All Posts By

drserkan

Korkularınızı Yenin: Kulak Estetiği !

By | Genel | Soru Sorulmamış

Pek çok kişi kepçe kulak problemi yüzünden saçlarını rahatça toplayamamakta, hatta bu konu yüzünden özgüven problemi yaşayabilmektedir. Kepçe kulak problemi ise; doğuştan gelen bir sorundur. Sonradan ortaya çıkmaz. Peki, nedir kepçe kulak? Kepçe kulak problemi için kısaca; kulakların açık ve baş ile orantısız bir duruşa sahip olması durumu açıklamasını yapabiliriz. Aslında bu problemin doğumdan itibaren ortaya çıkmış olması, çok daha erken yaşlarda tedavi edilerek kişinin ilerleyen yıllarda sorun yaşamasına engel olma şansını tanımaktadır.

Kepçe kulak estetiğinden korkmanız için hiçbir sebep yoktur; çünkü içinde bulunduğumuz süreçte, tıbbi teknolojik ilerlemeler sayesinde operasyon, acısız ve hızlı bir biçimde gerçekleştirilebilmektedir. Küçük yaşlarda gerçekleştirilen operasyonlar da iyileşmenin daha hızlı gerçekleşmesi durumunu da atlamamak gerek. Ancak elbette, kulak estetiği yetişkinlerde de başarılı bir şekilde uygulanabilmektedir. Her ne olursa olsun, kepçe kulak ameliyatı sağlıklı bir biçimde gerçekleşmesi için önemli olan temel faktör; seçmiş olduğunuz estetik cerrahın alanındaki uzmanlığı ve tecrübesi, bunun yanı sıra beklentilerinizin detaylı bir biçimde analiz edilerek buna uygun bir planlama dâhilinde operasyonun ortaya konmasıdır.

Kulak Estetiği Nasıl Gerçekleştirilir?

Kulak estetiği, kulak kepçesinin kulak kıkırdağı yardımı ile dengeli bir oranla arkaya doğru kıvrımlandırılması yoluyla gerçekleştirilmektedir. Kulaklarda doğal bir görünümün sağlanabilmesi açısından kulaklar ile baş arasındaki uygun açı ayarlanır ve ameliyat izleri hiçbir şekilde dışarıdan görünemeyecek şekilde konumlandırılır.

Operasyondan sonra aynı gün içerisinde taburcu edilirsiniz ve kulağınızda bulunan sargılar çıkartıldıktan sonra bir süre özellikle geceleri kulakları koruyucu saç bandı takmanız doktorunuz tarafından tavsiye edilir. Ağrı çekmemeniz için yine doktorunuzun sizin için yazmış olduğu ağrı kesicileri kullanmanız gerekmektedir.

İyileşme Süreci

Kulak estetiği ameliyatı sonrasında ortalama bir haftalık süre içerisinde şişlikler azalır ve kulaklarınız zaman içerisinde en doğal görüntüsüne kavuşarak iyileşme gerçekleşir. Kısa süre içerisinde ortaya konan bu işlem sonucunda kulaklarınız kalıcı bir biçimde doğal güzelliğine kavuşacaktır.

Çene Ucu Estetiği İçin Silikon mu Medpor mu?

By | Genel | Soru Sorulmamış

Çene ucu estetiği çene ile yüz arasındaki profil uyumunun sağlanabilmesi açısından önemli bir uygulamadır. Peki, çene ucunu belirginleştirmek için hangi yöntemler kullanılıyor? Çene ucu estetiğinde sıklıkla silikon ya da medpor kullanımı tercih edilmektedir. Bu yazımızda iki madde arasındaki farklara değineceğiz.

Çene Ucu Estetiği için Medpor Kullanımı

Çene ucu estetiğinde kullanılan medpor, yapısı itibariyle kemiğe oldukça benzer özellikler gösteren bir maddedir ve dolayısıyla oldukça da sağlamdır. Çene ucu estetiği amaçlı kullanımı açısından çeşitli boyutlarda hazır kalıpları bulunan medpor, daha çok orta ve ileri seviyedeki çene ucu büyütme işlemleri için tercih edilmektedir. Çene ucu estetiği esnasında medpor kullanımı tercih edildiyse işlem, implantın titanyum vidalar yardımı ile çene kemiğine sabitlenmesi biçiminde gerçekleştirilir. Medpor, oldukça sağlam bir maddedir ve uygulamadan sonra zamanla çene yapısı ile tam bir bütünlük sağlar. Medpor kullanımında yaşayabileceğiniz problemlerden en önemlisi, operasyondan belirli bir süre geçtikten sonra implantın çıkartılmasını istemeniz olacaktır; çünkü bu yöntemde medpor çene dokusu ile uyum sağlamaktadır bu da implantın çıkartılması sürecini biraz daha zor bir işlem hâline getirmektedir ancak bu öyle çokda büyük bir sorun değildir.

