Tag

plastik cerrahi uzmanı Arşivleri - Serkan Yıldırım Blog

Ben Aldırmak ! Alınamayacak Ben Yoktur !

By | Genel | Soru Sorulmamış

Benler, hemen hemen herkesin vücudunda bulunur ve vücutta bulunan benlerin dağılımı, azlık çokluk oranı ya da bölgesi kişiden kişiye değişim göstermektedir. Tıpkı bunun gibi, benler bazen insanları rahatsız ederken bazen de hoşa gider. Peki farklı renkler ve şekillerde karşımıza çıkan irili ufaklı bu benler gerçekte nedir? Derimize rengini veren ve melanosit dediğimiz hücrelerin bir araya gelmeleri yoluyla oluşturdukları doku parçalarına ben diyoruz.

Ben dediğimiz bu oluşumlar, bazen doğduğumuz günden beri bizimle olur bazen de ilerleyen bir süreçte ortaya çıkıverirler.

Benler hakkında bilmemiz gereken belki de en önemli şey, bazı benlerin insan yaşamını tehlikeye sokacak ölçüde kötü huyla ve hızlı bir biçimde yayılım gösteren malin melanoma yani kötü huylu bir deri kanseri oluşturma ihtimalleridir.

Hangi Durumlarda Benler Tehlike Oluşturur?

Kanser teşkil eden benler için ilk elden göz önüne alınması gereken kriterler şu doğrultudadır: İlgili ben sahibinin açık tenli, renkli gözlü olması; benin renk ve boyutlarında oluşan değişimler ya da kanama hâli; 6mm.den daha büyük boyuta sahip ve sınırları dağınık, kahverengi siyah karışımı benler; kahverengi siyah olduğu hâlde renginde açılma gerçekleşen benler ya da ailesinde daha önce malin melanoma maruz kalmış kişilerin sahip olduğu benler şeklinde sıralanabilmektedir.

Eğer yukarıda sıralamış olduğumuz kriterlerden bir ya da birkaçına sahipseniz kısa sürede bir plastik cerrahi yada dermatoloji uzmanı başvurularak ilgili benlerin takibinin sağlanması, şüphe oluşturanların ise plastik cerrahi uzmanı tarafından ben alınması yoluyla riskin ortadan kaldırılması en doğru seçeneklerdendir.

Halk arasında, benlerin alınması kansere yol açar gibi yanlış bir inanış vardır ancak mevcut durum, bunun tam tersidir. Yani yukarıda bahsetmiş olduğumuz kriterlere sahip benlerin esas alınmaması kansere yol açabilmekte ve hastanın hayatını tehdit edebilmektedir. Doğru olan, bu tip yanlış bilgilere itimat etmeyerek benlerinizi en kısa sürede bir plastik cerrahi uzmanına göstermeniz olacaktır.

Ben Aldırmak Nasıl Olur?

Benlerin alınması aslında oldukça kolay bir işleme dayanır. Benim büyüklüğüne ya da yayılımına göre değişim göstermekle birlikte, siz ağrı ya da acı bile duyamadan en fazla 10 dakika içerisinde ben alınabilmektedir.

Ben aldırmak dışında benler için lazer ya da yakma, dondurma gibi işlemler de yapılabilmektedir; fakat ekstra bir gereklilik içeren durumlar dışında biz, cerrahi yöntemlerin kullanılmasını daha sağlıklı buluyoruz. Bunu belirleyen ise şüpheli benlerin ölçüsüdür. Yani 2-3 mm.den daha büyük benlerin patolojik tahlili açısından alınarak patolojiye gönderilmesi gerekmektedir. Fakat ilgili ben, 1-2 mm.den küçükse lazerle yakma yöntemi tercih edilebilir.

Ben Tedavisi Sonrası İz

Cerrahi olarak ben aldırmak sonrasında oldukça zor fark edilebilecek ölçüde ince izler kalabilmektedir fakat bu izin ölçütünü belirleyecek olan; benin ölçüsü, bölgesi ve plastik cerrahi uzmanının uygulama biçimi olacaktır. Yine de unutmamak gerekir ki hayatı tehlike söz konusu olan durumlarda iz, en son düşünülecek konu olmalıdır.

Ayrıca, yalnızca  oluşturan benler değil; yalnızca estetik açıdan orada bulunmasından rahatsızlık duyduğunuz benler de alınabilmektedir ve bu işlemin hiçbir sakıncası yoktur.

Saç Mezoterapisi ile Saçlarınız Dökülmesin!

