Meme büyütme estetiği için bana gelen hastalarım sıklıkla dolguyla meme büyütme estetiği sorarlar, tabiki onlar için cazip bir yöntem ama malesef işin aslı hiçde öyle değil. Göğüs büyütme estetiği isteyen ancak ameliyat korkusu yada çekincesi nedeniyle bir türlü karar veremeyen kimseler için dolguyla meme büyütme estetiği son derece cazip bir yöntem olarak gözüküyor. Malesef ticari zihniyeti ön plana çıkaran bir takım hekim yada hekim olmayan kimseler tarafından, hastaların yalnış bilgilendirilmesi, ileride ciddi sağlık problemi oluşturacak bir uygulama yaptırmalarına sebep oluyor.
Etik değerlere sahip hiçbir estetik plastik cerrahi uzmanı dolguyla meme büyütme estetiği yapmaz, çünkü,
-dolgu maddelerinin, görüntüleme yöntemlerinde nasıl bir etkiye sebep olduğunu gösteren yeterli bilimsel çalışma yoktur
-meme kanseri gibi kadınlarda en sık görülen kanser türüne sahip bir organın içine dolgu uygulaması yapılmasının olası klinik sonuçları araştırılmamıştır
-avrupada daha önce ünlü bir dolgu firmasının meme için çıkardığı dolgu, birtakım olumsuz sonuçlar ve şüpheler nedeniyle üretimden kaldırılmış ve meme dokusunda kullanımı durdurulmuştur
-meme dokusu içerisine yapılan dolgu uygulamasının emzirme sırasında süte geçişi ve olası olumsuz sonuçları araştırılmamıştır
-meme dolgusu için kullanılan dolgu maddesi malesef, yaygınlığı ve güvenilirliği konusunda yeterli bilgimiz olmayan bir dolgu markasıdır
-silikon meme büyütme uygulamalarının görüntüleme yöntemleri ve meme kanseri oluşumu üzerine etkileri yüzlerce bilimsel araştırma tarafından çalışılmış ve silikon ptotez kullanımına engel olacak herhangibir olumsuz sonuç elde edilmemiştir.
Bu ve daha sıralayabileceğimiz pekçok sebepten dolayı, bizim için son derece kolay bir yöntem olmasına karşın, dolguyla meme büyütme estetiği uygulaması yapmıyorum. Meslek hayatımda daha önce göğsüne dolgu yaptırıp, enfeksiyon, ağrı, şekil bozukluğu vs gibi sebeplerden dolayı dolguyu temizletmek için başvuran 3 hastam oldu, hepsinin ameliyatı sırasında gördüğüm manzara son derece ürkütücüydü. Dolgu malzemesi çamur gibi heryere yayılmış ve çevre dokunun normal özelliklerini değiştirmişti, bu dokunun temizlenmesinin ne kadar zor olduğunu ve sağlıklı dokuları ne hale getirdiğini görmek, dolguyla meme büyütme estetiği yapmamak konusunda ne kadar haklı olduğumun ispatı olmuştur benim için.
Sonuç olarak, konuyla ilgili güvenli malzemeler üretilinceye ve gerekli bilimsel çalışmalar yapılıncaya kadar, dolguyla meme büyütme estetiği işleminden uzak durmanız, sağlığınız için son derece yerinde bir karar olacaktır. Bugün için meme büyütme estetiğinde kullanılan 2 temel yöntemin silikonla meme büyütme ve yağ enjeksiyonuyla meme büyütme olduğunu tekrar hatırlatmak istiyorum.
Unutmayın sağlığınız bizim için herşeyden önemlidir.
DOLGUYLA YÜZ ESTETİĞİ NDE YENİ YAKLAŞIM: 3 BOYUTLU ŞEKİLLENDİRME
Estetik Dolguyla 3 Boyutlu Yüz Estetiği 10 dk. da 10 yıl gençleşmek mümkün !
Son yıllarda estetik cerrahi uygulamalarında büyük ilerlemeler kaydediliyor. Özellikle ameliyatsız estetik uygulamalarına olan büyük rağbet bu alandaki gelişmelerinde önünü açıyor. Aslına bakarsanız kişilerin ameliyatsız estetiğe ilgi duyması rağbet etmesi çokda anlaşılabilir bir durum, çünkü anestezi almadan, kanama olmadan, bir iyileşme dönemi gerektermeyen uygulamaları tabiki hepimiz tercih ederiz. Bu alandaki en etkileyici ve tercih edilen uygulamalardan bir taneside tabiki yüz dolgusu ve dolgu estetiği uygulamalarıdır.
Yüz dolgusu yada dolgu estetiği nedir ? Nasıl uygulanır ?
Aslında pekçoğumuz artık bu konularda bilgi sahibiyiz ancak burada kısaca anlatmak gerekirse, vücuda uyumlu olan bir maddenin dokuya verilmesiyle, dokuya hacim kazandırılması, yeniden şekillendirilmesi ve kırışıklıkların ortadan kaldırılması işlemidir. Yüz dolgularını muayenehane koşullarında ve özel soğutucular yardımıyla hastanın neredeyse hiç ağrı hissetmemesini sağlayarak gerçekleştirebiliyoruz. İşlem çok ince ve özel uçlu kanüller yardımıyla uygun doku katmanına dolgunun verilmesiyle gerçekleştiriliyor. İşlemden sonra hafif bir kırmızılık ve şişlik olabiliyor ancak 2-3 saat içerisinde tamamen normale dönüyor hatta pekçok hastada herhangibir kırmızılık yada şişlik dahi oluşmuyor.
İşlem aslında bir yüz şekillendirme işlemi yani bir nevi yüz estetiği yapıyorsunuz ?
Bu nokta önemli bir zihniyet farklılığını yansıtmaktadır dolgu uygulamalarında. Pekçok hasta ve hekim tarafından dolgu uygulaması sadece bir bölgedeki kırışıklığın açılma işlemi olarak algılanmaktadır, durum böyle oluncada siz yüzün sadece bir bölümünü düzeltmiş olursunuz o kadar. Oysaki yüze bütüncül bir yaklaşım yüz estetiği uygulamalarında olduğu gibi buradaki temel prensip olmalıdır. Yani sadece burun kenarı kırışıklığını düzelttiğiniz bir hastada göz altı çukuru derinleşmişse, elmacık kemikleri ve orta yüz volümü azalmışsa, yanaklar çökmüşse istediğiniz gençleşmeyi malesef elde edemezsiniz. Dolayısıyla dolgu ile yüz gençleştirme isteyen bir kişide ben tüm yüzdeki volüm kaybını, bozulan oranları, sarkmaları değerlendiririm ve bunların düzeltilmesi için hastama bir plan hazırlarım.
