Ayak Bileği Estetiği

Ayak_Bilegi_Estetigi

Ayak Bileği Estetiği 

Estetik cerrahi bilimi artık sınır tanımıyor, neredeyse vücudumuzun her bölgesinde daha estetik görünmesini istediğimiz her dokuda değişiklik yapabiliyor. Estetiğin aslında insan ruhunu besleyen en önemli unsur olduğunu düşündüğümüzde, saçlarımızdan ayak ucumuza kadar estetik görümüzü bozan her dokunun iyileştirilmesi aslında pek de olağan dışı gelmiyor.

 

 

Niçin ayak bileği estetiği yapılır?

Estetiği bütünsel bir yaklaşımla ele aldığımızda, çok güzel bir vücut yapısını ya da estetik açıdan güzel kabul edilecek bir bacak görünümünü şekilsiz, kalın bir ayak bileği bozabiliyor. Bu durumda elbette ayak bileği bölgesinin inceltilmesi veya yağ enjeksiyonu ile bacak yapısıyla uyumlu hale getirilmesi sağlanabiliyor.

Ayak bileği estetiği nasıl yapılır?

Estetik açıdan bakıldığında bacak yapısının alt kısımlara doğru orantılı bir biçimde incelme göstermesi ve sonra genişleyerek ayak yapısını oluşturması beklenir. Bazen bu uyum bozulur ve ayak bileği çevresi fazla kalın görünebilir. Söz konusu kalınlığı oluşturan yağ dokusu çok ince kanüller ile liposakşın yapılarak dikkatlice eritilebilir. Benzer şekilde bazen ayak bileği bölgesi çok ince ve orantısız olabilir, bu durumda se yapılması gereken çok ince kanüllerle yağ enjeksiyonu yapılmasıdır.

Ayak bileği bölgesine yapılan liposakşının özelliği var mıdır?

Ayak bileği bölgesinde özellikle birtakım damar ve sinir yapıları yönünden zengindir. Bu sebeple yapılacak liposakşının çok ince kanüller yardımıyla ve dikkatlice yapılması gerekir.

Ayak bileği estetiği nde bilek bölgesi dışındada estetik uygulama olurmu?

Esasen amaç estetik yönden uyumlu ve orantılı bir bacak-ayak bileği-ayak geçişi elde etmek olduğu için, gerektiğinde bacak bölgesine liposakşın ve yağ enjeksiyonlarıyla orantılı ve uyumlu görünüm sağlanır. İhtiyaç durumlarında bacak bölgesine yerleştirilen silikonlar ile bacak estetiği yapılabilir.

Yine bu bölgede özellikle ayakta görülen ve bir tür epitel kalınlaşması olan “nasır” yapılarının, ablatif lazerler ve cerrahi yöntemler ile ortadan kaldırılması ve tedavi edilmesi, hem fonksiyonel hemde estetik amaçlı yapılan girişimlerdendir.

Ayak tırnaklarında rastlanılan tırnak mantarı nın, estetik açıdan önemli bir sorun olduğu düşünüldüğünden Nd-YAG lazer ile yapılan tırnak mantarı tedavisi bu kapsamda ayak estetiğinin bir parçası olarak düşünülmelidir.

Ayak bileğine yapılan liposakşında iz kalır mı?

Çok ince kanüller yardımıyla uygulama yapıldığından 1-2 mm lik izler olacaktır, ancak bu izler yara iyileşmesi tamamlandığında, neredeyse farkedilemezler.

Ayak bileği estetiği sonrası nelere dikkat edilmelidir?

Ayak bileğinde yapılacak işleme bağlı olarak ve ayak dokusunun genel karakteri itibariyle, ödem olarak isimlendirdiğimiz şişme en sık görülen durumdur. İstirahat halindeyken ayakların 2 hafta süreyle yüksekte tutulmasına özen gösterilmesi, varis çorabı ve benzer korseler kullanılması, ayakta hareketsiz kalmamaya özen gösterilmesi oldukça önemlidir.

Ayak bileği estetiği için nasıl bir anestezi tercih edilir?