By | Genel | Soru Sorulmamış

Saçlarınızın da en az cildiniz kadar vitamin, mineral ve proteinlere ihtiyaç duyduğunu biliyor muydunuz? Saç mezoterapisi işte tam da bu iş içi var! Saçlarınızın ihtiyaç duyduğu tüm bu vitamin, mineral ve proteinlerin kıl köklerini beslemesi ve saçlı deri bölgesindeki kan dolaşımını arttırması amacıyla saç mezoterapisi yöntemi ile ilgili bölgeye enjekte edilir ve uyarılan hücresel metabolizmanız vesilesiyle saç derinizdeki dokular canlanarak saç dökülmesinin önüne geçer. Ancak unutmamak gerekir ki saç mezoterapisi ile saç ekimi birbirine karıştırılmamalıdır, saç mezoterapisini daha çok destekleyici bir tedavi yöntemi olarak düşünmeniz daha sağlıklı olacaktır.

Zaman zaman stres, mevsimsel faktörler, metabolizma ya da gebelik sonrası süreç gibi gerekçelerle saçlarımız dökülebilmektedir. Saçlarınızda cansızlık ve dökülme problemi varsa saç mezoterapisi başvurmak isteyeceğiniz ideal yöntemlerden biri olabilir; ancak sorununuz kellikse saç ekimini düşünmeniz daha sağlıklı olacaktır. Zira saç mezoterapisi kelleşmeden önce dökülmeyi azaltan bir yöntemdir ancak saç ekimi sonrasında tedavinin daha başarılı sonuçlar vermesi için de saç mezoterapisi yapılır. Ayrıca saç mezoterapisi, kadınlara da erkeklere de uygulanabilmektedir.

Saç mezoterapisi için kliniğimizde, Avrupa ve Amerika’da sıklıkla ve güvenle tercih gören mezoterapi karışımlarını kullanmaktayız. Pek çok yerde bu tip hazır karışımlar maliyeti sebebi ile tercih edilmemektedir; ancak biz; “Önce hasta güvenliği ve başarılı sonuç!” diyen ve buna odaklı tedavi yöntemlerini tercih eden bir kliniğiz.

Saç Mezoterapisi ile Neler Elde Edersiniz?

Saçlarınız canlanır, kuvvetlenir, saç yapınız ideal bir seviyeye gelirken saç dökülmesi de azalır ve durur. Tüm bunların olması ise saç kökünüzün beslenmesine dayanan bir süreçtir ve şayet bu problemlere sahipseniz bunu ihtiyaçlarınıza yönelik bir biçimde size sağlayabilecek en makul yöntemdir.

Peki, Yöntem Nasıl Uygulanır?

Öncelikle şunu belirtmeliyiz ki işlemin bir plastik cerrahi uzmanı tarafından uygulanması son derece önemli ve atlanmaması gereken konulardan biridir. İşlem, ilgili karışımın oldukça ince bir enjektör yardımı ile saç köklerine verilmesi yolu ile uygulamaya konmaktadır ve yaklaşık 20 dakikalık bir süreci kapsamaktadır. Karışımın doğru bölgeye enjekte edilmesi ağrı ya da acının en düşük seviyede hissedilmesi bakımından oldukça önemli bir mevzudur, dolayısıyla hekiminizin tecrübe ve bilgisi, az evvel de bahsettiğimiz üzere oldukça önemlidir.

Seans Sayısı

Hastanın ihtiyaçlarına göre değişim göstermekle birlikte biz çoğu zaman kliniğimizde 2 haftada bir gerçekleştirilen 4 seanslık uygulamalar neticesinde ayda bir gerçekleştirilen 2 seans daha eklemeyi ve sonrasında da 3 ayda bir gerçekleştirilen tek seanslık bir uygulamayı uygun görmekteyiz. Bu yöntem sayesinde ise, elde edilen sonucun kalıcılığını sağlamaktayız. Ancak yine de tedavinin hastanın ihtiyaçları ve hekimin önerileri doğrultusunda planlanan bir süreç olduğu unutulmamalıdır.