Çene Ucu Estetiği için Silikon Kullanımı

Çene ucu estetiği için tercih edilen bir diğer madde de silikon çene implantlarıdır ve genel olarak çene ucunu belirginleştirmek isteyen hastalar için kullanılmaktadır. Medpor’a nazaran daha pratik bir kullanımı vardır ve yumuşak dokusu sebebiyle dışarıdan hissedilmesi neredeyse mümkün değildir. Silikon implantlar, çene ucunda hafif ya da orta dereceli bir belirginleşme isteyen hastalar için doğru seçim olmaktadır. Ayrıca operasyon sonrasında iyileşme oldukça hızlı bir biçimde gelişmektedir. Çene ucu estetiği için silikon implant tercih edilmesinin en önemli avantajı, silikon implantın çene yapısı ile herhangi bir iletişim gerçekleştirmemesi sebebiyle operasyondan sonra talep edilebilecek bir çıkartma durumunda işlemin oldukça kolay bir biçimde yapılabilmesi durumudur.

Çene Ucu Estetiği Nasıl Bir Süreçtir?

Çene ucu estetiğinde her iki implant biçiminde de çene altı kıvrımı veya ağız içinde gerçekleştirilen bir kesi yardımıyla yerleştirme yapılabilmektedir. İşlem, çoğunlukla genel anestezi altında uygulanır. Eğer çene ucu estetiği için ağız içi kesi yolu ile implantın yerleştirilmesi sağlanıyorsa hastanın ameliyattan sonraki bir haftalık süre boyunca sıvı gıdalar yoluyla beslenmesi gerekecektir. Tercih edilen yöntem ya da implant doğrultusunda çene ucu estetiği operasyon süresi ise; yaklaşık 1-1,5  saatlik zaman dilimleri arasında farklılık gösterebilmektedir. İşlem sonrasında, 1 hafta içerisinde iyileşme gerçekleşmekte ve hasta yeni görüntüsünün tadını çıkartabilmektedir.

Estetik Yüz Dolgusu ile Doğal Olarak Gençleşin…

By | Genel | Soru Sorulmamış

Hepimiz daha genç görünmek, kırışıklıklarımızdan kurtulmak ve pürüzsüz bir cilt isteriz. Haklıyız da… Buna sahip olabilmenin pek çok yolu olmasının yanı sıra bir yolu var ki hem sizi ameliyattan kurtarıyor hem de oldukça pratik; estetik yüz dolgusu! Vücutla tamamen uyumlu bir yapıya sahip olan Hyalüronik asidin yüzünüzde bulunan ilgili dokuya enjekte edilmesi yoluyla dokulara hacim kazandırılması ve kırışıklıklardan kurtulmanız işlemine estetik yüz dolgusu diyoruz.

Estetik yüz dolgusunun en önemli avantajlarından biri de özel soğutucular vesilesiyle, neredeyse ağrı bile hissetmeyeceğiniz biçimde ve 10 dakikalık bir sürede uygulanabilmesidir. Uygulama sonrasında ise 2-3 saat içerisinde işlem yaptırdığınıza dair hiçbir kanıt kalmaz ortada. Etrafınızdakilerin; “Aaa sende bir güzellik var bugünlerde.” diyeceği, aynada karşılaşacağınız bir memnuniyet dışında.(=

Dememiz o ki; estetik yüz dolgusundan kısa süre sonra gençleşmenin mutlu edici etkisine maruz kalacaksınız. Çünkü tüm o yorgun ifadenin ortaya çıkmasını sağlayan, özellikle de göz, ağız, çene, alın ve boyun bölgelerinde meydana gelen kırışıklık ve sarkmaların ortadan kaldırılmasında estetik yüz dolgusu başarı ile kullanılabilmektedir. Hatta yüz dolgusunun yalnızca kırışıklık ve sarkmaların giderilmesinde kullanılabildiğini düşünmek de yanlıştır, yüz bölgesinin bir bütün olarak estetik bir görünüme kavuşturulması için de kullanılabilmektedir ki bu yaklaşımla ortaya konan sonuçlar her zaman daha başarılı olmaktadır. Örneğin; neden daha genç ve dolgun görünümlü dudaklara sahip olmayasınız ki? Ya da yorgun gözaltı çukurlarınız giderildiğinde, çene ucunuza değen minik bir dokunuş sayesinde daha çekici bir yüz simetrisine sahip olduğunuzda, elmacık kemikleriniz dolgunlaştığında, rahatsız olduğunuz burun şekli 10 dakikalık bir işlem sonucunda yüzünüze yakışır bir hâle geldiğinde ortaya çıkan sonucun sizi oldukça şaşırtacağından eminiz.

Estetik Yüz Dolgusu Öncesi Nelere Dikkat Edelim?

