Tag

ameliyatsız yüz germe Arşivleri - Serkan Yıldırım Blog

Ameliyatsız Yüz Estetiği Olur mu?

By | Genel | Soru Sorulmamış

Yaşlanmak, Pamuk Prenses masalındaki cadı kraliçenin başına gelmemesi için her yolu denediği ve günümüz insanın da öyle kolayca kabul edemediği doğal bir süreç aslında. Yıllar geçtikçe ve yaşınız ilerledikçe söz konusu olan yaşlanma kavramı, fiziksel açıdan bir dizi olumsuzluğu da beraberinde getiriyor. Yüzdeki kırışıklıklarla kendini gösteren yaşlanma belirtileri hemen her insan için ama en çok da kadınlar için kaygı verici ve hatta bazen de çok travmatik olabiliyor. Bir estetik cerrah olarak öncelikle yaşlanma belirtilerine karşı duyulan negatif tepkinin abartılmamasından yanayım. Ancak insanın bedensel güzelliğini korumak için spor yapmak, yediklerine dikkat etmek, iyi giyinmek ve hoş kokmak gibi temel görevleri olduğunu bunlarla beraber gelişen ve herkes için uygulanabilen estetik cerrahi yöntemlerinin de gerektiğinde kullanılmasının önemli olduğunu düşünüyorum.

Ameliyat Yüz Gençleştirme – Ameliyatsız Yüz Estetiği

Yüzdeki yaşa bağlı doku kaybının neden olduğu kırışıklıklar için geçmiş yıllarda tek çözüm cerrahi yöntemlerdi. Yani yüzündeki kırışıklıkları gidermek isteyen bir hasta, ancak bir estetik ameliyat sonucunda çözüme ulaşabiliyordu. Bugün, bilimin yaşama dokunan etkileyici sonuçlarından biri olarak büyük ameliyatlara gerek kalmadan da yüzünüzdeki kırışıklıklardan ve diğer yaşlanma etkilerinden kurtulabiliyorsunuz. İşte bu pratik, hasta konforu açısından çok olumlu üstelik de sonuçları çok başarılı olan ameliyatsız yüz gençleştirme uygulamalarından biri kök hücreden zengin yağ enjeksiyonu ve fraksiyonel lazerin birlikte kullanımı ile izsiz, kesisiz yüz gençleştirme işlemi.

Kendi Yağınızdaki Yenileme Gücü

Pamuk Prenses masalında yaşlı cadının genç kızların kanıyla gençliğini koruduğunu hatırlarsınız. Masallardaki güzellik iksirlerinden esinlenen bir etkiyle gerçek bilimin geliştirdiği bir teknik olan kök hücreden zengin yağ enjeksiyonuyla cildinizin kaybettiği nemi, canlılığı, rengi ve diriliği geri kazanması mümkün. Üstelik bunun için 100 bakirenin kanına hiç gerek yok :), kendi vücudunuzdaki yağ yeterli. Vücudunuzun yağca zengin bölgelerinden alınan yağ ve içeriğindeki kök hücre kısa bir işlemden geçirilerek yüzünüze enjektte edildikten sonra kaybettiğiniz yılları geri alacak ve belki 10 yaş daha genç görüneceksiniz. Yöntemin en büyük avantajı hiç kuşkusuz lokal anestezi altında yapılabilmesi ve hiçbir kesi izi, dikiş izi bırakmaması, zira yağ enjeksiyonu sadece 1mm lik 1-2 delikten gerçekleştirilen bir işlem. Böylece toparlanma sürecide çok daha hızlı ve konforlu.

 

Fraksiyonel Lazerle Kombine Edilen Yağ Enjeksiyonu

Yaşlanmanın ciltteki etkileri sadece sadece kırışıklıklarla sınırlı değildir. Yer yer morarmalar, renk kayıpları, izler ve güneş lekeleri de yaşlanmayla birlikte cildin kendini yenileme özelliğini yitirmesi sonucu artar. İşte bu durumlar için de fraksiyonel lazer oldukça başarılı sonuçlar sunar. Yağ enjeksiyonuyla fraksiyonel lazerin kombinasyonu aslında güçlerin birleştirilmesi işlemi yani bir nevi voltran oluşturuyoruz :), kök hücreler ve yağ dokusu içeriden çalışırken, fraksiyonel lazer derinin yüzeyinden gençleştirme işini yapıyor. Sonuçta  iz bırakmadan, kesi yapmadan, daha genç, daha canlı, lekesiz, elastikiyet kazanmış ve doğal bir yüz görünümü kazanılıyor. Yüz germe gibi büyük cerrahi işlemlere gerek kalmadan

