Tag

mezoterapi Arşivleri - Serkan Yıldırım Blog

İple Yüz Gençleştirme Estetiği Mucizemidir ?

By | Genel | Soru Sorulmamış

Ameliyat olmadan da kısa süre içerisinde kırışıklık ve sarkmalarınızdan kurtularak gençleşebileceğinizi söylesek ne derdiniz? Evet, aynen öyle. Hem de en çok 1 saatin sonunda sosyal yaşamınıza kaldığınız yerden devam edebileceğiniz bir gençleşme şöleni: iple yüz gençleştirme estetiği, iple yüz germe ya da iple yüz askılama ! Eğer bu iş için doğru hastaysanız işlemin sonunda memnun kalmama ihtimaliniz yok.

iple yüz gençleştirme estetiği iki farklı biçimde uygulanabilmektedir. Yüzün eriyen iplikler yardımıyla doku uyarılmasına sebep olan ve bu vesileyle de ortaya yüzde sıkılaşma sonucunu çıkartan ilk versiyon ile daha ince dikişler yardımıyla geçici bir cilt sıkılaşması sağlayan ikinci yöntem.

Her iki yöntem de yüzünüze uygulanan uyuşturucu kremler ve özel soğutucular yardımıyla uygulama esnasında ağrı hissetmeyeceğiniz yöntemlerdir. İple yüz estetiği sonrasında morluk görülmez. Geçici bir ödem oluşabilir ancak bu da takriben 4-6 saat aralığından tamamen ortadan kaybolacak bir detaydır.

Ayrıca iple yüz gençleştirme estetiği; dolgu, botoks, mezoterapi, fraksiyonel lazer gibi diğer yüz gençleştirme yöntemleriyle birlikte kullanıldığında etkisi çok daha tatmin edici seviyelere çıkabilmektedir ve unutmamanız gereken en önemli şey ise, iple yüz estetiği işleminin yüz anatomisi konusunda profesyonel ve estetik bilgi birikimi ile bakış açısına sahip estetik cerrahi uzmanı tarafından gerçekleştirilmesi gerektiğidir.

İple Yüz Gençleştirme İçin Uygun Aday mıyım?

Eğer yaşınız 55’in altındaysa ve yüzünüzdeki sarkmalar çok daha naif bir çizgideyse ve bu yöntemden sıra dışı sonuçlar elde etmeyi beklemiyorsanız evet, iple yüz germe estetik uygulaması için uygun bir aday olma ihtimaliniz oldukça yüksek olabilir. Yaşınız daha yüksekse elbette bu işlemden bir sonuç elde edersiniz, hatta daha ileri yaşta olup bu işlemi çok seven yüzlerce hastamız olduğunu söyleyebiliriz, ancak elbette beklentinin çok yüksek olmaması koşuluyla. Unutmamak gerekir ki iple yüz gençleştirme estetiği bir sihir değil, iyileştirici bir yöntemdir. Tüm bunlar dâhilinde doğru cevabı almak için yapılacak en doğru şey, estetik cerrahınız ile detaylı bir analiz içeren görüşme yapmanız olacaktır.

İple Yüz Gençleştirme Estetiği Kalıcılığını Ne kadar Süre Korur?

Bu yöntemin kalıcılık süresi kişilere ve uygulamaya göre değişim gösterebilmektedir; ancak çoğu zaman iple yüz germe estetiği 18-24 aydan daha uzun süreler kalıcılığını koruyabilmektedir.

Estetik Yüz Dolgusu ile Doğal Olarak Gençleşin…

By | Genel | Soru Sorulmamış

Hepimiz daha genç görünmek, kırışıklıklarımızdan kurtulmak ve pürüzsüz bir cilt isteriz. Haklıyız da… Buna sahip olabilmenin pek çok yolu olmasının yanı sıra bir yolu var ki hem sizi ameliyattan kurtarıyor hem de oldukça pratik; estetik yüz dolgusu! Vücutla tamamen uyumlu bir yapıya sahip olan Hyalüronik asidin yüzünüzde bulunan ilgili dokuya enjekte edilmesi yoluyla dokulara hacim kazandırılması ve kırışıklıklardan kurtulmanız işlemine estetik yüz dolgusu diyoruz.

Estetik yüz dolgusunun en önemli avantajlarından biri de özel soğutucular vesilesiyle, neredeyse ağrı bile hissetmeyeceğiniz biçimde ve 10 dakikalık bir sürede uygulanabilmesidir. Uygulama sonrasında ise 2-3 saat içerisinde işlem yaptırdığınıza dair hiçbir kanıt kalmaz ortada. Etrafınızdakilerin; “Aaa sende bir güzellik var bugünlerde.” diyeceği, aynada karşılaşacağınız bir memnuniyet dışında.(=