Plastik Cerrah Olmanın Dayanılmaz Cazibesi

By | Genel | Soru Sorulmamış

Estetik uygulamalar ya da estetik ameliyatlar, son yıllarda bilhassa yaygınlaşan ve sıradan vatandaşın da talep etmeye başladığı bir sağlık hizmeti olarak dikkat çekiyor. Birey olarak iyi görünmenin sağladığı sosyal statü, özel yaşamdaki avantajlı iletişim etkisi, kişiler arası ilişkilerdeki baskınlık güdüsü gibi nedenlerle insanlar dış görünüşlerini 90’lı yılardan sonra çok daha fazla önemsemeye başladılar. Elbette küçük bir dolgu uygulaması, sadece bir burun estetiği ameliyatı, göbek yağlarının alınması ya da birkaç dakikalık bir dudak dolgusuyla daha çekici görünmenin, daha iyi hissetmenin ve daha güçlü ilişkiler kurmanın cazibesi dayanılmaz. Ancak ilginç olan söz konusu alanın cazibesinin iki yönlü olması. Çünkü çok talep gören ve giderek popülaritesi artan estetik cerrahinin hekimler arasında da dayanılmaz bir cazibesi var. Üstelik son derece keyifli görünen bu popülarite, hastalar için çok tehlikeli olabiliyor. Zira uzmanlık alanı Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi olmayan hekimler, malesef bu ünvanları kullanarak hastaları aldatıyori bu konuda kendilerini yetkin görebiliyorlar ancak yapılan uygulamaların sonuçları estetik biliminin ulaştığı bilgi seviyesinden ve Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi uzmanlarının sahip olduğu estetik sezgisinden uzak olabiliyor. Sonuçta bu hastaların uğradığı zararları düzeltmek yine bizlere kalıyor ancak bu her zaman o kadar kolay olmuyor elbette.

Hekimlerin Estetik Cerrahiye Olan İlgisi

Hekim olmak, dünyanın her yerinde ve her dönem toplumlar için çok değerli olmuş ve saygı duyulan bir meslek olagelmiştir. Ancak özellikle 2000’li yıllarda tüm dünyayı saran bireysel görünüşe önem verme ekolü estetik cerrahi alanının yıldızının parlamasına etki etmiştir. Bununla beraber estetik cerrahinin, diğer sağlık hizmetlerinden farklı olarak sanat, toplum, psikoloji, sosyoloji, estetik bilimi ve hatta sanat tarihi gibi farklı disiplinlerle olan yakın ilişkisi daha doğrusu başka ilgi alanlarından beslenmesi onu hekimler arasında da çok popüler bir alan kılar. Estetik cerrahinin hekimler arasındaki söz konusu dayanılmaz cazibesi, özellikle ülkemizde, uzmanlık alanı plastik rekonstrüktif ve estetik cerrahi olmayan bazı doktorların bu konuda hizmet verebileceklerini düşünmelerine, bu konuda girişimlerde bulunmalarına, hatta malesef ünvan hırsızlığı yapmalarına neden oluyor. Oysa resmi olarak da belirtildiği üzere ve ayrıca meslek ahlakı açısından, uygulamaların sonuçlarının hastada yaratacağı etkiler göz önüne alındığında uzmanlık alanı estetik cerrahi olmayan hekimlerin bu konuda müdahalede bulunmaktan kaçınmaları gerekir. Bilindiği üzere bir hekim, yıllar süren uzmanlık eğitimi süresince sağlık hizmetinin bir alanında uzmanlaşmaktadır. Söz konusu konuya dair makaleler okumakta, söz konusu alanda gözlemler yapmakta, yine bu alanda çalışmalar yaparak mezun olmaktadır. Öyle ise uzmanlık alanı Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi olmayan bir hekimin sağlayacağı estetik uygulama ile uzmanlık alanı Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi olan bir hekimin sağlayacağı sonuç aynı olmayacaktır.

Estetik Cerrah Olmayan Doktorlar Estetik Ameliyat Yapabilir mi?

Plastik cerrah olmanın hekimler arasındaki cazibesi, hastaların tüm yaşamlarını, bireysel ilişkilerini ve iletişimlerini etkileyecek olumsuz sonuçlar doğurabiliyor. Kulak burun boğaz alanında uzman olan bir hekimin yaptığı burun estetiği fonksiyonel olarak amacına ulaşan bir burun sunsa da estetik açıdan hiç istenmeyen bir sonuç verebiliyor. Yada bir KBB uzmanı size kendini “Fasyal Plastik Cerrah” olarak tanıtıp, bir yüz germe estetiği yada göz kapağı estetiği yapmaya ikna edebiliyor, oysaki bu ünvanın gerçek olmadığını bilmeyen hasta gerçekte çok tehlikeli bir durumla karşı karşıya kalmış oluyor. Benzer şekilde botoks, dolgu, liposuction gibi uygulamaları yapan ancak aslında Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrah olmayan hekimler de var. Estetik cerrahi sadece anatomi, sağlık, tedavi ve cerrahi bilgisini içermekle kalmayan, estetik bir bakış açısına ulaşma yönünde yapılan çalışmalar, estetik bir göz için alıştırmalar gerektiren özel bir alandır. Estetik olgusunun göreceli ve ölçümlenmesi zor yapısına rağmen estetik cerrahi kesin olarak bir bilimdir ve ancak bu konuda uzman olan ve uzun yıllar bu konuda eğitim alan kişilerce yani Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi uzmanlarınca uygulanabilir.

Menu