Bu plan içerisinde kişisel taleplerde dikkate alınarak bazı eklemeler, yada çıkarımlar veya uygulanacak dolgu miktarlarında değişiklikler yapılabililir elbette. Örneğin bazı hastalar elmacık kemiğinin dolgun olmasından hoşlanırken, bir diğeri elmacık kemiğine yapılacak dolgunun sadece sarkan yüzü yukarı alacak miktarda ve doğal olmasını talep edebilir, dolayısıyla beklenti analizi en az mevcut problemlerin analizi kadar önemlidir.
Dolguyla yüz estetiği uygulamasında neler yapabiliyorsunuz ?
Bugün artık inanın dolgu ile neredeyse bir yüzde cerrahi olarak yapabileceğimiz çoğu şeyi yapmak mümkün. Düşünsenize bir hastanın burun şeklini, çene ucu görünümünü, elmacık kemiğinin dolgunluğunu, göz altı çukurları, yanak çöküntülerini, şakak çöküntülerini dolgu ile gidermek mümkün. Yani 10 dk. lık bir uygulama ile yüz hatlarını değiştirmek, yüzünüzdeki orantısızlıkları gidermek veya yaş ile ortaya çıkan hacim kayıpları, çukurlaşmalar, kırışıklıklar ve sarkmaları tamamen giderebiliyoruz. Örneğin profil görünümünden hoşlanmayan bir hastanın görünümünü burun dolgusu ve çene ucu dolgusu ile düzelttikten sonra fotoğrafını çekip kendisine gösterdiğinizde, hayretle ve büyük bir mutlulukla kliniğimizden ayrıldıklarına çokça şahit olmuşumdur.
Hastalar dolguyla yüz estetiği yaptırırken nelere dikkat etmeliler ?
Bu noktada 2 önemli şey var dikkat edilmesi gereken; bir tanesi tabiki doğru hekim seçimi. Burada dolgu uygulamasının sadece bir enjeksiyon olmadığını anlayabilirsek, hekim seçiminin niçin önemli olduğunuda kavrayabiliriz. Enjeksiyon bir teknisyenlik işidir oysaki burada bahsettiğimiz şey, “Yüz Estetiği” cerrahisi ile yapılabilecek şeylerin “Yüz Dolgusu” uygulamaları ile gerçekleştirilmesidir. Dolayısıyla bunu yapacak hekimin yüz anatomisini çok iyi bilmesi, yüzdeki estetik oranlara hakim olması gerekir. Sadece bunlar yetermi tabiki yetmez, bunların yanısıra hekimin estetik görüsü ve uygulama beceriside önem kazanır. Bu bakımdan “Dolguyla Yüz Estetiği” uygulaması yapacak hekimlerin, yüz estetiği konusunda tecrübeli Estetik Plastik Cerrahi uzmanları olması gerektiğini düşünüyorum.
Diğer önemli nokta ise kullanılan dolgu malzemesinin kalitesi, gerek hastanın güvenliği gerekse dolgunun kalıcılığı açısından hastaların buna çok dikkat etmesi gerekiyor. İşlem öncesi mutlaka kullanılacak dolgu malzemesinin markası ve güvenilirliği ile ilgili bilgi talep edilmelidir. Hatta piyasada güvenilebilecek 3-4 dolgu malzemesi dışındaki dolguların kullanımına onay vermemeleri gerekir.
Dolguyla yüz estetiği yaparken sıklıkla hangi bölgelere dolgu uyguluyorsunuz ?
Hastalarımız en sıklıkla yanak dolgusu, dudak dolgusu ve burun dolgusu için kliniğimize başvuruyorlar. Özellikle dolguyla burun estetiği sonuçlarından çok memnun kalıyorlar, hatta pekçoğuna bir iki dolgu uygulamasından sonra kalıcı bir şekilde burun estetiği yapıyoruz. Bunun dışında çene ucu dolgusu, elmacık dolgusu ve şakak dolgularınıda yoğun bir şekilde uyguluyoruz. Hastalarımızın bir kısmı 12-18 aylık aralıklarla dolguyla yüz estetiğine devam ederken bir kısmı yüz germe ve çene ucu estetiği ameliyatına karar veriyorlar. Yani aslında burada dolguyla yüz estetiği uygulamalarının, ameliyatlı ve kalıcı işlemler için bir aşama olarak kullanıldığını, hastayı bu işlemlere hazırladığınıda görüyoruz. Tabiki bu yüz güzelleştirme dolguları dışında, kliniğimizde burun kenarı, göz çevresi ve dudak çevresi kırışıklıklar içinde sıklıkla dolgu uygulamaları yapıyoruz.
Dolguyla Yüz Estetiği sonrası kişi kalıcı bir sonuç isterse ne yapıyorsunuz ?
Hastalarımızın yaklaşık %40 ı dolgu ile yüz şekillendirme sonrasında kalıcı sonuç talep ediyorlar. Burada hastanın ihtiyaçlarına göre farklı uygulamalar ve kombinasyonlar söz konusu, örneğin bir hastaya sadece kök hücreden zengin yağ enjeksiyonu yaparken, bir diğerine yüz germe, göz kapağı estetiği ve yağ enjeksiyonu kombinasyonu yapmanız gerekebiliyor. Burada bizim tespit ettiğimiz ihtiyaçlar ve hastanın beklentilerinin aynı potada eritilmesi son derece önemli.
Dolguyla yüz estetiği uygulamalarının dezavantajları varmıdır ? varsa nelerdir ?
Tabiki her yöntem gibi dolguyla yüz estetiği uygulamalarınında dezavantajları var, bir kere en önemlisi sonucun geçici olması. Ancak düşündüğünüzde 10dk lık ameliyatsız, kanamasız bir uygulama size 12-18 aylık bir sonuç sağlıyorsa bu bence bir dezavantaj olmaktan çıkar. Diğer taraftan uygulamaya bağlı oluşabilecek bazı yan etkiler her tıbbi işlemde olduğu gibi buradada mevcuttur ancak bu yan etkilerin görülme olasılığı son derece düşüktür, neredeyse yok gibidir diyebiliriz.
Dolguyla birlikte kullandığınız ameliyatsız yöntemler varmıdır ?
Yüzün ihtiyacına ve beklentiye göre, yüz dolgusuyla birlikte Fraksiyonel lazer, Radyofrekans, PRP ve Mezoterapi, İple yüz askılama yöntemlerini kliniğimde sıkça kullanmaktayım. Dolgu ile yüzü şekillendirirken, bu yöntemler ile cilt elastikiyetini artırmak, kollajen sentezini artırmak ve ince kırışıklıkları açmak elde edilen sonucun bir üst seviyeye taşınmasını sağlıyor. Dolayısıyla elimizdeki yöntemleri kombine ederek kullanmak çok daha iyi sonuçlar doğuruyor. Yani bir bakıma onarımı yapıp üzerine cila atıyoruz diyebiliriz :).
