimyasal peeling sonrası dikkat edilmesi gereken önemli iki nokta cildin yoğun bir şekilde nemlendirilmesi ve güneş ışınlarından çok iyi bir korunma sağlanmasıdır. Anti aging amaçlı olarak uygulanan meyve asidi türevlerinden oluşan hafif peelinglerde 4-6 seanslık uygulamalar yeterli olur iken, TCA gibi dahe derin peeling uygulamalarında ise 1-2 seanslık kürler yeterli olmaktadır. Burada hangi tür peeling uygulaması yapılacağına karar verilirken, kişinin cilt tipi, uygulamanın yapılacağı mevsim ve uygulamadan beklentiler çok iyi değerlendirilmelidir. Derin peeling sonrası yaklaşık 1 hafta süreyle deride ciddi bir kabuklanma ve soyulma olurken, yüzeyel peelingde bu soyulma çok göze batmayacak yoğunlukta olmaktadır.Tabiki bu dezavantaja oranla derin peeling sonrası görülen değişim çok daha etkileyici olur. Anti aging amaçlı peeling uygulamaları sonrası deride artan kollajen sentezi ve yeni hücre oluşumu nedeniyle daha canlı ve sıklaşmış bir yüz-boyun derisi elde edilir. Bunun yanısıra yüzdeki lekelerin giderilmesi, gözeneklerin sıklaşması, akne izlerinin hafiflemesi ve derinin yağ dengesinin sağlanması peeling sonrası elde edilen öenmli kazanımlardır.Yüz gençleştirme amacıyla yapılan kimyasal peeling işlemleri dolgu, botoks, prp gibi diğer anti aging işlemleri ile birlikte kullanıldığında çok daha etkin sonuçlar elde edilmektedir.Kişinin ihtiyaçlarına göre uygun olan protokollerin belirlenmesi ve hangi kombinasyonların kullanılacağına karar verilmesi önemlidir.
DermaRoller tedavisi
Dönen bir aparatın ucuna yerleştirilmiş çok ince kılcal iğnelerin, aparatın deride farklı yönlerde gezdirilmesi ile gözle görülemeyen kanallar açması ve ardından bu kanallar aracılığıyla deriye uygulanan özel serumların hızla ve etkin bir biçimde deri altına geçerek etki göstermesi şeklinde özetlenebilecek bir uygulamadır. Son yıllarda ameliyatsız yüz estetiğinde popülarite kazanan DermaRoller tedavisinde iki temel amaç gözlenmektedir.Bu amaçlardan birinci ve asıl olanı açılan mikro kanallar nedeniyle deri ve deri altı dokuda yeniden bir iyileşme süreci, hücre ve doku sentezinin başlatılmasıdır. İkinici amaç ise deri yüzeyinden uygulanan ve normalde etkisi sınırlı olan büyüme faktörlü özel serumların bu kanallar aracılığıyla derialtına yoğun bir biçimde nüfuz etmesi ve çok daha yüksek bir etki sağlanmasıdır. DermaRoller tedavisinde kullanılan aparatların iğne boyları 0,5 ile 2,5mm arasında değişmektedir. Kılcal iğnelerin uzunluğu arttıkça uygulama sırasında ağrı oluşma ihtimali artarken, elde edilen sonuç daha etkili ve dramatik olmaktadır. Bu durumlarda ağrı kesici krem ve buz uygulamaları ile hasta konforu en üst düzeyde tutulur. Yapılan bilimselçalışmalar ile, Roller tedavisi sonrasında kollajen sentezinin arttığı, deri elastikiyetinin iyileştiği, derinin sıklaştığı, dermis kalınlığının arttığı, kan akımı ve yeni damarlanmanın arttığı, dokuda bulunan büyüme faktörlerinin çoğaldığı gösterilmiştir.Tüm bunların sonucunda uygulama sonrasında daha sıkı, canlı ve parlak bir cilt görünümü sağlanırken, lekelerin azaldığı, kırışıklıkların giderildiği, göz altı morlukların hafiflediği yada kaybolduğu gözlenmektedir. Roller tedavisinde bir kür 1-2 hafta aralıklarla uygulanan 6-8 seanstan oluşmaktadır. Uygulama süresi 20 ile 30dk arasında değişmektedir. İşlem sonrası yüzde hafif bir kızarıklık ve ödem olabilir ancak 1-2 saat içerisinde bu kızarıklık ve ödem tamamen düzelir. Roller tedavisi sonrası kişinin normal hayatını kısıtlayıcı herhangibir durum oluşmaz.
Yüz Gençleştirme Bölgesel İncelme ve Selülit Tedavisinde Venüs Freeze Mucizesi
Yüz gençleştirme için kullanılan ameliyatsız yöntemlere talep son yıllarda gittikçe artan bir trend göstermektedir. Özellikle dolgu estetiği, botoks, iple yüz askılama, mezoterapi, PRP gibi yöntemlerle kombine edilebilen yani birlikte kullanılan radyofrekans ve fraksiyonellazer uygulamaları derinin elastikiyet kazanması ve sıklaşmasını sağlamak anlamında son derece etkili anti aging uygulamaları olarak Estetik Tıp alanında hak ettiği yeri almıştır.
Bu yöntemlerden en sık kullanılan ve tüm dünyada etkin ve tercih edilen bir tedavi yöntemi olan Venüs Freeze, radyofrekans ve magnetik akımı birlikte kullanarak deri sıklaştırma ve gençleştirme etkisini yüz bölgesinde optimal şekilde ortaya çıkarır.