Estetik yüz dolgusu uygulamasından faydalanmadan önce en unutmamamız ve dikkat etmemiz gereken şeylerden biri; dolgu uygulamasını basit bir enjekte işlemi olarak görmemeniz olacaktır. Yüzünüzün güzelleştirilmesi esnasında dolgudan faydalanılırken uygulamayı gerçekleştirecek olan hekimin yüz anatomisine son derece hâkim olması, estetik yaklaşımı ve uygulama yetisi olması gerekmektedir. Bunun dışında, diğer önemli nokta ise elbette uygulayıcı kadar uygulanan maddenin de önemini yadsımamak olacaktır. Bu sebeple estetik yüz dolgusundan faydalanmadan önce hekiminiz kadar, uygulama esnasında kullanılacak malzemenin kalitesini de doğru bir biçimde araştırmanızı öneriyoruz.

Estetik Yüz Dolgusu Etkisini Kaybediyor mu?

Estetik yüz dolgusu, etkisini 12-18 aylık bir süre zarfında kaybetmektedir; fakat bu durum ilk başta pek çok kişi tarafından bir dezavantaj olarak algılansa da mantıklı bakıldığında 10 dakika içerisinde, ağrı ve kanama gibi huzursuz edici faktörlere katlanılması gerekmeden ortaya çıkabilen bu mucizevî sonucun 12-18 aya kadar kalıcılığını koruyabilmesi bir dezavantaj değil, tam tersine bir avantaj olmaktadır. Estetik yüz dolgusu uygulamalarıyla birlikte iple yüz askısı, örümcek ağı, botoks, radyofrekans, fraksiyonel lazer ve mezoterapi gibi işlemler kullanılarak sonucun dahada iyileştirilmesi bütüncül yaklaşımın avantajını göstermektedir.

Olur da sonucun kalıcı olmasını isterseniz elbette bunun da çözümü var. Bu noktada, ihtiyaçlarınız doğrultusunda çeşitli kombinasyonlar ve uygulamalar geliştirebilmekteyiz. Yağ enjeksiyonu, yüz germe, göz kapağı estetiği gibi işlemlerin yalnızca birini ya da bazılarını hastanın beklentileri doğrultusunda bir arada kullanabiliyoruz.

İyi Burun Estetik Ameliyatı Nasıl Olur?

By | Genel | Soru Sorulmamış

Güzel Burun Nedir ?

Kısaca özetlememiz gerekirse; burun estetik ameliyatı burun şeklinin düzeltilmesi için yapılan uygulamalara verilen isimdir ve bugün dünyanın hemen her yerinde sıklıkla başvurulan estetik operasyonlardan da biridir. İnsanlarla iletişimin had safhada olduğu çağımızda insanların bizimle iletişim kurarken burnumuza odaklandığını hissediyorsak ve bu durumdan da rahatsızlık duyuyorsak, en önemlisi de aynaya baktığımızda burnumuzu sevmediğimizi fark ediyorsak birde bunlara ilaveten nefes alma sıkıntısı yaşıyorsak tüm bunların çözümünü burun estetik ameliyatı ile bulabileceğinizi belirtmek isteriz.

Peki, güzel burun nasıl olmalıdır, bunu nasıl ayırt ederiz? Güzel bir burunu ayırt edebileceğimiz birtakım özellikler vardır. Mesela; burunun kendi içindeki orantısal uyumu (örneğin burun ucu bölgesinin uzunluğu burun sırtı bölgesinin %65-70 i oranında olmalı yada burun kanatları göz pınarlarından çekilen hattın en fazla 1-2mm dışına taşmalı vb…) ve yüz bölgesinde bulunan diğer kısımlar ile uyumu (yerleşim, oryantasyon ve yüze oran gibi …) iki önemli ayırt edici faktördür. Bu açıdan baktığımızda, sanıldığının aksine burnun küçülmesi, her zaman iyi bir burun estetiği ortaya konduğu anlamına gelmez. Yüzün içerisinde yok olan değil uyumlu bir biçimde kendini ortaya koyabilen bir burundur güzel olan ve iyi bir burun estetiği de bunu hedeflemelidir.

Bir burun estetik ameliyatı nın iyi yapıldığından bahsedebilmenin en önemli şartlardan biri de doğal görünümlü bir burna sahip olmanızdır. Öyle ki burun estetik ameliyatı sonrasında sizi hiç tanımayan insanlar burnunuzda estetik olduğunu anlayamamalıdır. Burun estetiği görsel açıdan ne kadar olumlu olursa olsun, hasta ameliyat sonrasında nefes alma problemleri yaşamamalıdır hatta önceden var olan nefes alma problemi çözülmüş olmalıdır. İyileşme sürecinden sonra, operasyon gerçekleştirilen burnun yüz şekline iyice oturması ve estetik hatlarda kırılma, burunda çökme, burunda eğrilik gibi problemlerin ortaya çıkmaması gerekmektedir.