Dememiz o ki; estetik yüz dolgusundan kısa süre sonra gençleşmenin mutlu edici etkisine maruz kalacaksınız. Çünkü tüm o yorgun ifadenin ortaya çıkmasını sağlayan, özellikle de göz, ağız, çene, alın ve boyun bölgelerinde meydana gelen kırışıklık ve sarkmaların ortadan kaldırılmasında estetik yüz dolgusu başarı ile kullanılabilmektedir. Hatta yüz dolgusunun yalnızca kırışıklık ve sarkmaların giderilmesinde kullanılabildiğini düşünmek de yanlıştır, yüz bölgesinin bir bütün olarak estetik bir görünüme kavuşturulması için de kullanılabilmektedir ki bu yaklaşımla ortaya konan sonuçlar her zaman daha başarılı olmaktadır. Örneğin; neden daha genç ve dolgun görünümlü dudaklara sahip olmayasınız ki? Ya da yorgun gözaltı çukurlarınız giderildiğinde, çene ucunuza değen minik bir dokunuş sayesinde daha çekici bir yüz simetrisine sahip olduğunuzda, elmacık kemikleriniz dolgunlaştığında, rahatsız olduğunuz burun şekli 10 dakikalık bir işlem sonucunda yüzünüze yakışır bir hâle geldiğinde ortaya çıkan sonucun sizi oldukça şaşırtacağından eminiz.

Estetik Yüz Dolgusu Öncesi Nelere Dikkat Edelim?

Estetik yüz dolgusu uygulamasından faydalanmadan önce en unutmamamız ve dikkat etmemiz gereken şeylerden biri; dolgu uygulamasını basit bir enjekte işlemi olarak görmemeniz olacaktır. Yüzünüzün güzelleştirilmesi esnasında dolgudan faydalanılırken uygulamayı gerçekleştirecek olan hekimin yüz anatomisine son derece hâkim olması, estetik yaklaşımı ve uygulama yetisi olması gerekmektedir. Bunun dışında, diğer önemli nokta ise elbette uygulayıcı kadar uygulanan maddenin de önemini yadsımamak olacaktır. Bu sebeple estetik yüz dolgusundan faydalanmadan önce hekiminiz kadar, uygulama esnasında kullanılacak malzemenin kalitesini de doğru bir biçimde araştırmanızı öneriyoruz.

Estetik Yüz Dolgusu Etkisini Kaybediyor mu?

Estetik yüz dolgusu, etkisini 12-18 aylık bir süre zarfında kaybetmektedir; fakat bu durum ilk başta pek çok kişi tarafından bir dezavantaj olarak algılansa da mantıklı bakıldığında 10 dakika içerisinde, ağrı ve kanama gibi huzursuz edici faktörlere katlanılması gerekmeden ortaya çıkabilen bu mucizevî sonucun 12-18 aya kadar kalıcılığını koruyabilmesi bir dezavantaj değil, tam tersine bir avantaj olmaktadır. Estetik yüz dolgusu uygulamalarıyla birlikte iple yüz askısı, örümcek ağı, botoks, radyofrekans, fraksiyonel lazer ve mezoterapi gibi işlemler kullanılarak sonucun dahada iyileştirilmesi bütüncül yaklaşımın avantajını göstermektedir.

Olur da sonucun kalıcı olmasını isterseniz elbette bunun da çözümü var. Bu noktada, ihtiyaçlarınız doğrultusunda çeşitli kombinasyonlar ve uygulamalar geliştirebilmekteyiz. Yağ enjeksiyonu, yüz germe, göz kapağı estetiği gibi işlemlerin yalnızca birini ya da bazılarını hastanın beklentileri doğrultusunda bir arada kullanabiliyoruz.

Adım Adım Yüz Germe Ameliyatı

By | Genel | Soru Sorulmamış

Toparlanın, geçmişe gidiyoruz. Yüz germe ameliyatı ile zaman istediği kadar hızlı aksın, kimse kaç yılında olduğumuzu yüzümüzden anlayamaz. Evet, tüm o iş stresi, maruz kaldığımız güneş ışınları, yer çekimi ve genetiğimiz neticesinde yaşlanıyoruz ama tüm bunlar, yüz germe estetiğinden faydalananlar için aynaya bakarken hatırlayacakları bir konu değil.

Yüz Germe Estetiği Nedir?

Öncelikle, yüz germe estetiğinin en sık başvurulan ve uygulanan gençleştirme yöntemlerinden biri olduğunu belirtelim. Yüz germe ameliyatı neticesinde yüzünüzde bulunan derin ya da daha naif kırışıklıklardan, sarkmalardan kurtulmanız mümkün. Hem sarkan dokuları yerine yerleştiriyoruz hem de fazla deriden sizi kurtarıyoruz. Hele de yüz germe estetiğinin yanında boyun ve göz çevresi estetik uygulamalarından faydalanırsanız; aynaya bakarken kendinizi; “Biz şu an hangi yıldayız?” diye sorarken bulmanız oldukça mümkün. Çünkü yüz germe ameliyatı sonucunda en az 10-15 yıl gençleşmektesiniz, en güzeli de bunun anlık bir etki değil, uzun vadeye yayılmış bir sonuç olması. Yani aradan yıllar geçtikten sonra bile ameliyattan önceki hâlinizden daha genç görünmeniz durumu söz konusu; ama elbette ilerleyen yıllarla birlikte yaşlanma belirtilerinin tekrar yüzünüze yansıyacağını da unutmamanız gerek. Aksini düşünmek, sihirden farksız olurdu. Burada önemli olan, bu yaşlanma sürecinin normalden çok daha yavaş bir biçimde yüzünüze yansıyacak oluşudur.

