Günümüzde en sık başvurulan estetik operasyon şüphesiz rinoplasti, yani burun estetiğidir. Hastalar, rinoplastiden burunlarının dış görünümünün yüz şekillerine uygun biçimde düzeltilmesi ve nefes alma esnasında yaşadıkları çeşitli problemlerin giderilmesi gibi amaçlarla faydalanmaktadırlar. Burun estetiği ameliyatı için kullanılan temel yöntem; burun iskeletini meydana getiren kemik ve kıkırdak yapının yeniden şekillendirilmesine dayanmaktadır.
Burun estetiği için uygulanabilen iki farklı teknik bulunmaktadır, bunlar açık rinoplasti ve kapalı rinoplasti uygulamalarıdır. Kapalı teknik; iz oluşumuna mahal vermemesi sebebiyle pek çok kişi tarafından daha güvenilir bir yöntem olarak kabul edilir. Ancak bu doğru bir saptama değildir, zira doğru şekilde yapıldığında açık yöntemdeki izin görülmesi imkansızdır. Açık ya da kapalı rinoplasti teknikleri arasında bir üstünlük arayışına girmek yerine uygulamayı gerçekleştiren estetik cerrah tecrübe ve önerilerine göre kendiniz için uygun olan yöntemden faydalanmanız en doğrusudur. Tecrübeli bir estetik cerrahi uzmanı heriki tekniğide uygulayabilir olamalıdır ve hastanın tercihlerinide dikkate alarak açık yada kapalı tekniği tercih etmelidir. Bizim burun estetiği ameliyatlarımızda %80 oranında kapalı, %20 oranında açık yöntemi tercih ettiğimizi söyleyebiliriz.
Toplumda rinoplasti ameliyatından sonra ikinci bir işlem gerekebileceğine dair yaygın bir yanılgı bulunmakla birlikte rinoplasti, eksik ya da yanlış birşey yapılmadığı sürece tek seferde istenilen sonucu verebilen bir uygulamadır.
Estetik burun ameliyatı esnasında özel keskiler yardımı ile burun kemikleri hareketlendirilir ve kemiğin şekillendirilmesi sağlanır. Rinoplastiden sonra erken dönemde ortaya çıkan şişme sebebiyle nefes darlığı yaşanabilmektedir; ancak bu geçici bir süreçtir burun estetiği sonrası nefes darlığı problemi sona ermelidir. Yapılan detaylı inceleme ile nefes alma problemine sebep olan eğrilikler, kıkırdak yetersizlikleri, burun eti problemleri vs tespit edilmeli ve herbiri özenle düzeltilmelidir, böylece nefes alma problemi kalıcı bir biçimde çözülmüş olacaktır. Bu noktada nefes problemlerini düzeltmenin aslında bir “rekonstrüksiyon” işlemi olduğunu ve bu sebeple en iyi tedavinin bir plastik rekonstrüktif ve estetik cerrah tarafından yapılacağınıda vurgulamak isterim.
Burun ameliyatı sonrası hastalar, özel bir durum olmadığı takdirde 2 gün içerisinde sosyal yaşamına dönebilmekte, çok ağır olmayan fiziksel aktiviteler sergileyebilmektedirler. Ancak ağır işlerden en az 1 hafta boyunca kaçınılmalıdır ve 4 hafta boyunca da burun herhangi bir darbe, çarpma gibi olumsuz etkenlerden korunmalı, ovuşturulmamalı ve güneş ışınlarından korunmalıdır.
Burun estetiği ameliyatı artık tamponsuz, izsiz ve morluksuz olarak gerçekleştirmekteyiz. Bu şekilde burun estetiği hakkındaki tüm olumsuz korkularınız yenmiş oluyoruz. Kullandığımız dokuya saygılı teknik sayesinde hiç morluğunuz olmuyor, tampon kullanmadığımız için rahat nefes alıyorsunuz ve tampon çıkarma korkusunu yaşamıyorsunuz, kapalı teknik sayesindede iz korkunuzu yenmiş oluyoruz, e daha ne yapalım, sizde burnunuzun doğal güzelliğinin keyfini çıkarıyorsunuz hemde hiç sıkıntı çekmeden.
Burun estetiği ameliyatı sonuçları kalıcı olmakla birlikte, olası olumsuzluklardan etkilenmemek adına hastaların estetik cerrah seçimlerinde oldukça dikkatli davranmaları gerekmektedir. Burun estetiğinin mutlaka bir plastik rekonstrüktif ve estetik cerraha yapılması sonucun başarılı olması için hayati önem taşır.
Son olarak unutmamak gerekir ki; burun estetik ameliyatı, uygun hastaya doğru teknik yaklaşımla doğal ama çok güzel estetik sonuçlar elde edilmesine olanağı tanıyan bir tedavi biçimidir. Sonrasında size kalan yüzünüze uygun bir burun ve rahat bir nefes almak olacaktır.