Şunu da unutmamak gerekir ki aslında her yüz için ayrı bir uyum söz konusu olduğundan iyi bir analiz doğrultusunda her hastaya farklı bir estetik planı hazırlamak en doğru olan yaklaşımdır. Çünkü iyi bir burun estetik ameliyatı için şablonlar doğrultusunda gitmek ortaya yanlış ya da hoş olmayan sonuçlar çıkmasına sebep olur. Elbette hastanın beklentileri önemlidir ama hasta; “Ben böyle bir burun istiyorum.” diye geldiğinde bunun olup olamayacağı üzerine analize gitmek ve hastanın beklentileri ile yüz biçimine en uygun burun şekli üzerine bir yöntem belirlemek çok daha sağlıklı sonuçlar doğuracaktır.

İyi bir estetik burundan bahsediyorsak şunu unutmamak gerekir ki güzel bir buruna nereden bakarsanız bakın, onu güzel bulmaya devam edersiniz. Çoğu insan, burnunun profilden nasıl göründüğüne takılsa da gerçekte güzel bir burun yalnızca profilden güzel görünen değildir ve doğru bir analiz ve uzman eller birleşirse her açıdan güzel görünen bir burna sahip olmak mümkündür. Bu analiz esnasında burunda bulunan tüm problemler, yüzde bulunan ayrıntılar ve hastanın beklentileri sağlıklı bir biçimde tespit edilmelidir ki bu kısım en az ameliyatın kendisi kadar öneme sahiptir.

Şakak Germe Yöntemleri

By | Genel | Soru Sorulmamış

Yaşımız ilerlediğinde, özellikle de kırklı yaşlarımızdan sonraki dönemler yüzümüzde ve vücudumuzda bulunan pek çok bölge gibi şakak bölgemizde de birtakım estetik problemler baş gösterir. Gevşeyen ve sarkan şakak derisi dolayısıyla kaş ve göz bölgemizde ortaya çıkan baskı, bu bölgede sarkmalara yol açmaktadır. Hepimizin gayet iyi bildiği gibi aşağı düşmüş kaşlar ya da göz çevresi, bizi olduğumuzdan daha yorgun ve yaşlı gösterir. Yani göz çevresi estetiği dinç görünmemiz açısından ne derece yardımcı bir adım olursa olsun, şakak bölgesinde meydana gelen estetik problemler için önlem alınmadıkça ya da tedaviye gidilmedikçe daha  genç ve fresh bir görünüme kavuşabilmeniz pek kolay olmayacaktır.

Şakak bölgesinde bu tip durumların meydana gelmesini sağlayan pek çok değişken faktör mevcuttur. Bunların başında, yukarıda da bahsettiğimiz gibi ilerleyen yaş gelmekle birlikte, yer çekimi, kişinin sahip olduğu cilt yapısı, sigara tüketimi, strese dayalı ve spor içermeyen yaşam tarzı beraberinde beslenmede dengesiz ve sağlıksız tüketim tercihleri ile aşırı mimik kullanımı gibi faktörler de şakak bölgesi estetiğini bozan belirleyici etkenler olarak karşımıza çıkmaktadır.

Hangi yöntemler şakak germe estetiği için kullanılır ?

Mevcut deformasyonun ağırlığına ve kişinin işlemden beklentisine göre şakak estetiği için kullanılabilecek alternatif yöntemler mevcuttur. Ilımlı durumlarda ve beklentinin çok fazla olmadığı kişilerde iple askılama, şakak dolgusu, kaş dolgusu, botoks gibi uygulamalar istenene estetik sonucu sağlamada son derece başarılıdır. Daha ağır deformasyonu olan, kaşların fazlaca düşük olduğu, şakak bölgesinde yaygın ve derin kırışıklıkların olduğu vakalarda ise şakak germe yani temporal lift ameliyatları mutlaka düşünülmelidir.

Şakak germe estetik ameliyatı nasıl yapılır ?

Temporal lift yani şakak germe estetiğinin botoks, dolgu, iple askı gibi diğer yöntemlerden en önemli farkı sonucun kalıcı ve çok daha etkin olmasıdır. Şakak germe ameliyatı saçlı deri içerisinden yada sınırından yapılan kesi ile dokunun hazırlanması gerdirilerek yeni pozisyonuna adapte edilmesi şeklinde yapılabileceği gibi endoskopik yöntemle ve özel askılama aparatları kullanılarak da yapılabilmektedir. Her durumda işlem sonrası süreç son derece konforludur ve 2-3 günlük süreç sonrası normal aktif yaşama dönmek mümkündür. İşlemden sonra yapılan kesilerin görülmesi yada farkedilmesi neredeyse imkansızdır.

Şakak germe estetik ameliyatı ile kişinin kazanımı nedir ?

Şakak germe işlemleri sayesinde özellikle göz çevresi bölgesindeki aşırı yığılma ve kırışıklıklar hafifletilir yada tamamen giderilir. Bununla birlikte kaşlardaki sarkma ve düşmenin giderilmesi, göz kapağı bölgesinde daha dingin ve genç bir görünümün elde edilmeside önemli kazanımlardır.