Yüz germe estetiği, genel anestezi altında gerçekleştirilmekte olup; ameliyat esnasında yüzün dokusu güçlendirilirken, sarkmış dokular kaldırılmakta ve fazla deri çıkartılmaktadır. Özellikle yüzün taşıyıcı dokusu olarak isimlendirdiğimiz SMAS dokusuna yönelik yapılan gerdirme sayesinde hem doğal görünüm hemde kalıcı sonuç sağlanmaktadır. Başarılı bir yüz germe estetik ameliyatı için en önemli koşullarından bir diğeri yüzünüzün bir bütün olarak değerlendirmesidir. Yani sadece yüz gerdirme değil gerekiyorsa göz kapağı estetiği, yüze yağ enjeksiyonu, kök hücre uygulaması, gıdı estetiği gibi işlemler yüz germe estetiği ile birlikte yapılır.

Uygulamanın gerçekleştirileceği bölge ve kişiye göre değişim gösterebilmekle birlikte ameliyat, genellikle 5-6 saatlik süreler zarfında değişim gösterebilmektedir.

En çok korkulan şeylerin başında yüz germe ameliyatı sonrasında doğallıktan uzak sonuçlar ya da uzun bir iyileşme süreci olduğunu biliyoruz; fakat burada devreye doğru ve alanında uzman bir estetik cerrah seçimi girmektedir. Doğru yaklaşımlar sonucunda zamanda neredeyse 15-20 yıl geriye gideceğinizi düşünecek olursanız yüzünüzdeki tüm ödemlerin geçmesi ve iyileşmeniz için geçen 1 aylık süre çok da büyük bir miktar sayılmayacaktır.

Bu süreç sonunda yapılacak bir fraksiyonel lazer uygulaması işin cilası olacak ve pırıl pırıl bir gençliğe ulaşacaksınız.

Bu arada ameliyattan çekinen yada çeşitli sebeplerle yüz germe yaptıramayan hastalarımız sakın üzülmesin, iple yüz germe, fraksiyonel lazer, altın iğne radyofrekans, dolgu estetiği, botoks, mezoterapi ve prp gibi ameliyatsız yüz gençleştirme işlemlerimizle tabiki onlarıda gençleştiriyor dahada güzelleştiriyoruz 🙂

O hâlde haydi zamana meydan okuyalım!

Saç Mezoterapisi ile Saçlarınız Dökülmesin!

By | Genel | Soru Sorulmamış

Saçlarınızın da en az cildiniz kadar vitamin, mineral ve proteinlere ihtiyaç duyduğunu biliyor muydunuz? Saç mezoterapisi işte tam da bu iş içi var! Saçlarınızın ihtiyaç duyduğu tüm bu vitamin, mineral ve proteinlerin kıl köklerini beslemesi ve saçlı deri bölgesindeki kan dolaşımını arttırması amacıyla saç mezoterapisi yöntemi ile ilgili bölgeye enjekte edilir ve uyarılan hücresel metabolizmanız vesilesiyle saç derinizdeki dokular canlanarak saç dökülmesinin önüne geçer. Ancak unutmamak gerekir ki saç mezoterapisi ile saç ekimi birbirine karıştırılmamalıdır, saç mezoterapisini daha çok destekleyici bir tedavi yöntemi olarak düşünmeniz daha sağlıklı olacaktır.

Zaman zaman stres, mevsimsel faktörler, metabolizma ya da gebelik sonrası süreç gibi gerekçelerle saçlarımız dökülebilmektedir. Saçlarınızda cansızlık ve dökülme problemi varsa saç mezoterapisi başvurmak isteyeceğiniz ideal yöntemlerden biri olabilir; ancak sorununuz kellikse saç ekimini düşünmeniz daha sağlıklı olacaktır. Zira saç mezoterapisi kelleşmeden önce dökülmeyi azaltan bir yöntemdir ancak saç ekimi sonrasında tedavinin daha başarılı sonuçlar vermesi için de saç mezoterapisi yapılır. Ayrıca saç mezoterapisi, kadınlara da erkeklere de uygulanabilmektedir.

Saç mezoterapisi için kliniğimizde, Avrupa ve Amerika’da sıklıkla ve güvenle tercih gören mezoterapi karışımlarını kullanmaktayız. Pek çok yerde bu tip hazır karışımlar maliyeti sebebi ile tercih edilmemektedir; ancak biz; “Önce hasta güvenliği ve başarılı sonuç!” diyen ve buna odaklı tedavi yöntemlerini tercih eden bir kliniğiz.

Saç Mezoterapisi ile Neler Elde Edersiniz?

Saçlarınız canlanır, kuvvetlenir, saç yapınız ideal bir seviyeye gelirken saç dökülmesi de azalır ve durur. Tüm bunların olması ise saç kökünüzün beslenmesine dayanan bir süreçtir ve şayet bu problemlere sahipseniz bunu ihtiyaçlarınıza yönelik bir biçimde size sağlayabilecek en makul yöntemdir.

Peki, Yöntem Nasıl Uygulanır?