Estetik Ameliyatlar ve Medyadaki İmajı

By | Genel | Soru Sorulmamış

Estetik Ameliyatlar ve Medya

2000’li yılların başlarına kadar kamuoyunda, estetik ameliyatlar sadece ünlü ve medyatik kişilerin yaşamına özel olan, ilginç, tuhaf, halktan ve yaşamdan uzak hatta gülünç operasyonlar olarak anılıyordu. Elbette bu anlamsız imajda medyanın etkisi büyük.  Zira Ajda Pekkan’ı geçirdiği estetik ameliyatlar nedeniyle tiye alan, estetik operasyonların sadece Michael Jacson’un zenci bir gençken beyaz ve efemine bir stara dönüşmesine yarayan işlemler olduğu mesajını gazetelerin son sayfa haberleri vermiştir.

Oysaki estetik plastik ve rekonstrüktif cerrahi, özellikle 1. Ve 2. Dünya savaşlarında uzuvlarını, yüzlerinin ya da vücutlarının önemli parçalarını ve elbette gençlikleriyle kendilerine güvenlerini kaybeden askerlerin yaşamına ışık tutmak üzere geliştirilen bugün de benzer durumdaki insanların hayatına değer katma misyonu olan ve güzel görünmek gibi çok tabi bir ihtiyacı karşılar.

Yazımın başında da belirttiğim gibi 2000’li yılların başlarına kadar insanlar kemerli burunlarından, ince dudaklarından, düşük göz kapaklarından, küçük göğüslerinden, sarkık göbeklerinden dolayı mutsuz olsalar da estetik cerrahi bilimin onlara sunacakları çözümleri medyanın dayattığı gülünç olma durumuna düşmemek için görmezden gelmişlerdir. Ancak 2000’li yıllarda başlayan, kendini sev, kendine iyi bak, görünüş iletişim için önemlidir, kendine özen göstermek başkalarına olan özenin göstergesidir gibi mesajların hayatımıza dahil olmasıyla gelen “ben” felsefesi, insanların estetik uygulamalara tabi bir ihtiyaç gözüyle bakmalarını sağlamıştır. Bununla beraber gelişen internet teknolojisinin bilgiyi ulaşılır kılan yapısı da kişilerin ihtiyaç duydukları fiziksel değişimler hakkında daha doğru bilgilere erişmelerine yardımcı olmuştur.

estetik ameliyat olmakGünümüzde bankacılar, devlet memurları, reklamcılar, ev hanımları hatta öğrenciler bile dudaklarını biraz kalınlaştırarak, burun ucunu birkaç dakikada kaldırarak, kaş ya da saç ekimi yaptırarak veya başka bir uygulamayla kendilerine olan güvenlerini arttırmanın konforunu yaşayabiliyorlar. Estetik cerrahi biliminin geliştirdiği pratik, hızlı, sağlıklı çözümlerin de bu durumda büyük katkısı var.

İnsan yaşamı boyunca kendini cümleleriyle, sesiyle, görüntüsüyle, eserleriyle, ailesiyle ifade eden bir varlıktır. Kendinizi anlatmanızın en önemli araçlarından biri olan bedeninizi daha güzel ve daha sağlıklı kılmak için tıp biliminin önemli bir dalı olan estetik plastik ve rekonstrüktif cerrahiden yararlanmaktan çekinmeyin.

Lazerle Yüz Gençleştirme İle Tanışın Zamanı Geri Alın

By | Genel | Soru Sorulmamış

Yüzümüz çevremizle kurduğumuz iletişimin en önemli araçlarından biridir. Kullandığımız mimikler, yüzümüzün oranları, yüzümüzdeki benler, gamzeler, sivilce izleri ya da kırışıklıklar gibi minik detaylar aslında iletişim kurarken bizi geride bırakan ya da öne çıkaran etkin birer araçtır. Bu nedenle kitleleri etkilemek üzerine çalışan politikacılar günlük hayatlarında çekici görünme hevesinde olmasalar dahi etkili iletişim için yüzlerindeki kırışıklıklara müdahale ettirir, ten renklerini önemser ya da saç ektirirler.