Irksal farklılıklar yanı sıra kültürümüzden kaynaklanan yaşam şeklimiz, pek çoğumuz için problem olan bölgesel deformasyonlar ve selülit olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle günümüz insanının oldukça sosyal bir yaşam tarzına sahip olması eski dönemlerde çokta problem edilmeyen bu iki durumun bugün pek çok bayan ve erkek için önemli bir stres faktörü olmasını sağlamıştır. Özellikle karın yağlanması, bel yağlanması, basen ve bacak yağlanması son derece rahatsız edici görünümlere sebep olmaktadır.
Bu konuda bir adım atmak sonuç almak isteyen tüm kişilerin öncelikle yaşam tarzlarını kontrol etmeleri ve gerekli değişiklikleri yapmaları muhakkak şarttır. Selülit ve bölgesel yağlanma ya sebep olan beslenme şeklinden uzak durulması, taze sebze, meyve tüketimine ağırlık verilmesi, 3 zararlı dediğimiz un, tuz ve şekerin hayatımızdan mutlak suretle çıkarılması ve tabiki hareketin, düzenli spor ve egzersizin hayatımızın parçası olması kaçınılmazdır. Aksi takdirde bu konuların hiçbirine özen göstermeden sadece cihaz ve mezoterapi gibi ygulamalardan medet ummak çokda gerçekçi olmayacak, zaman ve para kaybına sebep olacaktır.
dr.aesthetic olarak kliniğimizde selülit ve bölgesel incelme problemi olan hastalarımıza iki temel yöntemle hizmet vermekte ve son derece başarılı sonuçlar almaktayız. Venüs Freeze cihazı ile yaptığımız darbeli magnetik akım + multipolar radyofrekans uygulaması non invaziv bir yöntem olarak kullanılmakta iken yine klinik ortamında enjeksiyon yoluylauygulanan Mezoterapi-Lipoliz ise diğer bir etkin uygulamayı oluşturmaktadır.
Bölgesel incelme duayeni venüs freeze uygulaması
Multipolar radyofrekans ve darbeli magnetik akım uygulamasının ulaştığı son nokta olan venüz freeze, bilimsel olarak etkinliği kanıtlanmış bir sistemdir. Diğer tüm zayıflama ve incelme sistemlerinden çok farklı bir teknoloji kullanmakta olan cihaz tüm Avrupa ülkelerinde büyük bir başarı ve beğeni kazanmıştır. Cihaz temel olarak yağ dokusunu eritirken, derinin sıklaşmasını sağlayıcı bir teknoloji kullanır. Haftada iki seans üzerinde toplamda 8-10 seanslık bir tedavi protokolü mevcuttur. Uygulama süresi bölgeye göre 30 ila 45 dk arasında değişmektedir. Uygulama sırasında bir el aparatı uygulama bölgesinde gezdirilir ve bir ısı artışı dışında hiçbir ağrı veya acı hissi oluşturmaz. Cihazın en önemli özelliklerinden bir diğeri elde edilen sonucun kalıcı olmasıdır.
Venüs Freeze aşağıdaki durumların tedavisinde başarılı bir şekilde kullanılır.
– Anti-aging, yüz gençleştirme – Bölgesel zayıflama, selülit – Bel inceltme , karın inceltme , basen inceltme – Bacak inceltme , kol inceltme – Liposakşın sonrası kontur düzeltilmesi ve derinin sıklaştırılması
Mezoterapi- lipoliz uygulaması
Mezoterapi yada Lipoliz uygulamasında amaca yönelik olarak yağ krıcı ve deri sıklaştırıcı özel moleküller, çok ince iğne uçları yardımıyla çok noktadan deri altına verilirler. Bu moleküllerin etkisi sonucu 6-8 seanslık uygulamalar sonrasında yağ dokusunun erimesi ve derinin sıklaşması ile bölgesel incelme sağlanmış olur. Son derece güvenli ve bilimsel bir yöntem olan mezoterapi uygulamaları sayesinde bölgesel incelme ve selülit tedavisinde başarılı sonuçlar elde edilmektedir. Kliniğimizde lipoliz ve mezoterapi uygulamalarında tüm dünyada kabul görmüş markalı preparatlar tercih edilmektedir.
Venüs freeze ve mezoterapi (lipoliz) birlikte kullanılır mı?
Bu iki uygulama ayrı olarak başarılı sonuçlar vermekle birlikte, birarada kullanılmalarıda mümkündür. Kliniğimizde Doç.Dr Serkan Yıldırım tarafından geliştirilmiş olan protokoller ile, Venüs Freeze ve Mezoterapinin birlikte kullanılması sonucu Selülit ve Bölgesel Zayıflama da kısa sürede kalıcı ve etkin sonuçlar elde edilmektedir.
Venüs Freeze liposakşın sonrası kullanılır mı ?
Venüz Legacy yada venüs freeze Doç.Dr. Serkan Yıldırım tarafından özellikle liposakşın işlemi sonrasında deriyi sıklaştırmak ve yağ dokusunun homojenizasyonunu sağlamak amacıyla kullanılmaktadır ve liposakşının etkisini mükemmele taşımaktadır.
Venüs Freeze yüz gençleştirme ve anti aging amaçlı kullanılır mı ?
Radyofrekans uygulamalarının cilt elastikiyetini artırıcı, kollajen sentezini hızlandırıcı ve kolajen boyunu kısaltıcı etkilerinden faydalanılarak özellikle orta yüz ve alt yüz sarkmalarında ciltte ciddi bir toparlanma ve sıklaşma sağlanmaktadır. Yöntemin tamamen dışardan uygulanır oluşu, ağrı olmaması, hiçbir morluk şişlik vs gibi olumsuzluklara sebep olmadan sonuca gitmesi en önemli avantajıdır. Uygulama sonrası 3-6 ay içinde kollajen sentezi maksimuma ulaşır ve sıklaşma, anti aging etki bu dönemde en iyi seviyeye gelir.