Öncelikle şunu belirtmeliyiz ki işlemin bir plastik cerrahi uzmanı tarafından uygulanması son derece önemli ve atlanmaması gereken konulardan biridir. İşlem, ilgili karışımın oldukça ince bir enjektör yardımı ile saç köklerine verilmesi yolu ile uygulamaya konmaktadır ve yaklaşık 20 dakikalık bir süreci kapsamaktadır. Karışımın doğru bölgeye enjekte edilmesi ağrı ya da acının en düşük seviyede hissedilmesi bakımından oldukça önemli bir mevzudur, dolayısıyla hekiminizin tecrübe ve bilgisi, az evvel de bahsettiğimiz üzere oldukça önemlidir.

Seans Sayısı

Hastanın ihtiyaçlarına göre değişim göstermekle birlikte biz çoğu zaman kliniğimizde 2 haftada bir gerçekleştirilen 4 seanslık uygulamalar neticesinde ayda bir gerçekleştirilen 2 seans daha eklemeyi ve sonrasında da 3 ayda bir gerçekleştirilen tek seanslık bir uygulamayı uygun görmekteyiz. Bu yöntem sayesinde ise, elde edilen sonucun kalıcılığını sağlamaktayız. Ancak yine de tedavinin hastanın ihtiyaçları ve hekimin önerileri doğrultusunda planlanan bir süreç olduğu unutulmamalıdır.

Selülit Savaşını Kazanıyoruz !

By | Genel | Soru Sorulmamış

Selülitlerden Kurtulmanın Şimdi Tam Sırası!

Her yaz aynı işkence değil mi? Hoşumuza gitmese de kış mevsimlerinde kıyafetlerle bir nebze kapatabildiğimiz bölgesel yağ fazlalıkları ve selülitlerimizden kabul edelim ki yaz aylarında kaçış yok! Güneşin, tatilde denizin tadını çıkartabilmek varken bu problemle baş etmek zorunda kalanlarımız sürekli çözüm aramak zorunda kalırken bir yandan da keyfi kaçıyor. Peki, bu sorunun çözümü yok mu? Var aslında. Sorunun çözümünün başında açıkçası bu tip problemler yaşıyorsak öncelikli olarak yaşam tarzımızda birtakım sağlıklı değişimler yaratmak geliyor; çünkü selülit ve bölgesel yağlanmanın başyardımcıları yanlış beslenme biçimi, az sebze meyve tüketimi, un; tuz ve şekerin sık kullanımı ve spor ve egzersize gereken önemin verilmemesi gibi başlıklarla karşımıza çıkıyor. Oysa yaşam biçiminde bu tip bir değişim gerçekleştirilmediği takdirde herhangi bir uygulama ile selülit ve bölgesel yağlanmaya çözüm aransa bile çoğu zaman sonuç hayal kırıklığı ile sonuçlanan bir zaman-para israfına dönüşecektir.

Bu konuda anlaştıysak gelelim kliniğimizde bölgesel incelme ve selülit probleminizden sizi nasıl kurtarabileceğimiz konusuna… Biz Dr. aesthetic ekibi olarak bu soruna yaklaşım için başarılı sonuçlar veren iki temel yöntem kullanmaktayız; Mezoterapi ve Venüs Freeze (darbeli magnetik akım ve multipolar radyofrekans)

Venüs Freeze Uygulaması Nasıl Gerçekleşir?

Günümüzde bölgesel incelme ve selülit tedavisinde pek çok cihaz kullanılmaktadır fakat Venüs Freeze, multipolar radyofrekanks ve darbeli magnetik akım uygulamasında varılmış olan son noktadır ve tüm Avrupa ülkelerinde en sık tercih edilen cihazlardan biridir. Venüs Freeze’nin çalışma prensibi, yağ dokusunun eritilmesi ve bu esnada da derinin sıklaştırılması esasına dayanmaktadır. Cihaz, selülit tedavisi; bel, karın, basen bölgesinde ortaya çıkan yağlanmanın eritilmesi; bacak ve kol inceltme; liposakşın sonrasında kontur düzeltilmesi ve deri sıkılaştırılması gibi pek çok durumun tedavisinde başarı ile uygulanabilmektedir.  Selülit tedavisi, genel olarak haftada iki seans olmak üzere toplam 8-10 seanslık uygulamalar şeklinde gerçekleştirilmektedir ve ilgili bölgeye göre değişim göstermekle birlikte seans süresi 30 – 45 dakikalık zaman dilimlerine sahiptir. Temel olarak bir el aparatının sorunlu bölgede gezdirilmesi yoluyla gerçekleşmektedir ve uygulama esnasında hasta,  ısı artışı dışında hiçbir ağrı ya da acı hissetmemektedir. Venüs Freeze’nin en mükemmel özelliğinin ise ortaya çıkan sonucun uzun süreli kalıcı nitelik taşıması olduğunu belirtmeden geçmemekte fayda var.

Mezoterapi – Lipoliz Uygulaması Nedir?