Estetik operasyonlarda iyi bir sonuç elde etmek için dikkat etmeniz gerekenler
-Bu konuda en önemli nokta tabiki doktor seçimi ve doğal olarak ben size yaptıracağınız her estetik girişimde, doktorunuzun mutlaka bir plastik cerrahi uzmanı olmasına özen gösterin diyorum. Maalesef günümüzde pek çok hekim hatta bazen hekim olmayan kimselerin bile estetik cerrahi girişimleri yaptıklarını duyuyor ve görüyoruz. Olumsuz sonuçlar yaşamamak ve pişman olmamak için bu konuda eğitim almış Plastik Cerrahlardan asla vazgeçmeyin ve doktorunuzun Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi uzmanı olduğunu mutlaka teyit edin.
-Plastik Cerrahınızın eğitimi, uzmanlık seviyesi ve yaptığı işler ile ilgili olarak mutlaka bilgi edinin. Basın yayın organlarında sıkça yer almanın tek başına iyi cerrah veya iyi hekim olmak anlamı taşımadığını unutmayın. Yazılı basın ve görsel medyada yer almayan pek çok Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahın yüksek hasta memnuniyeti oranlarıyla çalıştığını göz ardı etmeyin.
-Sizin beklentinizi tam olarak anlamaya çalışmayan ve her talebinizi ‘gerçekçi olmayanlar dahil’ çok basit – yaparız tarzında cevaplayan estetik cerrah lara temkinli yaklaşın.
-Dijital ortamda yapılan simülasyonların sizi yanlış yönlendirebileceğini unutmayın. Canlı bir dokuda yapılacak uygulamaların sonuçlarının, bir takım programlar yardımıyla fotoğraflar üzerinde yapılan şekillendirmeler ile aynı olmasını beklemek benim kanaatimce doğru bir yaklaşım değil. Bunun yerine estetik cerrah ınızın daha önceden yapmış olduğu işleri görmenizi, dolayısıyla bir fikir sahibi olmanızı ve sizde yapılacak uygulamalar ve olası sonuçları hakkında bilgi edinerek karar vermenizi tavsiye ediyorum. Bu değerlendirmeler sonrasında dijital simülasyon isteyebilir ve sonuç hakkında tahmini fikir sahibi olabilirsiniz.
-Asla başkalarının yönlendirmesi ile bir estetik cerrahi girişimine karar vermeyin, kendi talepleriniz ve istekleriniz doğrultusunda ve siz istediğiniz için yapılacak girişimlerin uygun olacağını unutmayın.
Bir Estetik Cerrahi Ameliyatından Önce Nelere Dikkat Etmeniz Gerekir
-Doktorunuzun konusunda deneyimli bir Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı olmasına dikkat edin. Diğer pekçok branş hekiminin etkin olmadıkları halde malesef Estetik ameliyat yaptıklarını ve olumsuz sonuçlarla karşılaşıldığını unutmayın.
-Görüşme sırasında kullanmakta olduğunuz her türlü ilaç ve bitkisel ürünleri mutlaka doktorunuzla paylaşın.
-Genel anestezi ve derin sedasyon altında gerçekleştirilecek estetik ameliyat için, operasyon öncesi 6 saatlik mutlak diyet gerekmektedir, doktorunuz bu durumu size mutlaka detaylı olarak aktaracaktır, kendi sağlığınız açısından bu kurala mutlaka uyunuz, uymadığınız takdirde mutlaka hekiminizle paylaşınız.
-Eğer sigara kullanıyorsanız estetik ameliyat için 3–5 gün önce sigaraya son vermeniz, özelliklede operasyon sonrası erken dönemde kesinlikle sigara kullanmamanız gerektiği size hatırlatılacaktır. Bir taneden bir şey olmaz mantığıyla hareket etmemenizi, bu kurala uymadığınız takdirde sizi ve bizi üzecek ciddi sonuçlarla karşılaşacağınızı hatırlatmak isterim.
-Daha önceden geçirmiş olduğunuz her türlü operasyon, hastalık ve alerji hikayenizi mutlaka doktorunuzla paylaşın.
Burun estetiği ameliyatını ya da burun estetiği operasyonunu gerçek bir sihirli değnek masalına benzetebiliriz. Zira burun üzerindeki çok küçük düzeltmeler dahi çok büyük bir estetik fark sağlayabilmektedir. Burun estetiğine dair yapılan işlemler sonucunda hastanın bakışlarının etkisi, ağız ya da dudak yapısının görüntüsü hatta tüm yüz ifadesi olumlu yönde değişebilmektedir.
Tüm estetik uygulamalarda geçerli olduğu gibi burun estetiği için de çok dikkatli analiz ve planlama ile elde edilen sonuç yaşama çok daha güzel bakmanızı sağlar. Hayata daha güzel bakmanıza yardımcı olan şey daha sadece güzel ve orantılı bir yüze sahip olmanız değil insanlarla kuracağınız iletişimde yüzünüzdeki oranların uyumundan gelen güçlü öz güven etkisidir.
Yüzümüzdeki her yapının ayrı bir önemi olmakla birlikte, bu yapılar içerisinde burun ayrı bir öneme sahiptir, yüzün belki de en önde olan organı olması ve yüz güzelliğini öne çıkaran karakteristik özellikleri, profil görüntüsünün ana hatlarını çizmesi düşünüldüğünde, bu önemin sebebi kolayca anlaşılacaktır.
Doktor Serkan Yıldırım burun estetiği ameliyatı için nasıl bir farklılık getirmektedir?
Burun estetiği ameliyatı konusunda bugün gelinen noktada tek tip, kayık gibi ucu kalkık, ben estetikliyim diye bağıran burunlar artık demode olmuştur. Estetik burun ameliyatı hastalarında, kalıpların dışına çıkılması, hastanın ihtiyaçlarının bireysel olarak çok iyi değerlendirilmesi ve bu ihtiyaçlara yönelik iyi bir operasyon planı yapılması doğal görünümlü güzelliğin yakalanmasında son derece önemlidir.
Burun ameliyatı konusunda ülkemizde son derece başarılı uygulamar yapılmaktadır. Bu sebeple uzmanlık alanı estetik cerrahi olan hekimlerin büyük bir kısmının en yoğun uygulama yaptıkları alan olduğunu kolaylıkla söyleyebiliriz. Ancak, estetik cerrahinin kişisel görüye ve estetik bakış açısı gibi kişiye özgü yaklaşımlara açık bir tıp alanı olması her hekimin elde ettiği sonuçların farklı olmasına sebep oluyor. Benim burun estetiği konusundaki yaklaşımımdaki farklılık, söz konusu estetik ameliyatın “kişiye özel olması” ve “doğal güzelliği” taklit etmesinden kaynaklanır.