Şakak germe işlemleri ile birlikte dolgu, botoks, üst göz kapağı estetiği, göz torbası ameliyatı, yüz germe estetiği vb gibi pekçok estetik işlem gerçekleştirilebilir ve böylece çok daha bütüncül, çok daha estetik bir sonuç elde edilir.

Sizde güzel ve genç bakışlarınız ile mutlu bir şekilde yaşama devam edersiniz.

Somon DNA ile Yıllara Meydan Okuyalım!

By | Genel | Soru Sorulmamış

“Sevgili yaşlılık, artık senden korkmuyoruz!” demek için bir sebebimiz daha oldu. Onca yılın birikimini yüzümüzde taşımak zorunda değiliz. Nasıl mı? Bunun için, hem estetik cerrahi alanında yaşanan gelişmelere hem de somon balığına büyük bir teşekkür borçluyuz. Somon balığı sütünden elde edilen Somon DNA’sı yardımı ile cildimiz kendini yeniliyor ve gençleşiyor; çünkü Somon DNA mezoterapisi kendi hacminin on bin katı suyu tutabiliyor ve bu sayede derinin nem dengesi düzenleyebiliyor. Peki, bu ne demek? Bu, yıpranan ve kuruyan ciltlerin, sarkmaya evrilmek üzere olan kırışıklıkların, kazayağı çilesinin, “Yorgunuum!” diye bağıran gözaltı torbalarının, alın ve dudak kenarı çevresinde meydana gelen çizgilerin tedavisi demek.

Güneş ya da sigara veya yalnızca yaşlılığın getirdiği tüm o kırışıklıklardan kurtulup; nemli, canlı, dinç bir yüz ile hayata devam edebilmenize yardımcı olan Somon DNA mezoterapisi tüm çizgi ve kırışıklıklara bir çizgi çekmenize imkân tanıyor.

Somon DNA Mezoterapisi ile Yüz Gençleştirme Yöntemlerine Daha Yakından Bakalım

Yukarıda da bahsettiğimiz üzere Somon DNA mezoterapisi yaşlılık karşıtı, neredeyse mucizevi bir madde ve bu madde ile estetik yöntemlerden biri olan mezolifting bir araya geldiğinde kırışıklıklardan kurtulmak oldukça kolay. Yöntem, somon sütünden elde edilen ve insan DNA’sı ile aynı kimyasal yapıyı taşıyan Somon DNA’sının mezolifting ile deri içine verilmesi ve cildin kendini yenileyerek gençleşmesine dayanmaktadır.

İnce ve çok küçük kanüller yardımıyla ve sürece olumlu etkisi olacak bir takım mineral ve vitaminlerle birlikte Somon DNA’sının deri altına enjekte edilmesi esasına dayanan yöntem, hem ağrısızdır ve anestezi gerektirmez hem de en fazla 15-20 dakika süren bu işlemden sonra rahatlıkla sosyal yaşamınıza devam etmeniz mümkündür.

Cilt tipiniz ve yaşınıza göre değişim göstermekle birlikte seanslar genel olarak ayda bir ya da iki kere uygulanmaktadır. Sonraki süreçte ise; seans aralığı üç ayda bir uygulamaya dönüşür.

Somon DNA mezoterapisi ile yüz gençleştirmenin en güzel yanı ise; ilk seansta bile canlı ve parlak bir cilt görüntüsüne kavuşabilmeniz, değişimi fark edebilmenizdir. Sonraki seanslar ise kalıcı değişimi tetikleyecektir.

Somon DNA sı uygulamasının en önemli özelliklerinden bir diğeri ise botoks, dolgu, iple askı, lazer, kimyasal peeling gibi diğer yüz gençleştirici yöntemlerle birlikte uygulanabilir olmasıdır.

O hâlde, “Elveda Yaşlanma!”

Meme Büyütme Estetiği ve Doğallık

By | Genel | Soru Sorulmamış

Güzelliği ve cinselliği temsil eden önemli simgelerden biri olan göğüslerin ölçüsü de hiç şüphesiz çoğu zaman bu önemin içini dolduran konulardan biri olagelmiştir. Küçük göğüsler, doğuştan gelen bir problem olabileceği gibi bazen kilo kaybı, hamilelik sonucu yaşanan hormonal değişimler ya da yaş faktörü gibi sebepler neticesinde ortaya çıkabilmektedir.

Dolgun göğüsler ise hemen hemen tüm kadınlar için son derece önem taşımaktadır. Göğüs ölçüsünden memnun olmayan pek çok kadın, bu konu ile ilgili özgüven problemi yaşayabilmekte ve bu sorun hem sosyal hem de cinsel yaşama negatif bir etki yayabilmektedir.