Yüzümüz, bizi çekici, samimi, güzel, etkileyici ya da tam tersi negatif imajlara büründüren en önemli araçtır. Bir Çin Atasözü ’ne göre de “yüzünüz neyse siz de o olursunuz”. Günlük hayatta oldukça önemli bir iletişim ve etkileşim aracı olan yüzümüz, yaşlanmayla birlikte zamanla yer çekimine karşı koyamayarak sarkmaya, içindeki hacmi kaybederek de kırışmaya, güneşe maruziyetin artmasıyla lekelenmeye başlar. Kronik olan ve adeta her bünyenin mutlaka tadacağı bu durum, bugün estetik cerrahi biliminin sağladığı geniş ve konforlu tedavi seçenekleriyle kolayca engellenebiliyor. Yaşlanmaya bağlı cilt deformasyonunu azaltmanız için ise tek yapmanız gereken bir estetik cerraha başvurarak ön bilgi almak.

Günümüzde yüzdeki yaşlanma izlerini gidermek için cerrahi yöntem, dolgu, botoks, lazer tedavisi gibi farklı seçenekler söz konusu.  Bu seçenekler içinde son yıllarda çok popüler olan ve oldukça başarılı sonuçlar sunan lazerle yüz gençleştirme yöntemi, cerrahi kesiye ihtiyaç duyulmaması, ağrı ve sızı şikâyetini minimize etmesi ve etkili bir yüz gençleştirme olanağı sunmasıyla dikkat çekiyor.

Yüz cildinin yaş almaya bağlı olarak gücünü, elastikiyetini, doygunluğunu, nemini kaybetmesi ve güneş ışınlarının da etkisiyle güneş lekelerinin artması sonucu ortaya çıkan yaşlanma etkileri lazerle yüz gençleştirme yöntemiyle kolayca giderilebilmektedir. Özellikle güneşin, doğru korunma sağlanmazsa cilt üzerinde önemli bir tahrip edici olabildiği bilinmektedir. El ve yüz derisi üzerinde özellikle 30’lu yaşlardan sonra güneşin neden olduğu lekelenmeler ve tahribat artmaktadır. Söz konusu yaşla birlikte gelen ve güneşin etkileriyle ortaya çıkan el ve yüz cildindeki lekelenme, kırışma gibi tahribat bugün lazer teknolojisi kullanılarak estetik cerrahlar tarafından başarıyla giderilmektedir. Adeta zamanda yolculukla yılları geri alan bu yöntemin cazibesinin kaynağı ise hasta için son derece konforlu olması, kısa sürede sonuç vermesi, mutlaka iyileşme sağlaması gibi etkenlerde yatar.

Lazerleİşlem sırasında hastaya hekimin ön görüsüne ve hastanın durumuna göre önceden belirlenen biçimde genellikle lokal anestezi uygulanmaktadır. Lazerle yüz gençleştirme uygulaması 1- 2 saat arasında değişen bir sürede devam etmektedir. Hastanın durumuna göre birden fazla seans gerekebilir. İşlem sonrasında yüzde gerginlik ve bir parça yanma hissedilebilir. Hastanın bir süre kendini güneşten koruması gerekir.

Yüzdeki yaşlanma etkilerini gidermek üzere draesthetic kliniğin ’de  Er-Yag Fraksiyonel Lazer kullanılmaktadır. 2940nm dalga boyuna sahip olan Er- Yag Fraksiyonel Lazer, içeriğinde su olan cilt dokusu tarafından emilerek içerdiği enerjiyi cilde aktarır. Lazer uygulamaları alanında Dünya’da öncü olan Er- Yag markası ile uygulanan lazerle yüz gençleştirme tedavisi sonrasında daha genç, daha canlı, ışıltılı ve lekesiz bir cilde kavuşarak yüzünüzdeki güzelliğin çevrenize yansımasını izleyin.

Doç. Dr. Serkan Yıldırım tarafından draesthetic Kliniği’nde uygulanan lazerle yüz gençleştirme uygulaması hakkında bilgi almak için0507 651 35 37 | 0216 565 22 11 numaralı telefonları arayabilirsiniz.

 

Menu