Ben bir estetik cerrah olarak, aldığım eğitim ve edinmiş olduğum tecrübenin yanısıra “doğal güzellik” felesefeme dayalı bir operasyon planı hazırlıyorum. Bu nedenle burun estetiği ameliyatı isteğiyle gelen bir hastamda burun ucu, burun sırtı, burun kanatları, burun delikleri, burun alın ilişkisi, burun dudak ilişkisi gibi parametrelerin tamamını göz önüne alarak bir değerlendirme yapıyorum. Son olarak da değerlendirme sonuçlarımı hastamın yapılmasını istediği değişikliklerle yani şikayetleriyle birlikte yorumluyorum harmanlıyorum. Böylece, hasta kendi sosyal çevresine uygun olmayan, çevresinin fazlasıyla burnuna odaklanacağı ya da kendi kişiliğinin bir parçası olmakta zorlanacağı bir burunla karşılaşmıyor. Sonuç olarak hastam, estetik ameliyat olduğu belli olmayan ancak son derece güzel ve estetik, aynı zamanda çok iyi nefes alabilen bir burna sahip oluyor.
Yıllar süren estetik cerrahi serüveni göstermiştir ki, estetik cerrahi sadece fiziksel bir ihtiyacı karşılamaktan çok öte bir amaca hizmet eder. Hastanın yaşadığı toplumla iletişimi, kendi kişiliği, özgüveni, yaşam tarzı gibi sosyal konular da estetik cerrahların bir burun ameliyatı ya da başka bir değişiklik planlarken göz önüne alması gereken detaylardır. Çünkü insanın fiziksel olarak değişim ihtiyacının altında iletişim gibi çok sosyal bir ihtiyaç yatar.
İzlediğim yolda ilk adım, hastamla birlikte mutabık kaldığımız problemlerin her biri için planlanan cerrahi müdahale şeklini not almak oluyor. Bazen sadece bir dikişle, bazen kıkırdak eklemeleri ile bazen kıkırdak zayıflatmaları ve çoğu zamanda bu tekniklerin birlikte kullanımı sonucunda hastamın yüz yapısına en uygun olan burun şeklini yani doğal güzelliği oluşturuyorum. Tüm bunları yaparkende elbette dokuya enaz zarar veren yöntemleri kullanarak hastamın morluk şişlik vs den uzak kalmasını sağlıyorum.
Burun estetiği ameliyatı ile dokuya saygılı koruyucu cerrahi teknik
Benim burun estetiği ameliyatları için temel felsefem doğal görünümlü ancak estetik açıdan mükemmel burunlar elde etmektir. Bu yaklaşım gereği burun estetiği operasyonu sırasında dokulara en az zarar verecek teknikle ve gerektiği kadar yeniden şekillendirme-düzeltme işlemleri yapmaktayım.
Bu sayede burun estetiği ameliyatı sonrası oldukça önemli olan burun fonksiyonları korunmakta ve gerektiğinde düzeltilmektedir. Yani bir burun estetiği ameliyatı ile burun fonksiyonları da düzeltilmeli ve korunmalıdır. Bu sebeple, geçmişte burun estetiği olan hastalardan çok sık duyduğumuz, nefes alamamak veya koku alamamak gibi şikayetleri günümüzün gelişen burun estetiği yöntemleriyle artık tarihe karışmıştır. Diğer yandan dokuya mümkün olduğunca az zarar verilen bu yaklaşım ile hastanın burun estetiği operasyonu sonrası toparlanma süreci de oldukça kısalmış, şişlik ve morluk gibi olumsuz durumlar ise en aza indirgenmiştir.
Bunun yanısıra burun dolgusu işlemi sayesinde ameliyatsız olarak burun estetiği yapabilmekteyiz, bu sayede burun ameliyatı öncesi hastanın olası sonucu canlı olarak değerlendirmesinide sağlamaktayız.
Burun estetiği ameliyatı için doktorumu nasıl seçmeliyim?
Her cerrahi müdahalede olduğu gibi burun estetiği ameliyatı için doktor seçimi tabiî ki son derece önemlidir. Burun estetiğini yapacak olan kişinin yeterli mesleki bilgi ve beceriye sahip bir estetik plastik cerrahi uzmanı olmasını tavsiye ediyoruz. Dolayısıyla Estetik Plastik Cerrahi dışındaki branşlar tarafından yapılan burun estetiği operasyonlarına temkinli yaklaşılmasını öneriyoruz.
Burun estetiğini yaptıracağınız hekimi seçerken dikkat etmeniz gereken diğer bir konu ise cerrahın estetik bakış açısı ile ilgilidir. Zira güzellik kavramı son derece görecelidir. Bu nedenle seçeceğiniz hekimin sizinle aynı pencereden bakıyor olup olmadığını anlamak üzere kendisinin daha önce yaptığı burun estetiği ameliyatlarının sonuçlarını görerek bir fikir edinebilirsiniz.
Burun estetiği ameliyatından sonra 5-7 gün içinde işinize dönebilirsiniz!
Estetik burun ameliyatları için kullandığım dokuya saygılı teknik sayesinde şişlik ve morlukların en az şekilde oluşmasını sağladığımı söylemiştim. Dokulara en az zarar veren bu yaklaşım sayesinde, burun estetik ameliyatı sonrasında çok kısa sürede alçı, tampon ve dikişlerinizden kurtulmakta ve en kısa sürede iş hayatı ve sosyal yaşantınıza dönebilmektesiniz.
Hatta burun estetiği operasyonlarının %70 inde tampon kullanmaya gerek kalmadığını burada rahatlıkla söyleyebilirim. Tampon kullanılması kaçınılmaz olan ileri derecede problemli vakalarda ise burun estetiği ameliyatı sonrasındaki 3 ile 5 gün içerisinde son derece kolay ve ağrısız bir şekilde tampon burundan alınmaktadır. Eklemek gerekir ki, hastalarımızın büyük bir kısmının geçmiş yıllarda burun ameliyatı olmuş yakınlarından edindikleri izlenimlerle korkulu rüyası haline gelen tampon çıkarılması aslında eskiye kıyasla son derece konforlu, ağrısız, acısız bir işlemdir.
Bugün, eğer tampon gerekiyorsa içinden rahatça nefes alınabilen tek parça silikon tamponlar kullanılmakta ve bu tamponlar hastaya hiçbir sıkıntı yaratmamaktadır. Burun estetiği ameliyatı sonrası 5. günde dikişler ve kullanılmışsa tampon alınmış olur ve işe dönmek açısından tıbbi bir engel kalmaz.
Ancak burnunuzun üzerinde bulunan plastik kalıbın (biz bunu alçı olarak tanımlıyoruz ancak alçı değil) alınması için 2 gün daha beklemeniz gerekeceğinden bu şekilde işe dönmek istemeyebilirsiniz, dolayısıyla 7. günde dikiş, tampon ve alçıdan tamamen kurtulmuş olarak işbaşı yapabilirsiniz.
Özetlemek gerekirse, tıbben işlemden 2-3 gün sonra işe dönmeniz açısından bir engel bulunmaz. Ancak burnunuzun üzerindeki küçük banttan ya da kısa süre için oluşacak şişlikten rahatsız olursanız 7 gün kadar bekleyebilirsiniz.
Evet tamponsuz burun estetiği ameliyatı mümkündür. Özellikle ciddi septum deviasyonu olmayan vakalarda, tampon yerine eriyen dikişler ile mukozayı sıkıştırmak mümkündür. Bu hastalarda eriyen dikişler bir tampon vazifesi görmektedir. Dolayısıyla uygun vakalarda tampon kullanmadan burun estetiği yapabiliyoruz.