Mezoterapi – Lipoliz uygulaması, ilgili bölgedeki yağların eritilmesi maksadına uygun olarak ve çok ince iğne uçları yardımı ile yağ kırma ve deri sıklaştırma özelliği taşıyan moleküllerin pek çok noktadan deri altına verilmesi yolu ile gerçekleştirilmektedir. Genellikle 6-8 seanslık uygulamalar ile ve bu ilgili moleküllerin etkisine dayanarak sonuca başarı ile ulaşılmaktadır. Yöntem oldukça güvenli olmakla birlikte kliniğimizde de tüm dünya tarafından kabul görmüş ve sıklıkla tercih edilen markalı preparatların kullanımına önem verilmektedir.

Ayrıca her biri tek başına başarılı sonuçlar elde etmede uygun olmakla birlikte Venüs Freeze ve mezoterapinin gerekli görülen durumlarda kliniğimizde Doç. Dr. Serkan Yıldırım tarafından geliştirilmiş protokoller ile bir arada kullanımı da sağlanabilmektedir.  Bu sayede, “Hoşçakalın selülitler, yaşasın bölgesel incelme!” diyerek yazın, güneşin, hatta tüm günlerin tadını gönül rahatlığı ile çıkartabilirsiniz.

Dolguyla Yüz Estetiği : 10 dk. da 10 yıl gençleşme

By | Genel | Soru Sorulmamış

Yalnızca 10 Dakikada 10 Yıl Gençleşmek İstemez miydiniz?

Artık hepimizin de bildiği üzere son yıllarda estetik cerrahi uygulamalarında büyük ilerlemeler kaydediliyor. Bu yüzden ameliyatsız estetiğe duyulan ilgi gün geçtikçe artıyor. Anestezi derdi olmadan, kanama olmadan, iyileşme dönemi gerektirmeyen uygulamaları kim tercih etmez ki? İşte bu alandaki en etkileyici ve en tercih edilen uygulamalardan biri de yüz dokusu uygulamaları…

Peki, nedir dolgu uygulaması? Vücuda uyumlu olan bir maddenin dokuya verilmesiyle, dokuya hacim kazandırılması ve kırışıklıkların ortadan kaldırılması işlemi diyebiliriz kısaca. Dolguyla yüz estetiği muayenehane koşullarında ve özel soğutucular yardımıyla hastanın neredeyse hiç ağrı hissetmemesini sağlayarak gerçekleştirilir. Bu işlem çok ince ve özel uçlu kanüller yardımıyla uygun doku katmanına dolgunun verilmesiyle gerçekleştiriliyor. İşlemin ardından hafif bir kırmızılık ve şişlik olabiliyor ancak 2-3 saat içerisinde tamamen normale dönüyor.

Bu uygulama nasıl olmalıdır? Yüze bütüncül bir yaklaşım ana prensip olmalıdır. Yani sadece bölgesel bir kırışıklığı olan bir hastanın sadece o bölgesine müdahale edilirse diğer çökük olan kısımlar estetik açıdan hoş durmayabilir. İşte biz de bu duruma bütünsel yaklaşıyoruz ve hastalarımızla birebir etkileşim halinde olarak durumu değerlendiriyoruz. Tavsiyelerde bulunurken, aynı zamanda hastalarımızın isteklerini de asla göz ardı etmiyoruz.

Dolguyla yüz şekillendirme konusunda oldukça çeşitli uygulamalar bulunmakta. Örnek vermek gerekirse; 10 dakikalık bir uygulama ile yüzdeki orantısızlıkları gidermek veya yaştan dolayı ortaya çıkan hacim kayıpları, çukurlaşmalar, kırışıklıklar ve sarkmalar tamamen giderilme şansına sahip. Şu an hastalar tarafından en sıklıkta talep edilen ise gözaltı ve burun dolgusu uygulamaları. Elbette bu uygulamaların olabilecek en mükemmel şekilde sonuçlanması ise, bu uygulamaları yapacak hekimlerin yüz estetiği konusunda tecrübeli Estetik Plastik Cerrahi uzmanlar olması gerekiyor.

Dolguyla yüz şekillendirme sonrası, hastalar daha kalıcı ve çarpıcı sonuçlar isterlerse hastanın ihtiyaçlarına göre farklı uygulamalar ve kombinasyonlar söz konusu olabilir. Örneğin bir hastaya sadece kök hücreden zengin yağ enjeksiyonu yaparken, bir diğerine yüz germe, göz kapağı estetiği ve yağ enjeksiyonu kombinasyonu yapılması gerekebilir.

Her yöntem gibi dolguyla yüz estetiği uygulamalarının da dezavantajları var. Bunun en önemlisi sonucun geçici olması. Ancak düşünüldüğünde 10 dakikalık ve ameliyatsız, kanamasız bir uygulama sizlere 12-18 aylık bir sonuç sağlıyorsa bu bir dezavantaj olmaktan çıkabilir. Diğer taraftan uygulamaya bağlı oluşabilecek bazı yan etkiler her tıbbi işlemde olduğu gibi bu uygulamada da mevcuttur; ancak bu yan etkilerin görülme olasılığı son derece düşüktür.