İşlem hastanın durumu ve yapılacak işlemlere bağlı olarak lokal anestezi, belden yapılacak  anestezi ve genel anestezi ile yapılabilir. Ayak bileği estetiği genellikle hastanede yatmayı gerektirmez.

Estetik Cerrahi

estetik cerrahi,estetik cerrahi nedir,en iyi estetik cerrahi merkezi,en iyi estetik cerrah,estetik cerrah,en ünlü estetik cerrah,estetik cerrahi doktoru,estetik cerrahi uzmanı,burun estetiği,estetik cerrahi günahmı,estetik cerrahi harammı,estetik ameliyat,estetik ameliyat zararlımı,meme estetiği,karın estetiği,dudak estetiği,kol estetiği,bacak estetiği,göz kapağı estetiği,kulak estetiği,göğüs estetiği,genital estetik,estetik ameliyat ücretleri,estetik ameliyat kampanyası,ucuz estetik ameliyat,uygun estetik ameliyat,estetik ameliyat fiyatı,estetik ameliyat ücreti,estetik ameliyat ne kadar,yüz estetiği,yüz dolgusu,ücreti,fiyatı,istanbul,anadolu yakası,kadıköy,saç ekimi,saç ekimi doktoru,doktoru,kaş ekimi,saç mezoterapisi,liposakşın,yağ enjeksiyonu,ne kadar,nasıl,nasıl yapılır,nedir,sonrası,ne zman,ne kadar sürer,ameliyatı,estetik ameliyatı,burun,kulak,göz kapağı,karın,meme,göğüs,jinekomasti,sebepleri,tedavisi,dudak,kaş,bacak kol,popo,estetiği,karın çatlakları,göğüs sarkması,meme sarkması,deri çatlakları,sivilce izi,kırışıklık,lazer,fraksiyonel lazer,kılcal,lazerle,yüz gençleştirme,leke,kimyasal peeling,epilasyon,damar,iple,ameliyatsız estetik,taksitle,burun ucu,ben,et beni,aldırma,yaktırma,alımı,alım,tedavisi,fraksiyonel lazerle,fraksiyonel lazer,cilt sıklaştırma,istanbul,

Yüze Yağ Enjeksiyonu

yüze ya- enjeksiyonu

Yüze Yağ Enjeksiyonu

Kendi Yağınızdaki Gençlik ve Yenilenme Gücü!

Yaşınız biraz yetişkinlik çağlarına yaklaşınca karnınızda, kalçalarınızda, sırtınızda ve bacaklarınızda az ya da çok miktarda fazlalıklar ortaya çıkar. Bu çok sevilmeyen fazlalıklar gitse ama onlar azalırken yüzünüz canlılığını kaybetmese hatta daha da diri ve dolgun görünse nasıl olur?

Estetik Cerrahi uygulamalarında yağ alma adını verdiğimiz “liposakşın” ve bir bölgeye yağ dokusuyla doldurma işlemi olarak adlandırdığımız “yağ enjeksiyonu” yöntemleri yıllardan beri çok başarılı bir şekilde kullanılmaktadır.

Ancak özellikle son 10 yıl içerisinde yağ enjeksiyonu yönteminin sağladığı avantajların bilimsel olarak ortaya konması sonucu yönteme olan ilgi adeta patlama yapmıştır. Peki, nedir bu ilginin sebebi?

Bu ilginin sebebi yağ hücre enjeksiyonlarının içerdikleri kök hücre konsantrasyonu nedeniyle, dokuda adeta sihirli bir etki yaparak mucizevî değişimlere yol açmasıdır. Bu öyle bir sonuç ki, önümüzdeki dönemlerde, yağ hücrelerinden elde edilecek kök hücrelerin pek çok hastalığın tedavisinde kullanılmasına şahit olabiliriz.

Estetik Cerrahi uygulamalarında kök hücrelerin etkisi nedir?

Estetik cerrahi için kök hücre gençlik aşısı demektir. Bu öyle etkili bir aşıdır ki, yüz germe gibi ciddi cerrahi işlemlere gerek kalmadan bir insanın yüzünde gerek hacim etkisi ve özellikle de kök hücreler ile büyüme faktörlerinin yeniden yapılandırmayı sağlayan etkileri sonucu, onlarca yıl gençleşmesini sağlayabilir.

