Migren ağrıları pek çok insan için kâbus niteliğindedir. Tedavisi için kullanılan çoğu ilaç ve yöntemler ise maalesef ağrıların tamamen ortadan kalkmasına yardımcı olamamaktadır. İşte kâbus da tam bu noktada baş gösterir. Ne yaparsanız yapın o ağrıdan kaçış yokmuş gibi hissedersiniz.
Peki, Botoksla Migren Tedavisini Duymuş muydunuz?
Botoksla migren tedavisi sayesinde, migrenden muzdarip kişilerin ilaç kullanımının en düşük seviyeye indirgenmesinin yanı sıra, bazı durumlarda ilaç kullanımının tamamen ortadan kalkması bile sağlanabilir. Ayrıca hastanın migren ataklarının %50 ve bazen de bu oranın üzerinde bir gerileme sürecine girdiği görülebilir. Botoksun migren tedavisine olan katkısı, yüz gençleştirme işlemleri esnasında, bu bölgede bulunan sinirler çevresindeki kasları hedef alarak yürütülen işlemler yardımıyla ve tesadüfen keşfedilmiştir. Bu tip müdahalelerin bugünkü araştırmalar sonucunda hastaların %60’ının migren ataklarının tamamen ortadan kalkmasına, %90’ında ise büyük bir oranda düşüşe geçmesine yardımcı olduğunu biliyoruz. Bu da demek oluyor ki; “Elveda migren ilaçları” diyebilme şansımız yüksek.
Botoksla Migren Tedavisi Nasıl Uygulanır?
Migren ağrıları genellikle alında, şakak ya da ense bölgesinde baş göstermektedir. Botoksla migren tedavisi uygulamasının temel noktasını, bu bölgelerden hangisi ya da hangilerinde atakların başladığının tespit edilmesi oluşturmaktadır. Migren ataklarının sıklıkla gerçekleştiği bölge tespit edildikten sonra, sıra botoks uygulaması yardımı ile ilgili bölgelerde sinir sıkışması yaratan kasların oyun dışı hâle getirilmesine gelir ve hastanın migren rahatsızlığından olabildiğince uzaklaştırılması sağlanmış olur. Aslında botoksla migren tedavisi başarılı ise, hastanın dilerse kalıcı bir cerrahi müdahale ile yani migren cerrahisi yada migren ameliyatı ile tamamen bu durumdan kurtulabileceği anlamına da gelir ve böylelikle botoks uygulamalarının tekrarına gerek kalmaz. Yine de bu noktada tercih hastanın kendisine kalmıştır. Kaldı ki botoksla migren tedavisi de 5-10 dakikalık bir sürede kolaylıkla uygulanabilen bir işlemdir. Cerrahi müdahalelere göre bünyesinde barındırdığı tek dezavantaj, işlemin 6-8 aylık periyodlarla tekrar uygulanmasının gerekliliğidir.