Dolguyla yüz estetiği ile birlikte kullanılan ameliyatsız yöntemler de mevcuttur. Fraksiyonel lazer, Radyofrekans, PRP ve Mezoterapi, İple askılama yöntemleri sıklıkla kullanılır. Bu yöntemler ile cilt elastikiyetini artırmak, kollajen sentezini artırmak ve ince kırışıklıkları açmak elde edilen sonucun bir üst seviyeye taşınmasını sağlamaktadır.

Yüzünüze bir iyilik yapıp aynaya her baktığınızda kendinizle gurur duymak ister miydiniz? Peki, sevdiklerinize daha güzel görünüp etrafınıza büyüleyici bir hava katmak?

Cevabınız kocaman bir “Evet” ise bizimle iletişime geçmenizi tavsiye ederiz.

Estetik Cerrahi ve Bütüncül Yaklaşım

By | Genel | Soru Sorulmamış

Bütüncül Estetik Yaklaşımı

Estetiğe bütüncül yaklaşım, estetik operasyonda cerrahi işlemin yanı sıra, operasyon öncesi ve sonrasında hastanın psikolojisi ve süreç boyunca uygulanan diyet gibi konuları da kapsayan bir yaklaşımdır. Meme dikleştirme ameliyatından, karın germe estetiğine, burun estetiği operasyonundan kimyasal peeling uygulamasına kadar pek çok konuda bu yaklaşımdan yararlanılabilir.

Her iyi plastik cerrah, hastasını operasyon öncesinde süreçle ilgili bilgilendirir ve motivasyonundan beslenmesine kadar ona yardımcı olabilecek konularda gerekli yardımı ve bilgiyi almasını sağlar, fakat bütüncül yaklaşımda tüm bunlar bir adım ileri götürülür. Hastanın operasyondan en iyi sonucu alabilmesi ve fiziksel, psikolojik, zihinsel anlamda sağlıklı ve iyi hissetmesine yardımcı olan tamamlayıcı tedavi süreçleri uygulanır.

Bütüncül yaklaşımda cerrahi işlem sırasında uygulanan yöntemlerde, kullanılan teknolojide ve ürünlerde bir değişiklik yoktur. Buna karşın, daha geleneksel tedavi yöntemlerine de başvurulabilir. Bunlardan biri olan mezoterapi, özellikle Fransa’da çok yaygın ve popüler olan ve cerrahi olmayan bir tedavi şeklidir. Mezoterapi; vitaminlerin, minerallerin, aminoasitlerin, enzimlerin, homeopatik ilaçların, karışımlar halinde, mikroenjeksiyon tekniği ile cildin orta tabakasına enjekte edilmesi yöntemidir.

Estetiğe bütüncül yaklaşımı savunan cerrahlar, estetik operasyonun yalnızca bir cerrahi müdahaleden ibaret olmadığını ve sonuçta hastanın memnuniyetini etkileyecek faktörlerin yalnızca ameliyat olmadığını savunurlar. Bütüncül yaklaşımda cerrah, hastanın sağlığı ve memnuniyetinin pek çok farklı değişkene bağlı olduğunun bilincindedir ve bu memnuniyetin hastanın psikolojisinden uyguladığı diyete kadar değişen bir sürecin ürünü olduğunu bilerek buna göre gayret sarf eder.

Uygulama bedenin yalnızca bir parçasına yapılsa da bedenin bir bütün olduğunun ve vücudun diğer kısımlarının uygulanan operasyondan etkileneceğinin bilincindedirler. Bütüncül yaklaşımda, adından da anlaşılabileceği üzere, beden bir bütün olarak ele alınır.

Elbette tüm hastaların bütüncül yaklaşımın sunduğu yardıma ihtiyacı olmayabilir ya da tercih etmeyebilirler. Bazı hastalar operasyondan hemen sonra günlük hayatlarına devam edebilirler fakat diğerleri için bu tür operasyonların etkileri, örneğin psikolojik olarak, çok daha güçlü ve önemli olabilir. Böyle durumlarda bu hastaların cerrahi operasyondan en tatmin edici sonucu alabilmeleri için daha kapsamlı ve geniş bir tedavi süreci uygulanması gerekir.

Tüm bunların sonunda, bütüncül yaklaşım kullanılan tedavi süreci ertesinde hastanın uzun dönemde özgüveninin sağlanması ve güzellik anlayışıyla daha bilinçli bir bağ kurarak beden memnuniyetinin sağlıklı ve kalıcı olması hedeflenir.

PRP Tedavisi Sayesinde Doğal Gençleşme

By | Genel | Soru Sorulmamış

PRP Tedavisi ile Gücünüzü Keşfedin

Damarlarımızda dolaşan kanın yaşam kaynağımız olduğunu biliyoruz; fakat bir de kanımızın içinde bulunan ‘plazma’ var ve plazma, büyüleyici bir iyileştirici gücün ta kendisini sunuyor bizlere. Yetmiş kilogram ağırlığa sahip bir birey vücudunda yaklaşık 6 litreye kadar kan bulundurmaktadır ve bu kanın da %50-60 civarı bir kısmı plazmadan oluşmaktadır. Peki kanımızda bulunan bu plazmanın PRP ile ilgisi nedir? PRP’nin açılımı; “Platelet Yönünden Zenginleştirilmiş Plazma Uygulaması” anlamına gelmektedir. PRP, kişiden alınan az miktarda kanın santrifüj işlemi ile ayrıştırılarak elde edilen plazmanın kanın sahibine enjekte edilerek geri verilmesi yöntemini içeren bir uygulamadır.