Yağ dokusu içerisinde kök hücre ve büyüme faktörleri nasıl elde edilir?

Yağ dokusunun kök hücreden ne denli yoğun bir doku olduğundan bahsetmiştik, burada önemli olan diğer bir husus bu kök hücrelere zarar vermeden yağ dokusunu elde etmek ve yüze yağ enjeksiyonu işlemini tamamlamaktır.

Bu konuda geliştirdiğim teknik ile yağ dokusuna en az hasar vererek yoğun kök hücre ve büyüme faktörü elde etmeyi sağlıyorum. Tabiî ki elde edilen bu kök hücreden yoğun yağ dokusunun uygun şekilde dokuya verilmesi yöntemin başarısında son derece önemlidir.

Kök hücreden ve büyüme faktörlerinden zengin yağ enjeksiyonu yüzde hangi bölgelere uygulanır?

Yüze yağ enjeksiyonu yüzün tüm bölgelerine uygulanabilir. İyi bir estetik sonuç elde etmek için ise yüz bir bütün olarak düşünülmeli ve yapılan işlemin bir yüz gençleştirme prosedürü olduğu asla unutulmamalıdır.

Ben bu yaklaşım çerçevesinde şakak bölgesi, gözaltı çukurlar ve göz çevresi, yanak bölgesi, alt çene kenarları, boyun bölgesi, burun –yanak kıvrımı, dudaklar, elmacık kemikleri ve kaş çevresini dikkatlice değerlendirip, tüm bu bölgelere ihtiyaç oranında 0,5 ile 3ml arasında yağ enjeksiyonları yapmaktayım.

Burada hemen tüm hastalarımın bana sorduğu “Yüzüm çok şişer mi” sorusu, yanlış bilgilendirme veya kötü örneklerden yola çıkılarak oluşan kaygıyı yansıtmaktadır.

Ancak bilinmelidir ki toplamda yüze yağ enjeksiyonu işleminde kullanılan yağ miktarı 20-30ml yi geçmez ve tecrübeli ellerde bu miktarlardaki enjeksiyonlar öyle ciddi şişliklere, morluklara sebep olmaz.

Yüze yağ enjeksiyonu uygulamasındaki amaç nedir?

Yağ enjeksiyonunda amaç, çok uzun bir cerrahi işleme gerek kalmadan, yüzün gençleştirilmesi, canlandırılmasını sağlamaktır. Yaşlılıkla birlikte yüz bölgesinde meydana gelen iki önemli değişim hacim kaybı ve yer çekimi etkisiyle oluşan sarkmadır.

Yağ enjeksiyonu ile bir taraftan kaybedilen hacim yerine konmakta, diğer yandan ise kök hücre ve büyüme faktörlerinin mucizevi etkileri ile kollajen lif sentezi artırılmakta, kollajen boyunda kısalma elde edilmekte, yeniden yapılanma süreci hızlanmakta ve bu sayede sarkma ve kırışıklıklar düzeltilmektedir.

Bunun yanı sıra yüze yağ enjeksiyonu sonrası ince kırışıklıkların açılması, leke problemlerinin azalması yada tamamen ortadan kalkması, derinin çok daha canlı ve sağlıklı bir görünüme kavuşması diğer önemli kazanımlardır.

Yüze yağ enjeksiyonu başka hangi problemlerin tedavisinde kullanılmaktadır?

Yüze yağ enjeksiyonu yüz gençleştirme işlemleri dışında, akne izleri, yara izleri,yanık izleri, yüzdeki lekelenmeler, leke problemleri, yüzdeki asimetriler gibi pek çok tedavisi zor durumun düzeltilmesinde başarıyla kullanılmaktadır.

Yüze yağ enjeksiyonu için genel anestezi gerekli midir?

Yüze yağ enjeksiyonu tamamen lokal anestezi altında gerçekleştirilebilen bir işlemdir. Yüz germe işlemleri ile kıyaslandığında, genel anestezi almak istemeyen ve toparlanma sürecinin kısa olmasını arzulayan kimseler için bu çok önemli bir avantajdır. İşlem yaklaşık 1-1,5 saat sürer ve aynı gün içerisinde dilerseniz taburcu edilebilirsiniz.

