“Güzel Meme” Tanımı Nasıl Olmalıdır?
Güzelin tanımı aslında hepimizin bildiği gibi toplumlara ya da kültürlere hatta bireylere göre bile değişkenlik gösterebilmektedir. Bu yüzden ‘güzel’ yerine ‘ideal’den bahsetmek daha sağlıklı olacaktır; çünkü ideal; oranlar ve profesyonel bir bakış açısının genelle uyumlandırılmasına dayalı bir ölçü olarak tüm toplumlarda yerini alır. O hâlde güzel meme tanımı yerine ideal meme tanımından bahsedelim. Bunu şu şekilde örneklendirebiliriz; mesela estetik cerrah tarafından normal bulunan bir meme ölçüsü ya da yapısı bazı durumlarda hasta tarafından ‘güzel’ bulunmayabilir ya da tam tersi. Burada estetik cerrah bakış açısını ortaya çıkartan şey profesyonelliktir. Hastanın bakış açısını ortaya çıkartan durumu oluşturan pekçok faktör olabilir ancak sonuçta bu durum kişiseldir. Bu tip durumlarda hasta ve estetik cerrahın işbirlikçi davranabilmesi ise; ideal yada estetik olanın ortaya çıkartılabilmesi açısından son derece önemli bir tutumdur.
Estetik meme için birtakım ayırt edici özellikler öne çıkmaktadır. Bunların en genel başlıklarını; memenin vücuttaki pozisyonu ve duruşu, ölçüsü, sınırları, simetrik uyum, meme uçları ile meme altı eğrisi arasındaki oran, yumuşaklık-sertlik, esneklik ve duyusal tepkiler olarak sıralayabiliriz. Örneğin; halk arasında büyük meme, güzel meme olarak kabul görse de aslında her zaman böyle değildir. Büyük bir memenin sarkık olması ya da gereğinden fazla yumuşak olması, meme ucu halkasının olması gereken ölçüden daha geniş olması ideal meme görüntüsünün ortaya çıkmasına engel olur çoğu zaman. Daha da önemlisi vücuduna oranlandığında olması gerekenden daha büyük memelere sahip olan kişilerde e görülebilmesi yaygın bir rahatsızlık türüdür. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi; kişinin göğüsleri büyükse ve bu sebeple ağrılar çekiyorsa, durum kişinin yaşam koşullarının kalitesini de etkileyeceğinden bu memelerin ‘ideal’liğinden bahsetmemiz yanlış olacaktır.
Peki, Nedir İdeal Bir Memede Bulunması Gereken Özellikler?
İdeal bir memenin kıvamı önemlidir. Öyle olmalıdır ki meme, ne çok sert ne de çok yumuşak olmamalıdır. Meme ucunun, hafif yukarı doğru bakarken yine hafif bir biçimde öne doğru da çıkık bir pozisyonda ve meme altı sınırına kıyasla minimum meme yüksekliğinin yarısı kadar yukarıda konumlanmış olması gerekmektedir. Meme başı üzerinde kalan kısmın ise; hafif bir eğimi olmalıdır. Memem başının pozisyonu ortalama olarak kol boyunun yarısı hizasında olmalı, meme başı meme altı kıvrımı hizasından daha yukarı pozisyonda bulunmalıdır. Meme başı çevresi yani areola adı verilen koyu renkli bölümün çapı 2-4cm arasında olmalıdır. Meme kitlesi meme başı hizasından geçen bir çizgiyle ikiye bölünecek olsa üst alt oranı %40:%60 yada %45:%55 olmalıdır. Unutulmaması gereken nokta, bu kriterlerin birebir tamamen sağlanması yada her kadında tüm meme ölçülerinin bu rakamlara uyması gibi bir durum söz konusu olamayacağıdır, bu bilgiler ışığında kişi için en güzel olan, ideale en yakın olanı belirlemektir doğru olan.
İdeal Memenin Bozulması
Bazen de ideal meme görüntüsü çeşitli sebepler dolayısıyla bozulmalara uğrayabilmektedir. Örneğin hamilelik ve doğum, aşırı ve sık kilo alıp verme durumları, ilerleyen yaş gibi faktörler bu bozulma sebeplerinin başında gelmektedir ve memede sarkma ya da hacimde meydana gelen değişimler ideal meme görüntüsünün önüne geçebilmektedir.
Bu tip sorunlar yaşadığınız ya da yalnızca ideal bir memeye sahip olmak istediğiniz durumlarda ise; meme estetiği ameliyatları size en olumlu sonuçları sağlayabilme gücüne sahiptir. Meme büyütme, silikon protezler, meme küçültme ya da meme dikleştirme, memeye yağ enjeksiyonu gibi pek çok seçeneğe sahip olan estetik cerrahi, alanında uzman bir cerrahın profesyonel yaklaşımı ile sizi ideal memelere kavuşturabilmektedir.
Son Yorumlar