PRP Tedavisi Hangi Sorunları Hedeflemektedir?

PRP yöntemi, deride bulunan hasarlı bölgenin doğal ve etkin bir biçimde onarımını hedeflemektedir. Diş hekimliği uygulamaları, estetik tıp, iyileşmeyen yaraların tedavisi, saç dökülmesi, yüz gençleştirme, vücut gençleştirme, kırışıklık tedavileri, yara izleri ve akne gibi pek çok konuda PRP tedavisinden faydalanılabilmektedir.

PRP Uygulamasının Çalışma Prosedürü Nedir?

PRP tedavisi, tedavinin gerçekleştirileceği hastadan alınan 2 ya da 3 tüp kanın santrifüj edilmesi yoluyla elde edilen PRP’nin mezoterapi ya da dolgu yöntemlerinden uygun olanı yoluyla hastanın derisine enjekte edilmesi şeklinde veya özel bir kremin içerisine karıştırılarak uygulanması şeklinde gerçekleştirilebilmektedir. PRP tedavisi yaklaşık 30 dakikalık bir süreyi kapsamaktadır ve tedaviyle ilgili herhangi bir doz kısıtlaması bulunmadığından kişinin kanından elde edilen PRP’nin tamamı tedavi için kullanılabilmektedir.

Uygulamadan sonra ortaya çıkan canlanmış, dinç ve parlak cildinize kısa sürede sonuç alınmaktadır. Fakat 2-4 haftada bir gerçekleştirilen 3 uygulamadan oluşan bir kürün sonunda ise ortaya çıkan etkinin hem kalıcı olması hem de iyiden iyiye belirginleşmesi sağlanmaktadır. Yılda birkez kür uygulaması gerçekleştirildiğinde ise ortaya çıkan etki kesinlikle gençleştirici ve uzun soluklu olacaktır.

PRP tedavisinin öne çıkan en önemli özelliği, uygulamada kullanılacak olan kan ve plateletlerin yine hastanın kendisinden alınmış olması ve bunun da tedaviyi son derece güvenilir kılmış olmasıdır yani hiçbir yan etki yada alerjik reaksiyonun oluşmamasıdır.

PRP uygulaması botoks, dolgu, mezolifting, lazer gibi diğer ameliyatsız estetik uygulamaları ile birlikte kullanıldığında ortaya çıkan sonuçlar gerçekten son derece yüz güldürücü ve mutlu edici olmaktadır.

Baharda Işıltılı Bir Güzellik İçin: Işık Mezoterapisi!

By | Genel | Soru Sorulmamış

Daha canlı ve olduğundan daha parlak bir cilt istemez miyiz? Kim istemez ki? İşte ışık mezoterapisi bize bu isteği gerçekleştirme imkânı sağlıyor. İçeriğinde bulunan yoğun hyaluronik asit yapısının dolgu için kullanmış olduğumuz malzeme ile aynı içeriği sağladığını söylersek mezoterapi daha tanıdık bir kavrama yaklaşmanıza yardımcı olabilir. Buradaki fark ise; ışık mezoterapisinin dolgu işlevinin yanı sıra yüzünüzde ekstra bir parlaklık ve canlılık ortaya çıkmasına yardımcı oluşudur. Aynı sebeplerden ötürü; ışık mezoterapisi için ışık dolgusu terimi de kullanılmaktadır.

Işık mezoterpisi birbirinden farklı iki harika ürün ile gerçekleştirilmektedir. Bir tanesi; redensity 1 olarak isimlendirilmiş olup muhteviyatında yüksek ölçüde hyaluronik asit yanısıra vitamin(A,E,C…), mineral, somon DNA, koenzim Q10 ve antioksidan barındırmaktadır. Bu birleşim, cildinizde başarılı bir nemlendirme süreci ve yılların getirmiş olduğu hasarın onarımı ile görevini tamamlar. Diğeri ise; redensity 2 olarak adlandırılmakta olup gözaltı bölgesi için hazırlanmış özel bir dolgu içeriğine sahiptir.

Redensity 1

Bu ışık mezoterapisi yüzünüzün tamamı, boyun bölgeniz, dekolte alanınız ve hatta elleriniz için bile kullanılabilmektedir. Işık dolgusu 1, çoğunlukla 2-3 haftalık periyodlarla uygulanan 1-3 arası seanslar olarak gerçekleştirilmektedir, buradaki süreci ortaya çıkartan durum uygulamanın gerçekleştirileceği alanın durumu ile orantılı bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Zira bazen tek seans bile mükemmel sonuçlar ortaya çıkartılabilmesi için yeterli gelebilmektedir. Işık mezoterapisi ile ilgili en önemli avantajlardan biri de uygulama sonrasında ilgili bölgede morluk ya da şişme oluşmamasıdır.