Enjekte edilen yağlar erir mi?

Uygun teknikle elde edilen ve dikkatli bir şekilde yapılan yüze yağ enjeksiyonu sonrasında erime oranı %30-40 arasında değişmektedir. Yani elde edilen sonuç büyük oranda kalıcı olarak kabul edilebilir.

Yüze Yağ enjeksiyonu uygulamasında iz kalır mı?

Yöntemin diğer yüz gençleştirme prosedürlerine göre en önemli avantajlarından bir diğeri ise işlemin milimetrik kesilerden gerçekleştirilmesi dolayısıyla neredeyse hiç iz bırakılmaması ve bırakılan bu milimetrik izlerin asla fark edilememesidir.

Yüze yağ enjeksiyonu diğer estetik cerrahi uygulamaları ile birlikte yapılabilir mi?

Yağ enjeksiyonu, pek çok estetik cerrahi uygulaması ile birlikte kullanılabilir. Hatta çoğu zaman iyi bir sonuç elde etmek için kişinin ihtiyaçlarına göre bu uygulamaların birlikte kullanılması kaçınılmazdır.

 

Liposakşın

 

Liposakşın ile vücudunuzu şekillendirelim !

Liposakşın tekniği temelde vücutta şekil bozukluğuna yol açan yağ birikintilerinin ince kanüller yardımıyla ve dokuya zarar vermeden vücuttan alınması ve vücut görünümünün estetik açıdan güzelleştirilmesi işlemidir.

Son yıllarda teknikte artan deneyim ve kullanılan kanüllerin çok daha az travmatik olması ile son derece güvenli bir şekilde istenmeyen yağları vücuttan uzaklaştırabiliyoruz.

Yöntem sadece yağın vücuttan uzaklaştırılması olarak görülmemelidir, çünkü aslında bu işlem yağ dokusunu, dolayısıyla vücudu yeniden şekillendirme işlemidir.

Burada cerrahın sanatsal görüsü, güzellik anlayışı ve deneyimi önem kazanmaktadır. Kullandığımız kanülün adeta bir heykeltıraşın spatulası misali dokuları yeniden şekillendirdiği düşünüldüğünde, yapılan işlemin sadece yağ çekmekten ibaret olmayacağı kolayca anlaşılacaktır.

Bu noktada liposakşın işleminde cerrah seçiminin ne kadar önemli olduğunu ortaya çıkmaktadır, çünkü cerrahınızı değil, aslında vücudunuza şekil verecek sanatçıyı seçmektesiniz.

Hangi bölgelere liposakşın uygulanabilir?

Yüz ve boyun dâhil olmak üzere karın, ayak bileği, kol, göğüsler gibi vücudun tüm bölgelerine liposakşın uygulanabilmektedir.

Tek başına bir vücut şekillendirme yöntemi olarak kullanılabileceği gibi, karın germe, meme küçültme, boyun ve yüz germe gibi diğer estetik cerrahi işlemlerinde yardımcı yöntem olarak sıklıkla liposakşını kullanmaktayız.

Hatta almış olduğumuz yağ dokusunu vücudun ve yüzün ihtiyaç olan bölgelerine enjekte ederek şekillendirme işlemini çok daha etkin bir şekilde gerçekleştirebilmekteyiz.

Liposakşın işleminde çekilen yağlar kullanılabilir mi?

Tabiki liposakşın işleminde alınmış olan yağları, saflaştırıp homojenize ederek yağ hücresi ve kök hücreden zengin bir halde ihtiyacımız olan vücut kısımlarını doldurmak, şeklini düzeltmek veya hacim kazandırmak için kullanabilmekteyiz.

Bazen göğüs büyütme amacıyla kullandığımız bu yağlar, ihtiyaç halinde kontur düzensizliklerini düzeltmek için enjekte edilmekte ya da yüz bölgesinde gözaltı çukuru ve oluğunu doldurmak, elmacık kemiklerini belirginleştirmek ya da dudak büyütmek amacıyla çok başarılı ve etkin bir şekilde kullanılmaktadır.