Meme büyütme estetiği neticesinde bu problem ortadan kaldırılabilir; tabii en önemli ayrıntı da burada ortaya çıkıyor, doğallık. Meme büyütme ameliyatı sonucu ortaya doğal görünümünü kaybeden göğüsler çıktığında hasta çoğu zaman mutsuz olabiliyor yada malesef hastalar göğüs büyütme estetiği işleminin sonuçlarının doğal olmayacağını düşünerek yanılıyorlar. Bu seçeneği ortadan kaldırmak için, ameliyat öncesinde iyi bir araştırma yapmalı ve profesyonel bir estetik cerrahi uzmanı çalışmalısınız.

Hayal ettiğiniz dolgun göğüsler ve doğal görünüme sahip olmanız için uygulanabilecek yöntemlerin en başında silikon meme ameliyatı gelir. Bu yöntem, hastalara doğal meme dokusuna en yakın silikon implantların tercih edilmesi ile birlikte kalıcı bir biçimde istedikleri göğüs ölçüsüne kavuşma imkânı tanır. İmplantların doğal meme dokusuna olan kıvam yakınlığı ve şekli sayesinde doğallık sağlanır. Bazı durumlarda silikon implantların yanı sıra, memeye yağ enjeksiyonu ile de desteklenerek silikon çizgilerinin yok edilmesi sağlanabilir. Yada sarkık bir memeyi büyük bir silikonla dikleştirip doğal olmayan bir görünüm elde etmek yerine meme toparlama estetiği ile birlikte silikon estetiği yapılır ve sonuçta doğal ve mükemmel bir dekolteye sahip olunur. 

Meme Büyütme Estetiği ve Silikon Seçimi

Meme büyütme estetiği için kullanabilecek çok sayıda büyüklük ve şekilde meme silikonu mevcuttur. Alternatifler arasında seçim yapılırken en çok önemsenmesi gereken şey, hastanın vücut özellikleri ve talepleridir. Biz kliniğimizde; meme dokusuna oldukça yakın bir doğallığa ve dokunarak dahi varlığı sezilemeyecek bir yapıya sahip olan Koheziv jel protezleri kullanmayı tercih etmekteyiz. Bu konuda dünyanın en güvenilir markaları Mentor, Allergan, Motiva, Polytec ile çalışmaktayız.

Meme büyütme estetiği albenisi, abartısından değil, tüm dolgunluğunun yanı sıra hem şekil itibariyle güzel hem de estetik olduğu anlaşılmayacak kadar doğal görünümlü yani kendiliğinden güzel göğüsler ortaya çıkartmakta yatar.

Meme Büyütme Estetiği ve İz

Meme büyütme estetik ameliyatı sırasında implantların yerleştirilebilmesi açısından meme başı etrafı, meme altı ya da koltuk altı gibi izlerin kolaylıkla fark edilemeyeceği bölgeler seçilmektedir. Fakat iyileşme süreci sona erdiğinde ilgili iz; teninizin rengi ile uyumlu, incecik ve büyük bir dikkatle bakılmadığı müddetçe fark edilmesi mümkün olmayan bir iz olacaktır.

Meme Büyütme Estetiği Sonrası Dönem

Göğüs büyütme ameliyatı sonrasında, çoğunlukla 1 ya da 2 günlük bir istirahat sürecinin sonunda hastalar sosyal yaşamına geri dönebilmektedir. Elbette, yoğun fiziksel çaba gerektiren işlerden kaçınmanız gereken 3-4 haftalık bir süre mevcuttur; ama bunlardan uzak kaldığınız sürece sosyal yaşamınıza geri dönmenizde herhangi bir problem bulunmamaktadır.

Tam iyileşme gerçekleştiğinde ise; yaşasın dolgunluk ve doğallık!(:

Migrenden Kurtulmanın En Güzel Yolu: Botoksla Migren Tedavisi

By | Genel | Soru Sorulmamış

Migren, insanın yaşamını fark edilir ölçüde olumsuz yönde etkilemeye sahip sağlık problemlerinden biri. Yaşamayan pek çok insan için basit bir baş ağrısı niteliği taşısa da migrenle baş etmeye çalışan herkes bilir ki o kriz geldiyse o gün, geçirilen en kötü günlerden biridir. Üstelik üst üste yutulan ağrı kesiciler, sessiz ve karanlık bir ortamda bekleme çabaları ve akla gelebilecek hiçbir yöntem migren sancısından kurtulmaya yetmez. En kötüsü de hastalığın tam olarak tedavisine yarayan bi yöntem bulunmaması idi, botoksla migren tedavisi karşınıza çıkana kadar…

Bir rastlantı neticesinde ortaya çıkmış olsa da estetik amaçlı botoks uygulamalarından faydalanan pek çok hastanın migren ataklarında ve ilaç kullanımlarında ciddi bir azalma meydana geldiği tespit edilmesiyle başlatılan bilimsel çalışmalar neticesinde migren ataklarına sebep olan sinir sıkışmalarının botoks ile önlenebildiği meydana çıkmıştır.