Burun estetiği ameliyatı ile birlikte nefes almanız da normale dönsün
Burun estetiği ameliyatları için “bir taşla iki kuş vurmak deyimi” son derece uygun olacaktır. Çoğu zaman burun estetiği isteyen hastalarımızda burun kıkırdağındaki mevcut eğrilikler (septum deviasyonu) ve burun etlerindeki (konka hipertrofisi) şişme sorunlarına bağlı olarak nefes alma problemleri bulunur.
Burun estetiğioperasyonu esnasında, tüm bu nefes alma problemleri düzeltilmekte ve fonksiyonel olarak, rahat nefes alınmasını sağlayan bir burun elde edilmektedir. Yani fonksiyonel onarım burun estetiğinin olmazsa olmazıdır.
İyi fonksiyon görmeyen bir burun nedeniyle yaşamın ilerleyen dönemlerinde kalp akciğer problemleri gibi ciddi hastalıklar yaşanabileceği düşünüldüğünde, burun estetiği ameliyatlarının sadece estetik görünüm için değil fonksiyonel olarak da ne kadar önemli olduğu kolayca anlaşılmaktadır.
Açık burun estetiği ameliyatı, burunda istediğimiz ölçüde ve kalıcı değişiklikler yapma imkânını bize sunar. Son zamanlarda oldukça revaçta olan teknikteki ilerlemeler ile burun yapısındaki tüm dokulara dilediğimiz ölçüde hâkim olmaktayız ve istediğimiz her değişikliği çok daha kolay bir şekilde gerçekleştirmekteyiz.
Ancak burada önemli bir noktayı vurgulamak isterim, bir estetik cerrah mutlaka açık rinoplasti ve kapalı rinoplasti tekniklerinin ikisinede hâkim olmalı ve hastanın durumuna göre hangi yöntem gerekliyse onu kullanmalıdır. Her iki yönteminde birbirine göre avantaj-dezavantajları mevcuttur. Dolayısıyla hasta için uygun olan tekniğin seçimi son derece önemlidir.
Yani her hastaya aynı yöntemle girişim yapmak, hastanın taleplerini görmezden gelmek kabul edilebilir bir tutum ve yöntem değildir.
Ben burun estetiği ameliyatlarımda hastanın tercihleri ve yapmayı planladığım değişikliklere en uygun olan yöntemi kullanıyorum, yani yeri geldiğinde açık, yeri geldiğinde kapalı yöntemi tercih ediyorum, hatta yeri geldiğinde iki yöntemin kombinasyonu olan “delivery” tekniği kullanıyorum.
Ancak vakaların %70 gibi bir kısmında kapalı yöntemi tercih ettiğimi söyleyebilirim.
Burun estetiği ne aday olan kimselerin genelde “fotoğrafta oynayıp burnumun alacağı şekli gösterecek misiniz” şeklinde sorularıyla karşılaşmaktayız.Bu noktada operasyon sonrası burnunun olası şeklini merak etmesinin çok anlaşılabilir bir talep olduğunu kabul ediyorum ancak hastanın simülasyon sonucundan olumlu yada olumsuz yönde yanlış etkilenebileceğinin de altını çizmek istiyorum. Zira simülasyon programlarında yapılabilecek değişiklikler standart bir görüntü sunarlar. Her hastanın kendine özgü olan burun yapısı, ağız burun bileşkesi, burun alın ilişkisi ya da diğer detayları ki bunların bütünü sonucu meydana getirir, yansıtamazlar. Dolayısıyla bu simülasyonlar günümüzde, gerçek bir burun estetiği operasyonunda, canlı dokuda yapılacak 3 boyutlu değişimleri birebir yansıtamıyorlar. Buna rağmen tabiki simülasyon programlarını talep eden hastalarımız için kullanıyoruz.
3. Avcı, G., Akan, M., Yıldırım, S., Aköz, T., “Sinir Onarımı ve Greftleme (Literatürün gözden geçirilmesi)”, Türkiye Klinikleri Tıp Bilimleri Dergisi, 22, 428-437, (2002).
4. Akan, M., Serkan Yıldırım, Aykut Mısırlıoğlu, Aköz, T., Kargı, B., Barış Çakır, “Tam kat Göğüs Duvarı Defektleri ve Onarım Yöntemleri“, Türk Plastik Rekonstrüktif Estetik Cerrahi Dergisi, 11, 97-101 (2003).
6. Avcı, G., Serkan Yıldırım, Akan, M., Tayfun Aköz, “Nadir Görülen Cilt Tümörleri”, Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıp Dergisi, 43, 40-47 (2003).
5. Gideroğlu, K., Serkan Yıldırım, Akan, M., Barış Çakır, Tayfun Aköz, “Alt Ekstremite Yumuşak Doku Eksikliklerinde Yeni Bir Onarım Yöntemi Olan Nörokutan Fleplerle Başarılı Sonuçlar”, Ulusal Travma Dergisi, 10, 196-204, (2004).
7. Avcı, G., Eser Aydoğdu, Serkan Yıldırım, Aköz, T., “Göz Çevresi Defektleri ve Bu Bölgenin Yeniden Yapılandırılması (geçmişe dönük çalışma)”, Türkiye Klinikleri Oftalmoloji, 13, 138-144 (2004).
8. Taylan, G., Serkan Yıldırım, Tayfun Aköz, “Boyun Kontraktürlerinin Rekonstrüksiyonunda Sağlıklı Doku Kazanımı: Doku Genişleticiler”, Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıp Dergisi, 44, 175-179 (2004).
9. Yıldırım, S., “Serbest Rektus Abdominis Kas Flebi ile Ayakta Yumuşak Doku Rekonstrüksiyonu: Sarıkamış Deneyimi”, Ulusal Travma ve Acil Cerrahi Dergisi, (Baskıda).
10. Yıldırım, S., Eker Uluçay, G., Akan, M., Aköz, T., “Mandibula Rekonstrüksiyonunda Karşılaşılan Problemler ve Çözüm Önerileri”, KBB-Forum (Elektronik Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Dergisi), 5, 15-200 (2006).
11. Toksoy, S., Serkan Yıldırım, Taylan, G., Aköz, T. “Burun Kanadı Defektlerinin Rekonstrüksiyonunda Superior Bazlı Nasolabial Transpozisyon Flebi Uygulamalarımız”, Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıp Dergisi, 46, 9-11 (2006).
3. Serkan Yıldırım, Tayfun Aköz, Kaan Gideroğlu, “Use of Preputium as a Skin Graft”, Plast. Reconstr. Surg., 106, 1661-1662 (2000).
4. Serkan Yıldırım, Tayfun Aköz, Yavuzer, D., Mithat Akan, Avci G., “A Case of Merkel Cell Carcinoma with Extension into The Orbital Cavity”, Ann. Plast. Surg., 46, 198-199 (2001).