Yüze yapılan yağ enjeksiyonlarının gençleştirici etkisi var mıdır?

Bu konu özellikle son yıllarda estetik cerrahi gündemini sıkça tartışılmaktadır. Yapılan pek çok çalışmada gösterilmiştir ki yağ dokusu kök hücre dediğimiz tüm hücre ve organların öncüsü sayılan ve müthiş bir yenilenme kapasitesine sahip olan hücrelerden son derece zengindir.

Dolayısıyla alınmış olan yağ dokusu uygun şekilde saflaştırıldığında ve dokuya enjekte edildiğinde o bölgeye çok miktarda kök hücre enjekte edilmiş olacaktır.

Tabiki bu enjeksiyonlar o bölgenin yenilenme ye yapılandırılmasında önemli bir etkiye sahip olmaktadır. Yüze yağ enjeksiyonu yaptığımız pek çok hastamızdan bu olumlu sonuçları kolayca tespit etmekteyiz.

Ancak bu tedavi hiçbir zaman bir kök hücre tedavisi değildir, zira kök hücrelerin dokudan ayrıştırılması ve çoğaltılması doku kültürlerinde yapılabilecek son derece komplike bir işlemdir.

Kök hücre tedavisi ile ilgili olarak deneysel çalışmalar yoğun bir şekilde devam etmektedir ve önümüzdeki yıllarda pek çok kronik hastalığın tedavisinde bu yöntemle çok olumlu aşamalar kaydedileceği aşikardır.

Bu durumda basın ve medyada görmekte olduğumuz “kök hücre tedavisi ile gençleştirme” tarzındaki ifadelerin, bilimsellikten uzak ve maalesef tamamen ticari kaygılar içeren ifadeler olduğu kolayca anlaşılmaktadır.

Liposakşın işleminden sonra dokuda düzensizlikler olur mu?

Liposakşın işleminden sonra dokuda düzensizlik olma ihtimali tabiî ki vardır. Bu sebeple adeta bir heykeltıraş yaklaşımıyla yapılacak bu işlemin, çok büyük bir özen ve dikkatle yapılması gerekmektedir.

Liposakşın işleminde dikkat edilmesi gereken noktalara gereken hassasiyet gösterildiğinde, deneyimli bir estetik cerrahın bu türden sıkıntılar yaşama ihtimali oldukça düşüktür.

Liposakşın işlemi lokal anestezi altında yapılabilir mi?

Liposakşın işlemini genellikle lokal anestezi altında ve hafif sedasyon dediğimiz yarı uyur durumda rahatlıkla gerçekleştirebilmekteyiz.

Bu yöntemde hasta işlem sırasında ve sonrasında ağrı hissetmeyeceği gibi, genel anesteziye ait bazı komplikasyon ihtimallerinden tamamen uzaklaşmakta ve işlem sonrası birkaç saat içerisinde taburcu edilmektedir.

Böylelikle liposakşın yapılan alanın genişliğine bağlı olarak ertesi gün hatta aynı gün içerisinde sosyal yaşantınıza dönebilmektesiniz.

İşlem sonrasında iz kalır mı?

Liposakşın sonrasında sadece kullandığımız kanüllerin genişliği ölçüsünde 1-2mm lik izler kalmaktadır. Bu izler vücudun kıvrım bölgelerine yerleştirildiği için yara iyileşmesi tamamlandıktan sonra fark edilmeleri neredeyse imkânsızdır.

Bu kadar küçük izler ile vücut şekillendirme işlemlerinin yapılabilmesi yöntemin bizlere sunduğu en önemli avantajdır.

Liposakşın sonrasında normal yaşantıma ne zaman dönerim?

Lokal anestezi altında yapılacak işlem sonrasında birkaç saat içerisinde hastaneden çıkarak evinize dönebilirsiniz. İşlemden sonra yaklaşık 4 hafta süreyle kullanacağınız vücudu saran elastiki giysiler veya korse benzeri materyaller size verilecektir.

İlk 2 haftadan sonra masaj tedavileri veya kliniğimizde kullandığımız Venüs Freeze MP2 benzeri cihazlar ile hem derinin kendini toparlama süreci hızlandırılacak hemde olası düzensizliklerin önüne geçilmiş olacaktır.