Düşünsenize, hem sürekli kullanmak zorunda olduğunuz ve neredeyse artık işe yarama etkisini kaybetmiş ilaçlardan kurtuluyorsunuz hem ataklarda ciddi bir düşüş yaşıyorsunuz hem de üstüne daha genç ve güzel bir görünüm elde ediyorsunuz. 🙂 Bu tedavi yöntemi, migren hastalarının yıllar boyu katlanmak durumunda kaldığı onca acı ve çözümsüzlüğün neredeyse bir mükafatı sayılabilecek ölçüde kullanışlı.

Tedavi Nasıl Gerçekleşiyor?

Botoksla migren tedavisini başarıya ulaştıran en önemli adım, krizi tetikleyen noktaların tespitinin doğru yapılmasıdır. Bu noktada hastanın dikkatle dinlenmesi ve anlattıklarına istinaden alın, şakak ile ense bölgesinde bulunan tetikleyici noktaların belirlenmesi gerekmektedir. Belirlenmiş olan bu noktalara uygun ölçüde botoks enjeksiyonu yapılması ile sonuç oldukça başarılı olabilmektedir. Üstelik tedavi 15-20 dakikalık sürelerde tamamlanabilmektedir.

Migren Tedavisi İçin Cerrahi Yöntemler Uygulanabilir mi?

Botoksla migren tedavisi deneyerek sonuçtan memnun kalan hastalarımız, elbette kalıcı bir biçimde migren cerrahisi yöntemlerinden faydalanabilirler. Uygulama esnasında botoks ile uygulanan işlemin kalıcı bir biçimde ameliyatla ortaya konması sağlanır. Bu sayede tekrar eden botoks uygulamaları yerine tek seferde sonuç alınması da tercih edilebilir.

Burada kalıcı bir uygulama mı yoksa 6-12 ay arasında değişen süreçlerle tekrarı gerçekleşen 10-15 dakikalık bir botoks uygulması mı tercih edeceği ise tamamen hastanın seçimine bağlıdır.

Sağlıklı ve migrensiz günler dileriz…

Adım Adım Yüz Germe Ameliyatı

By | Genel | Soru Sorulmamış

Toparlanın, geçmişe gidiyoruz. Yüz germe ameliyatı ile zaman istediği kadar hızlı aksın, kimse kaç yılında olduğumuzu yüzümüzden anlayamaz. Evet, tüm o iş stresi, maruz kaldığımız güneş ışınları, yer çekimi ve genetiğimiz neticesinde yaşlanıyoruz ama tüm bunlar, yüz germe estetiğinden faydalananlar için aynaya bakarken hatırlayacakları bir konu değil.

Yüz Germe Estetiği Nedir?

Öncelikle, yüz germe estetiğinin en sık başvurulan ve uygulanan gençleştirme yöntemlerinden biri olduğunu belirtelim. Yüz germe ameliyatı neticesinde yüzünüzde bulunan derin ya da daha naif kırışıklıklardan, sarkmalardan kurtulmanız mümkün. Hem sarkan dokuları yerine yerleştiriyoruz hem de fazla deriden sizi kurtarıyoruz. Hele de yüz germe estetiğinin yanında boyun ve göz çevresi estetik uygulamalarından faydalanırsanız; aynaya bakarken kendinizi; “Biz şu an hangi yıldayız?” diye sorarken bulmanız oldukça mümkün. Çünkü yüz germe ameliyatı sonucunda en az 10-15 yıl gençleşmektesiniz, en güzeli de bunun anlık bir etki değil, uzun vadeye yayılmış bir sonuç olması. Yani aradan yıllar geçtikten sonra bile ameliyattan önceki hâlinizden daha genç görünmeniz durumu söz konusu; ama elbette ilerleyen yıllarla birlikte yaşlanma belirtilerinin tekrar yüzünüze yansıyacağını da unutmamanız gerek. Aksini düşünmek, sihirden farksız olurdu. Burada önemli olan, bu yaşlanma sürecinin normalden çok daha yavaş bir biçimde yüzünüze yansıyacak oluşudur.

Yüz germe estetiği, genel anestezi altında gerçekleştirilmekte olup; ameliyat esnasında yüzün dokusu güçlendirilirken, sarkmış dokular kaldırılmakta ve fazla deri çıkartılmaktadır. Özellikle yüzün taşıyıcı dokusu olarak isimlendirdiğimiz SMAS dokusuna yönelik yapılan gerdirme sayesinde hem doğal görünüm hemde kalıcı sonuç sağlanmaktadır. Başarılı bir yüz germe estetik ameliyatı için en önemli koşullarından bir diğeri yüzünüzün bir bütün olarak değerlendirmesidir. Yani sadece yüz gerdirme değil gerekiyorsa göz kapağı estetiği, yüze yağ enjeksiyonu, kök hücre uygulaması, gıdı estetiği gibi işlemler yüz germe estetiği ile birlikte yapılır.