5. Serkan Yıldırım, Gülden Avcı, Tayfun Aköz, Mithat Akan, “The Use of Hyperbaric Oxygen in Treating Meningococcemic Skin Necrosis”, Ann. Plast. Surg., 46, 199-200 (2001).
6. Serkan Yıldırım, Tayfun Aköz, Mithat Akan, Barış Çakır, “The Use of Combined Nasolabial V-Y Advancement and Glabellar Flaps for Large Medial Canthal Defects”, Dermatol. Surg., 27, 215-218 (2001).
7. Akan, M., Serkan Yıldırım, Avci, G., Tayfun Aköz, “False Median Cleft: A Rare Facial Anomaly”, Ann. Plast. Surg., 46, 350 (2001).
8. Akan, I.M., Yıldırım, S., Gideroglu, K., “Salvage of Flaps with Venous Congestion”, Ann. Plast. Surg., 46, 456 (2001)
10. Serkan Yıldırım, Mithat Akan, Tayfun Aköz, “Squamous Cell Carcinoma Affecting The Nose and Lower Lip”, Ann. Plas.t Surg., 46, 456-457 (2001).
11. Serkan Yıldırım, Tayfun Aköz, Mithat Akan, Ege G.A., “De Novo Malignant Eccrine Spiradenoma with An Interesting and Unusual Location. Case Report and Review of the Literature”, Dermatol. Surg., 27, 417-420 (2001). Review.
13. Akan, M., Serkan Yıldırım, Avci, G., Aköz, T., “Xeroderma Pigmentosum with A Giant Cutaneous Horn”, Ann. Plast. Surg., 46, 665-656 (2001).
14. Serkan Yıldırım, Akan, M., Aköz, T., Tanoglu, B., “The Preputium: An Overlooked Skin Graft Donor Site”, Ann. Plast. Surg., 46, 630-634 (2001).
15. Yıldırım, S., Aköz, T., Akan, M., Avci, G., “Nasolabial V-Y Advancement for Closure of The Midface Defects”, Dermatol. Surg., 27, 656-662 (2001).
16. Serkan Yıldırım, Akan, M., Eser Aydogdu, “Bifid Median Nerve”, Plast. Reconstr. Surg., 108, 584-585 (2001).
17. Tayfun Aköz, Serkan Yıldırım, Mithat Akan, “An Interesting Anomaly of The Penis”, Plast. Reconstr. Surg., 108, 1453-1454 (2001).
18. Yıldırım, S., Akan, M., Gideroğlu, K., Aköz, T., “Use of Distally Based Saphenous Neurofasciocutaneous and Musculofasciocutaneous Cross Leg Flaps in Limb Salvage”, Ann. Plast. Surg., 47, 568-574 (2001).
19. Yıldırım, S., Akan, M., Deviren, A., Aköz, T., “Penile Agenesis and Clavicular Anomaly in A Child with An Oral Facial Digital Syndrome”, Clin.Dysmorphol., 11, 29-32 (2002).
20. Yıldırım, S., Akan, M., Aköz, T., “The Use of Fibrin Adhesive in Ear Reconstruction with Autogenous Rib Cartilage”, Plast. Reconstr. Surg., 109, 701-705 (2002).
21. Yıldırım, S., Akan, M., Gideroğlu, K., Aköz, T., “Soft Tissue Reconstruction of The Foot with Distally Based Neurocutaneous Flaps in Diabetic Patients”, Ann. Plast. Surg., 48, 258-264 (2002).
23. Serkan Yıldırım, Avcı, G., Akan, M., Akoz, T., “Complications of The Reverse Homodigital Island Flap in Fingertip Reconstruction”, Ann. Plast. Surg., 48, 586-592 (2002).
24. Serkan Yıldırım, Akan, M., Gideroğlu, K., Aköz, T., “Distally-Based Neurofasciocutaneous Flaps in Electrical Burns”, Burns, 28, 379-385 (2002).
26. Avcı, G., Eser Aydoğdu, Serkan Yıldırım, Aköz, T., “Soft-Tissue Chondroma in The Thumb”, Plast. Reconstr. Surg., 110, 1599-1600 (2002).
27. Aköz, T., Akan, M., Serkan Yıldırım, “If You Continue To Smoke, We May Have a Problem: Smoking’s Effects on Plastic Surgery”, Aesth. Plast. Surg., 26, 477-482 (2002).
28. Barış Cakır, Akan, M., Serkan Yıldırım, Aköz, T., “Localization and Removal of Ferromagnetic Foreign Bodies by Magnet”, Ann. Plast. Surg., 49, 541-544 (2002).
29. Serkan Yıldırım, Gideroğlu, K., Aköz, T., “Peroneal Nerve Injury Caused by Fracture of The Distal Femoral Shaft”, Plast. Reconstr. Surg., 111, 511-513 (2003).
30. Aykut Mısırlıoğlu, Eroğlu, S., Karacaoğlan, N., Akan, M., Aköz, T., Serkan Yıldırım, “Use of Honey as An Adjunct in The Healing of Split-Thickness Skin Graft Donor Site”, Dermatol. Surg., 29, 168-72 (2003).
31. Serkan Yıldırım, Gideroğlu, K., Aköz, T., “The Simple and Effective Choice for Treatment of Chronic Calcaneal Osteomyelitis: Neurocutaneous Flaps”, Plast. Reconstr. Surg., 111, 753-60 (2003), discussion 761-2.
33. Yıldırım, S., Avcı, G., Akan, M., Mısırlıoğlu, A., Aköz, T., “Anterolateral Thigh Flap in The Management of Postburn Flexion Contractures of The Knee”, Plast. Reconstr. Surg., 111, 1630-1637 (2003).
34. Serkan Yıldırım, Akan, M., Aköz, T., “Transmetacarpal Cross Hand Replantation as A Salvage Procedure in The Case of Traumatic Bilateral Upper Extremity Amputation”, Plast. Reconstr. Surg., 112, 1350-1354 (2003).
35. Serkan Yıldırım, Gideroğlu, K., Tayfun Aköz, “Anterolateral Thigh Flap: Ideal Free Flap Choice for Lower Extremity Soft-Tissue Reconstruction”, J. Reconstr. Microsurg., 19, 225-233 (2003).
36. Yıldırım, S., Avcı, G., Aköz, T., “Soft Tissue Reconsruction Using Anterolateral Thigh Free Flap: An Experience of 28 Cases”, Ann. Plast. Surg., 51, 37-44 (2003).
37. Yıldırım, S., Taylan, G., Gideroğlu, K., Aköz, T., “Circumcision as An Unusual Cause of Penile Lymphedema”, Ann. Plast. Surg., 50, 665-666 (2003).
38. Gideroğlu, K., Yıldırım, S., Akan, M., Aköz, T., “Immediate Use of Medicinal Leeches to Salvage Venous Congested Reverse Pedicled Neurocutaneous Flaps”, Scand. J. Plast. Reconstr. Surg. Hand Surg., 37, 277-82 (2003).