3-4 gün sonrasında sportif amaçlı yürüyüşler, 2 hafta içerisinde ise daha ağır egzersizlere başlayabilirsiniz. İşinize dönme süreci ise sizin kişisel özelliklerinize ve liposakşın yapılan alanın genişliğine bağlı olarak değişecektir.

İşlem sonrası ertesi gün işine başlayan hastalarımız yanı sıra 1 haftalık bir dinlenme sürecine ihtiyaç duyanlarda vardır. Bu durumda ortalama 3 ila 5 gün arası bir süreye ihtiyacınız olduğunu söyleyebiliriz.

Liposakşın sonrasında kesin sonucu ne zaman göreceğim?

Liposakşın sonrasında doku şişliklerinin inmesi ve derinin kendini toparlaması için gereken süre enaz 3 aydır, dolayısıyla kesin sonuca ulaşmak için en azından 6 ay beklemeniz gerekecektir.

Bu süreçte özellikle ilk 1 ay içerisinde şişliklerin hızla indiğini ve 1 aydan sonra her geçen gün istediğimiz görünüme daha da yaklaştığımız bir sürecin bizi beklediğini unutmayınız.

Bölgesel incelme ve Selülit

Yüz Gençleştirme Bölgesel İncelme ve Selülit Tedavisinde Venüs Freeze Mucizesi

Yüz gençleştirme için kullanılan ameliyatsız yöntemlere talep son yıllarda gittikçe artan bir trend göstermektedir. Özellikle dolgu estetiği, botoks, iple yüz askılama, mezoterapi, PRP gibi yöntemlerle kombine edilebilen yani birlikte kullanılan radyofrekans ve fraksiyonel lazer uygulamaları derinin elastikiyet kazanması ve sıklaşmasını sağlamak anlamında son derece etkili anti aging uygulamaları olarak Estetik Tıp alanında hak ettiği yeri almıştır.

Bu yöntemlerden en sık kullanılan ve tüm dünyada etkin ve tercih edilen bir tedavi yöntemi olan Venüs Freeze, radyofrekans ve magnetik akımı birlikte kullanarak deri sıklaştırma ve gençleştirme etkisini yüz bölgesinde optimal şekilde ortaya çıkarır.

Irksal farklılıklar yanı sıra kültürümüzden kaynaklanan yaşam şeklimiz, pek çoğumuz için problem olan bölgesel deformasyonlar ve selülit olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle günümüz insanının oldukça sosyal bir yaşam tarzına sahip olması eski dönemlerde çokta problem edilmeyen bu iki durumun bugün pek çok bayan ve erkek için önemli bir stres faktörü olmasını sağlamıştır. Özellikle karın yağlanması, bel yağlanması, basen ve bacak yağlanması son derece rahatsız edici görünümlere sebep olmaktadır.

Bu konuda bir adım atmak sonuç almak isteyen tüm kişilerin öncelikle yaşam tarzlarını kontrol etmeleri ve gerekli değişiklikleri yapmaları muhakkak şarttır. Selülit ve bölgesel yağlanma ya sebep olan beslenme şeklinden uzak durulması, taze sebze, meyve tüketimine ağırlık verilmesi, 3 zararlı dediğimiz un, tuz ve şekerin hayatımızdan mutlak suretle çıkarılması ve tabiki hareketin, düzenli spor ve egzersizin hayatımızın parçası olması kaçınılmazdır. Aksi takdirde bu konuların hiçbirine özen göstermeden sadece cihaz ve mezoterapi gibi ygulamalardan medet ummak çokda gerçekçi olmayacak, zaman ve para kaybına sebep olacaktır.

dr.aesthetic olarak kliniğimizde selülit ve bölgesel incelme problemi olan hastalarımıza iki temel yöntemle hizmet vermekte ve son derece başarılı sonuçlar almaktayız. Venüs Freeze cihazı ile yaptığımız darbeli magnetik akım + multipolar radyofrekans uygulaması non invaziv bir yöntem olarak kullanılmakta iken yine klinik ortamında enjeksiyon yoluylauygulanan Mezoterapi-Lipoliz ise diğer bir etkin uygulamayı oluşturmaktadır.