Uygulamanın gerçekleştirileceği bölge ve kişiye göre değişim gösterebilmekle birlikte ameliyat, genellikle 5-6 saatlik süreler zarfında değişim gösterebilmektedir.

En çok korkulan şeylerin başında yüz germe ameliyatı sonrasında doğallıktan uzak sonuçlar ya da uzun bir iyileşme süreci olduğunu biliyoruz; fakat burada devreye doğru ve alanında uzman bir estetik cerrah seçimi girmektedir. Doğru yaklaşımlar sonucunda zamanda neredeyse 15-20 yıl geriye gideceğinizi düşünecek olursanız yüzünüzdeki tüm ödemlerin geçmesi ve iyileşmeniz için geçen 1 aylık süre çok da büyük bir miktar sayılmayacaktır.

Bu süreç sonunda yapılacak bir fraksiyonel lazer uygulaması işin cilası olacak ve pırıl pırıl bir gençliğe ulaşacaksınız.

Bu arada ameliyattan çekinen yada çeşitli sebeplerle yüz germe yaptıramayan hastalarımız sakın üzülmesin, iple yüz germe, fraksiyonel lazer, altın iğne radyofrekans, dolgu estetiği, botoks, mezoterapi ve prp gibi ameliyatsız yüz gençleştirme işlemlerimizle tabiki onlarıda gençleştiriyor dahada güzelleştiriyoruz 🙂

O hâlde haydi zamana meydan okuyalım!

Meme Kanseri Sonrası Kendi Memenize Sahip Olabilirsiniz

By | Genel | Soru Sorulmamış

Meme kanseri, çağımızda maalesef gittikçe artan problemlerden biridir ve dünyada her 8 kadından biri bu hastalıkla mücadele etmektedir. Hastalıkla birlikte, tedavi sürecinde gerçekleşen işlemlerden biri de memenin bir bölümünün ya da tamamının alınması durumudur. Oysaki meme, her kadın için önemli bir organdır; fakat estetik cerrahinin en başarılı sonuçlar aldığı konulardan biri de meme kanseri ya da farklı bir rahatsızlık sonucu memenin alınması gibi durumlarda bir yandan kanser tedavisi uygulanmaya devam ederken bir yandan da memenin yeniden yapılması; yani meme rekonstrüksiyonu gerçekleştirilebilmesidir. Böylece hastanın psikolojik motivasyonunun en yüksek olması gereken dönemde memesiz kalma endişesi ya da bu durumun getireceği huzursuzluktan da korunması sağlanmaktadır.

Meme Rekonstrüksiyonu İçin Uygun Zaman Dilimi Nedir?

Meme rekonstrüksiyonu ya da yeniden meme yapımı, memenin alınma süreci ile eş zamanlı olarak ya da sonraki süreçte gerçekleştirilebilmektedir. Meme kanseri ameliyatı ile eş zamanlı bir biçimde gerçekleştirilebilmesi için, hastanın kanser tanısının erken evresinde bulunması daha sağlıklı sonuçlar vermektedir. Meme kanseri ileri evreye ulaşmış ise; meme rekonstrüksiyonunun kanser tedavisi gerçekleştikten sonra uygulanması gerekmektedir.

Ameliyat yöntemine karar vermeden önce; hastanın istekleri, meme ölçüsü, beden yapısı gibi konular alanında uzman bir estetik cerrah ile gözden geçirilmeli ve ayrıntılı bir planlama süreci ortaya konulmalıdır.

Süreç Nasıl İşliyor?

Meme rekonstrüksiyonu için hastanın kendi öz dokusundan, silikon meme implantları kullanılarak ya da bu ikisinin bir arada kullanıldığı yöntemlerden faydalanılabilir. Eğer yeniden meme oluşturma ameliyatı için tercih edilen yöntem, öz doku olacaksa seçenekler arasında karın, sırt, uyluk iç yüzü, kalça dokularının kullanımı bulunmaktadır; fakat uygun olması hâlinde meme dokusuna en çok benzeyen bölge olması sebebiyle rekonstrüksiyon için sıklıkla tercih edilen yöntem karın dokusu ve sırt dokusu olmaktadır.

Meme rekonstrüksiyonu, meme kanseri ameliyatı gibi genel anestezi altında gerçekleşmektedir ve ameliyat esnasında öz doku kullanılması durumunda doku için tercih edilen bölgeye göre ameliyat süresi 2 ile 8 saat arasında değişim göstermektedir.

Ameliyattan sonra 2-3 gün süre ile kliniğimizde gözetim altında tutulmanız sağlanmaktadır. Taburcu olmanızdan 2-3 gün sonra banyo yapabilir ve 10-15 gün sonra ağır aktivitelerden kaçınmak suretiyle iş ve sosyal yaşamınıza geri dönebilirsiniz

Menu