39. Akan, M., Yıldırım, S., Mısırlıoğlu, A., Ulusoy, G., Aköz, T., Avcı, G., “An Alternative Method to Minimize Pain in Split Thickness Skin Graft Donor Site”, Plast. Reconstr. Surg., 111, 2243-2249 (2003).
40. Taylan, G., Yıldırım, S., Gideroğlu, K., Aköz, T., “Conservative Approach in Rare Case of Intrazygomatic Hemangioma“, Plast. Reconstr. Surg., 112, 1490-1492 (2003).
41. Avcı, G., Akan, M., Yıldırım, S., Aköz, T., “Digital Neurovascular Compression Due to A Forgotten Tourniquet”, Hand Surg. (Asian volume)., 8, 133-136 (2003).
42. Mithat Akan, Aykut Mısırlıoğlu, Serkan Yıldırım, Barış Çakır, Taylan, G., Tayfun Aköz, “Ice Application to Minimize Pain in The Split-Thickness Skin Graft Donor Site”, Aesth. Plast. Surg., 27, 305-307 (2003).
43- Serkan Yıldırım, Mithat Akan, Tayfun Aköz, “Phalangeal Osteotomy for The Treatment of Metacarpal Synostosis: A Case Report”, Hand Surg. (Asian volume)., 8, 87-91 (2003).
44. Eser Aydoğdu, Serkan Yıldırım, Eker, G., Tayfun Aköz, “Giant Lipoma of The Back”, Dermatol. Surg., 30, 121-122 (2004).
45. Serkan Yıldırım, Tayfun Aköz, “Use of Kischner Wire in Mandible Reconstruction: A Case Report and Review of The Literature”, Microsurgery, 24, 3-7 (2004). Review.
46. Serkan Yıldırım, Aköz, T., “Big-Toe Replantation in A Three-Month-Old Child: Case Report”, J. Reconstr. Microsurg., 20, 373-375 (2004).
47. Tayfun Aköz, Serkan Yıldırım, Mithat Akan, Gideroğlu, K., Avcı, G., Barış Cakır, “Can Indıcations for Lower Limb Replantataion and Revascularization Be Expanded with Simultaneous Free Flap Transfer for Limb Salvage?”, J. Reconstr. Microsurg., 20, 621-629 (2004).
48. Mithat Akan, Barış Cakır, Aykut Mısırlıoğlu, Serkan Yıldırım, Taylan, G., Tayfun Aköz, “Effects of Clopidogrel and High Dose Aspırın on Survival of Skin Flaps in Rats”, Scand. J. Plast. Reconstr. Surg. Hand Surg., 39, 7-10 (2005).
49. Eser Aydoğdu, Serkan Yıldırım, Tayfun Aköz, “Is Surgery Effective Treatment Modality for Advanced Burn Cancer ?”, Burns, 31, 421-431 (2005).
50. Tayfun Aköz, Mithat Akan, Serkan Yıldırım, Aykut Mısırlıoğlu,“The Use of A Combined Technique in Reduction Mammaplasty (inferior pyramidal and superior glandular techniques)”, Europ. J. Plast. Surg., 28, 77-81 (2005).
51. Serkan Yıldırım, Taylan, G., Tayfun Aköz, “The True Triplication of The Thumb: A Case of Unclassified Thumb Polydactyly”, Ann. Plast. Surg., 55, 321-3 (2005), invited discussion 324-326.
52. Yıldırım, S., Akan, M., Aköz, T., “Toe to Hand Transfer From Crosly Replanted Foot in The Case of Traumatic Four Extremity Amputation”, J. Reconstr. Microsurg., 21, 453-458 (2005), invited discussion 459-462.
53. Yıldırım, S., Taylan, G., Aköz, T., “Use of Fascia Component of The Anterolateral Thigh Flap for Different Reconstructive Purposes”, Ann. Plast. Surg., 55, 479-484 (2005).
54. Serkan Yıldırım, Gideroğlu, K., Eser Aydogdu, Avcı, G., Akan, M., Aköz T., “Composite Anterolateral Thigh-Fascia Lata Flap: A Good Alternative to Radial Forearm-Palmaris Longus Flap for Total Lower Lip Reconstruction”, Plast. Reconstr. Surg. 117, 2033-2043 (2006).
55. Akan, M., Eker Uluçay, G., Kargı, B., Serkan Yıldırım, Aköz, T., “Combined Reconstruction of Complex Defects of The Chest Wall”, Scand. J. Plast. Rec. Surg. and Hand Surg., 40, 93-100 (2006).
57. Serkan Yıldırım, “Neural Fibrolipoma of The Ulnar Nerve in The Hand: A Case Report”, Hand Surgery (Asian volume), 10, 323-326 (2006).
58. Ulucay, G.E., Serkan Yıldırım, Eser Aydogdu, Aköz, T., “Reconstruction of Crush Injuries of The Foot Dorsum: Is The Latissimus Dorsi a Reliable Choice?”, J. Reconstr. Microsurgery, 22, 157-166 (2006).
59. Serkan YILDIRIM , Taylan, G., Aköz, T., “The Reliable Option for Reconstruction of Amputation Stumps: The Free Anterolateral Thigh Flap”, Microsurgery, 26, 386-390 (2006).
60. Taylan, G., Yıldırım, S., Aköz, T., “Reconstruction of Large Orbital Exentration Defects After Resection of Periorbital Tumors of Advanced Stage”, J. Reconstr. Microsurg., 22, 583-589 (2006).
61. Serkan YILDIRIM , Taylan, G., Aköz, T., “Free Flap Choice for Reconstruction of Soft Tissue Defects in Severely Damaged Upper Extremity”, J. Reconstr. Microsurg., 22, 599-609 (2006).
62. Yıldırım, S., Taylan, G., Aköz, T., “Free Style Perforator Based V-Y Advancement Flap For Soft Tissue Reconstruction in Different Anatomical Regions”, Ann. Plast. Surg., 58, 501-506 (2007).
63. Yıldırım, S., Taylan, G., Aköz, T., “Reconstructive microsurgery in pediatric population-A series of 25 patients”, Microsurgery, 28, 99-107 (2008).
Yukarıdaki makalelere Eylül 2012 itibariyle SCI e giren dergilerde toplamda 200’den fazla atıfta bulunulmuştur .
Eylül 1973 te Ankara’da doğdu. 1990 senesinde Adana Fen Lisesinden mezun olarak Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde, tıp eğitimine başladı. 1996 senesinde Cerrahpaşa Tıp Fakültesinden mezun oldu ve aynı sene girdiği Tıpta Uzmanlık Sınavında, başarılı bir sonuç elde ederek Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi eğitimi almaya hak kazandı. Ankara Numune Hastanesi 2. Plastik Cerrahi Kliniğinde başladığı asistanlık eğitimini, Şişli Etfal Hastanesi Plastik Cerrahi Kliniğinde kısa bir süre devam ettirdikten sonra, Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Plastik Cerrahi Kliniğinde tamamlayarak 2001 yılında Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı oldu ve aynı klinikte Başasistan olarak çalışmaya başladı. Bu dönemde mikrocerrahi alanında yoğun çalışmalarda bulundu.