Bölgesel incelme duayeni venüs freeze uygulaması

Multipolar radyofrekans ve darbeli magnetik akım uygulamasının ulaştığı son nokta olan venüz freeze, bilimsel olarak etkinliği kanıtlanmış bir sistemdir. Diğer tüm zayıflama ve incelme sistemlerinden çok farklı bir teknoloji kullanmakta olan cihaz tüm Avrupa ülkelerinde büyük bir başarı ve beğeni kazanmıştır. Cihaz temel olarak yağ dokusunu eritirken, derinin sıklaşmasını sağlayıcı bir teknoloji kullanır. Haftada iki seans üzerinde toplamda 8-10 seanslık bir tedavi protokolü mevcuttur. Uygulama süresi bölgeye göre 30 ila 45 dk arasında değişmektedir. Uygulama sırasında bir el aparatı uygulama bölgesinde gezdirilir ve bir ısı artışı dışında hiçbir ağrı veya acı hissi oluşturmaz. Cihazın en önemli özelliklerinden bir diğeri elde edilen sonucun kalıcı olmasıdır.

Venüs Freeze aşağıdaki durumların tedavisinde başarılı bir şekilde kullanılır.

Anti-aging, yüz gençleştirme
Bölgesel zayıflama, selülit
– Bel inceltme , karın inceltme , basen inceltme
– Bacak inceltme , kol inceltme
– Liposakşın sonrası kontur düzeltilmesi ve derinin sıklaştırılması

Mezoterapi- lipoliz uygulaması

Mezoterapi yada Lipoliz uygulamasında amaca yönelik olarak yağ krıcı ve deri sıklaştırıcı özel moleküller, çok ince iğne uçları yardımıyla çok noktadan deri altına verilirler. Bu moleküllerin etkisi sonucu 6-8 seanslık uygulamalar sonrasında yağ dokusunun erimesi ve derinin sıklaşması ile bölgesel incelme sağlanmış olur. Son derece güvenli ve bilimsel bir yöntem olan mezoterapi uygulamaları sayesinde bölgesel incelme ve selülit tedavisinde başarılı sonuçlar elde edilmektedir. Kliniğimizde lipoliz ve mezoterapi uygulamalarında tüm dünyada kabul görmüş markalı preparatlar tercih edilmektedir.

Venüs freeze ve mezoterapi (lipoliz) birlikte kullanılır mı?

Bu iki uygulama ayrı olarak başarılı sonuçlar vermekle birlikte, birarada kullanılmalarıda mümkündür. Kliniğimizde Doç.Dr Serkan Yıldırım tarafından geliştirilmiş olan protokoller ile, Venüs Freeze ve Mezoterapinin birlikte kullanılması sonucu Selülit ve Bölgesel Zayıflama da kısa sürede kalıcı ve etkin sonuçlar elde edilmektedir.

Venüs Freeze liposakşın sonrası kullanılır mı ?

Venüz Legacy yada venüs freeze Doç.Dr. Serkan Yıldırım tarafından özellikle liposakşın işlemi sonrasında deriyi sıklaştırmak ve yağ dokusunun homojenizasyonunu sağlamak amacıyla kullanılmaktadır ve liposakşının etkisini mükemmele taşımaktadır.

Venüs Freeze yüz gençleştirme ve anti aging amaçlı kullanılır mı ?

Radyofrekans uygulamalarının cilt elastikiyetini artırıcı, kollajen sentezini hızlandırıcı ve kolajen boyunu kısaltıcı etkilerinden faydalanılarak özellikle orta yüz ve alt yüz sarkmalarında ciltte ciddi bir toparlanma ve sıklaşma sağlanmaktadır. Yöntemin tamamen dışardan uygulanır oluşu, ağrı olmaması, hiçbir morluk şişlik vs gibi olumsuzluklara sebep olmadan sonuca gitmesi en önemli avantajıdır. Uygulama sonrası 3-6 ay içinde kollajen sentezi maksimuma ulaşır ve sıklaşma, anti aging etki bu dönemde en iyi seviyeye gelir.

Menu

Şimdi Arayın