Redensity 2

Yani yukarıda da bahsettiğimiz diğer adıyla; gözaltı ışık dolgusu ise çoğu insanın olduğundan daha yaşlı ve bitkin görünmesine sebep olan gözaltı çukurlarından arınmak, morluk ve gözaltı torbalarını ortadan kaldırmak yada hafifletip kamufle etmek için uygulanmakta olup uygulama yalnızca 10 dakikalık bir süreci kapsamaktadır. Redensity 2 sonrası bakışlarınızdaki yorgun ifade ortadan kalkar ve çok daha fresh bir görünüşe kavuşursunuz. Gözaltı ışık dolgusunun etkinlik süresinin 18 ay kadar olduğu düşünüldüğünde memnuniyetiniz biraz daha artacaktır. Üstelik uygulama sonrasında rahatlıkla gündelik yaşamınıza devam edebilirsiniz.

Işık mezoterapisi diğer yöntemlerle birlikte kullanılırmı ?

Cildimizdeki yorgunluğu ve şehrin olumsuz koşullarının etkisini ortadan kaldırmak için ışık mezoterapisini diğer anti aging yöntemlerle kombine kullanıyoruz. Çoğu zaman ışık mezoterapisine eklenecek bir yüzeysel peeling, fraksiyonel lazer yada PRP uygulamaları sayesinde, cildi canlandırma etkisini güçlendiriyor ve sizi ışıl ışıl canlanmış bir ciltle bahara hazırlıyoruz. Bu uygulamalar sayesinde peeling ile deri yüzeyi yenilenirken, ışık mezoterapisi deri altı dokuyu canlandırıyor, PRP ise kollajen sentezini uyararak canlılığı kalıcı kılıyor. Bu paket uygulamalar sonrasında sizi mutlu görmenin sevinci ise bize işmizi dahada sevdiriyor 🙂

Gençleşmenin Görünmez Anahtarı: Boyun Germe Estetiği !

By | Genel | Soru Sorulmamış

İlerleyen yaş ile birlikte cildimizde ortaya çıkan pek çok yıpratıcı durumun olduğunu gerek tecrübelerimiz gerekse de çevremizde gözlemlediğimiz pek çok insan dolayısıyla biliyoruz ve bu durum hemen herkes için ürkütücü. Bazen cildimiz yaşımızı göstermeyebilir; ama boyun, çene altı gibi bölgelerde ortaya çıkan deformasyonlar hem bizi çileden çıkartmaya hem de yaşımızın sırrını vermeye yeterli gelebilir. Bazı durumlarda ise; bu tip deformasyonlar, yaştan bağımsız bir biçimde genlerimize aktarılmış olan miras ve vücudumuza özgü çeşitli değişkenler neticesinde de ortaya çıkabilmektedir.  “Deformasyon”dan kastımız; çene altında yağ toplanması, sarkma, çene-boyun arası açı bozukluğu, boyun derisinde ortaya çıkan kırışmalar ve çene altından boyun bölgesine değin uzanan bant oluşumları gibi durumlar.

Ne Yapmalı Bu Deformitelerden Kurtulmak İçin?

Eğer bu tip deformitelerle karşı karşıya kalmış ve bu durumdan da mutsuzsanız; sizi çözüme ve huzura kavuşturabilecek pek çok yöntem mevcuttur. Botox, mezoterapi, iple boyun estetiği, liposakşınla gıdı estetiği, çene altından yapılacak kesi ile boyun germe estetiği, kulak önü ve arkasından yapılacak kesi ile boyun gerdirme estetiği bu yöntemler arasında bulunmaktadır. Burada önemli olan husus, yaşadığınız sorun doğrultusunda tüm değerlendirmelerin dikkatlice yapılması ve boyun germe estetiği için hangi yöntemin kullanılacağının planlamasının doktorunuzla yapılmasıdır.

Hangi Tür Boyun Gerdirme Estetiği Tercih Etmeliyim?

Problemleriniz doğrultusunda seçilmesi gereken boyun germe estetiği yöntemine detaylı bir muayene ve taleplerinizin ortaya konması ile karar verilmesi doğru olandır. Bazı durumlarda yöntem çeşitliliğine gidilmesi daha sağlıklı olabilmektedir.

Boyun germe estetiği tek başına bir yöntem olarak uygulanabilir; ancak bazı durumlarda daha ideal sonuçlar alınabilmesi adına yüz germe estetiği ile eş zamanlı olarak da uygulanabilmektedir.

Bazı durumlarda ise; cilt altı dokuda yağ birikimi bulunmakta olup cilt sarkması ileri seviyede olmayabilir. Bu tip durumlar, yalnızca 1-2 mm.’lik kesiler yardımıyla yapılan liposakşın işlemi ile desteklenebilmekte ve daha memnun edici bir boyun görünümüne kavuşulması mümkün olmaktadır.

Boyun Germe Estetiğinden Sonra Sizi Nasıl Bir Süreç Bekler?

Boyun germe estetik ameliyatı sonrası süreç hastalar için çoğu zaman oldukça kolay geçmektedir. Elbette yapılan işleme göre değişmekle beraber genelde şişlik morluk oluşmaz, eğer oluşursa 1 hafta gibi bir süre zarfında tamamen ortadan kalkar.

Sonrasında ise; sizi bekleyen daha genç bir boyun görünümü ile hayatın tadını çıkartmaktır.

Menu