2005 senesinde Almanya’da özellikle meme küçültme estetiği, meme büyütme estetiği, karın germe estetiği ve liposakşın üzerine farklı tekniklerle ilgili bilgi ve becerisini artırmak için çalışma olanağı buldu. 2006 senesinde Birleşik Devletlerin Cleveland kentinde Case Western Üniversitesi ‘nde burun estetiği,yüz germe estetiği ve göz kapağı estetiği konularında bilgi ve deneyimini artırmak üzere klinik çalışmalarda bulundu.
Asistanlık döneminden itibaren Plastik Cerrahi literatürüne katkı sağlamak için yoğun bilimsel çalışmalar yapan ve özellikle mikrocerrahi-flep cerrahisi alanında pek çok ilke imza atan Dr. Serkan Yıldırım’ın bugüne kadar uluslararası hakemli dergilerde yayınlanmış 60 tan fazla makalesi bulunmaktadır. Bu makalelere 2011 yılı sonu itibariyle 200 den fazla atıfta bulunulmuştur. Çeşitli ulusal dergilerde yayınlanmış 14 adet araştırma yazısı mevcuttur. Ulusal ve uluslar arası toplantılarda davetli konuşmacı olarak yaptığı katkıların yanı sıra, bu toplantılarda 50 den fazla bildiri sunumu yapmıştır. Dr. Serkan Yıldırım halen uluslararası bilimsel arenada Plastik Cerrahi alanında en önemli dergi olarak kabul edilen “Plastic and Reconstructive Surgery” ‘de, akademik ortamda saygın bir görev olan hakemlik görevini sürdürmektedir. Bunun yanı sıra “Indian Journal of Cancer” dergisinde uluslar arası hakemlik çalışmalarına devam etmektedir.
2007 senesinde Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Bilim Dalı alanında Üniversite Doçenti unvan ve yetkisini alan Dr. Serkan Yıldırım, Türk Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Derneği, Estetik Plastik Cerrahi Derneği, Türk Rekonstrüktif Mikrocerrahi Derneği, Türk Yara Bakım ve Onarımı Derneği ve Çene ve Yüz Cerrahları Derneğinin asil üyesidir. Dr. Serkan Yıldırım TUK tarafından yapılan değerlendirme sonucu 2011 senesinde El Cerrahisi yandal uzmanlığı, 2012 senesinde ise Ağız Yüz ve Çene Cerrahisi yandal uzmanlığı ünvan ve yetkisini almaya hak kazanmıştır. Dr. Serkan Yıldırım 2009 senesinden itibaren kendi kliniğinde Estetik Cerrahi, Ameliyatsız Estetik ve Lazer Uygulamaları alanındaki çalışmalarına devam etmektedir.
Estetik operasyonlarda iyi bir sonuç elde etmek için dikkat etmeniz gerekenler
-Bu konuda en önemli nokta tabiki doktor seçimi ve doğal olarak ben size yaptıracağınız her estetik girişimde, doktorunuzun mutlaka bir plastik cerrahi uzmanı olmasına özen gösterin diyorum. Maalesef günümüzde pek çok hekim hatta bazen hekim olmayan kimselerin bile estetik cerrahi girişimleri yaptıklarını duyuyor ve görüyoruz. Olumsuz sonuçlar yaşamamak ve pişman olmamak için bu konuda eğitim almış Plastik Cerrahlardan asla vazgeçmeyin ve doktorunuzun Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi uzmanı olduğunu mutlaka teyit edin.
-Plastik Cerrahınızın eğitimi, uzmanlık seviyesi ve yaptığı işler ile ilgili olarak mutlaka bilgi edinin. Basın yayın organlarında sıkça yer almanın tek başına iyi cerrah veya iyi hekim olmak anlamı taşımadığını unutmayın. Yazılı basın ve görsel medyada yer almayan pek çok Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahın yüksek hasta memnuniyeti oranlarıyla çalıştığını göz ardı etmeyin.
-Sizin beklentinizi tam olarak anlamaya çalışmayan ve her talebinizi ‘gerçekçi olmayanlar dahil’ çok basit – yaparız tarzında cevaplayan cerrahlara temkinli yaklaşın.
-Dijital ortamda yapılan simülasyonların sizi yanlış yönlendirebileceğini unutmayın. Canlı bir dokuda yapılacak uygulamaların sonuçlarının, bir takım programlar yardımıyla fotoğraflar üzerinde yapılan şekillendirmeler ile aynı olmasını beklemek benim kanaatimce doğru bir yaklaşım değil. Bunun yerine doktorunuzun daha önceden yapmış olduğu işleri görmenizi, dolayısıyla bir fikir sahibi olmanızı ve sizde yapılacak uygulamalar ve olası sonuçları hakkında bilgi edinerek karar vermenizi tavsiye ediyorum. Bu değerlendirmeler sonrasında dijital simülasyon isteyebilir ve sonuç hakkında tahmini fikir sahibi olabilirsiniz.
-Asla başkalarının yönlendirmesi ile bir estetik cerrahi girişimine karar vermeyin, kendi talepleriniz ve istekleriniz doğrultusunda ve siz istediğiniz için yapılacak girişimlerin uygun olacağını unutmayın.
Bir Estetik Cerrahi Ameliyatından Önce Nelere Dikkat Etmeniz Gerekir
-Doktorunuzun konusunda deneyimli bir Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı olmasına dikkat edin. Diğer pekçok branş hekiminin Estetik Cerrahi alanında işlemler yaptıklarını ve olumsuz sonuçlarla karşılaşıldığını unutmayın.
-Görüşme sırasında kullanmakta olduğunuz her türlü ilaç ve bitkisel ürünleri mutlaka doktorunuzla paylaşın.
-Genel anestezi ve derin sedasyon altında gerçekleştirilecek işlemlerde, operasyon öncesi 6 saatlik mutlak diyet gerekmektedir, doktorunuz bu durumu size mutlaka detaylı olarak aktaracaktır, kendi sağlığınız açısından bu kurala mutlaka uyunuz, uymadığınız takdirde mutlaka hekiminizle paylaşınız.
-Eğer sigara kullanıyorsanız operasyondan 3–5 gün önce sigaraya son vermeniz, özelliklede operasyon sonrası erken dönemde kesinlikle sigara kullanmamanız gerektiği size hatırlatılacaktır. Bir taneden bir şey olmaz mantığıyla hareket etmemenizi, bu kurala uymadığınız takdirde sizi ve bizi üzecek ciddi sonuçlarla karşılaşacağınızı hatırlatmak isterim.
-Daha önceden geçirmiş olduğunuz her türlü operasyon, hastalık ve alerji hikayenizi mutlaka doktorunuzla paylaşın.