Tag

estetik cerrah Arşivleri - Serkan Yıldırım Blog

Meme Büyütme Operasyonu: Yuvarlak Silikon mu Damla Silikon mu?

By | Genel | Soru Sorulmamış

Meme büyütme operasyonu şüphesiz en çok silikon ile meme büyütme şeklinde yapılmaktadır. Hem sağlıklı hem de olumlu sonuçlar ortaya koyarken uzun süre boyunca bu sonuçları korumaya devam edebilmesi silikon ile meme büyütmenin bu kadar sık tercih edilmesinin en önemli sebeplerindendir.

Peki, Silikonlar Kaç Çeşit?

Meme silikonları iki çeşit şekle sahiptir. Yuvarlak silikon ve damla silikon. Yuvarlak silikonlar şekil itibariyle yarım bir küreyi andırır. Damla silikonlar ise; yuvarlak olanlara nazaran alt kısmı daha dolgunken, üst kısmı daha basık bir yarım küreye benzer. Aslında burada olay, hangisinin daha iyi olduğundan ziyade hangisini seçmenin sizin için daha uygun olacağı sorusudur. Bu seçimi yaparken şunlara dikkat etmeliyiz: Göğüs derisi ve kasının kalınlığı, omuz ve meme başı arasındaki mesafe, boyunuz, meme dokunuzun ne kadar sarkmış olduğu, daha önce geçirmiş olduğunuz meme operasyonları ve son olarak da elbette tercihleriniz. Seçim yaparken bu kriterler dikkate alındığı takdirde sonuçta memnun olma kat sayınız da o denli artacaktır.

Yuvarlak Silikon Ne tip Avantajlar Sağlar?

Yuvarlak göğüs silikonu, memenin üst kısmını daha iyi doldurduğundan süngerli sutyen kullanma çilesine artık gönül rahatlığı ile son verebilirsiniz.

Dekolteden hoşlanıyorsanız yuvarlak silikon tam size göre bir tercih olacaktır, diyebiliriz.

Meme dokunuz yeterli miktardaysa yuvarlak silikon tercihi daha makul bir seçim olabilir.

Meme sarkması durumundan şikayetçiyseniz ve toparlamayla birlikte meme büyütme yapılacaksa, yuvarlak silikonu tercih etmek çoğu zaman yerinde olacaktır.

Damla Silikon Ne Tip Avantajlar Sağlar?

Göğüs kafesi deriniz ve kasınız zayıf, göğüs kafesiniz de uzun ise, aynı zamanda da çok doğal bir görünümden yanaysanız damla silikon seçimi sizin için meme büyütme operasyonu planlamasında daha yerinde bir tercih olacaktır diyebiliriz tabiki istisnalar herzaman mevcut.

Meme derinizde sarkma varsa ve meme toparlama estetiği taraftarı değilseniz, damla silikon memeyi daha iyi toparlamaktadır. Bu da güzel bir meme şekli sonucunu doğurmaktadır.

Tüm bunlar doğrultusunda elbette seçim için en önemli kriter ise; estetik cerrah profesyonel bakış açısından yararlanmak olmalıdır.

Meme Büyütme Operasyonu İle Birlikte Yağ Enjeksiyonu

Meme estetiği için amacımız herzaman doğallığı sağlamak olduğuna göre, yağ enjeksiyonları bize bu noktada büyük olanaklar sunmaktadır. Tek başına yağ enjeksiyonuyla meme büyütme yapılabileceği gibi, özellikle silikonla meme büyütme operasyonu yaptığımız durumlarda, sınırlı miktarda yapılan yağ enjeksiyonu çok doğal bir meme estetiği görünümü sunmaktadır.

Morluksuz Burun Estetiği ile Tanışmaya Hazır mısınız

By | Genel | Soru Sorulmamış

Mini burun estetiği dendiğinde ilk olarak heyecanlandırması gereken konu şu olsa gerektir bize; burun şeklinizi kalıcı bir biçimde değiştirilebilmesi, morluk, tampon ya da şişlik problemlerinin olmaması. “Ooo, tamam tamam bunlar yetti bile!” dediğinizi duyar gibiyiz. (= O hâlde morluksuz burun estetiği hakkında daha geniş bir bilgi edinmeyi de istiyorsunuz demektir. Buyurun:

Nedir Bu Mini Burun Estetiği?

Önce ismiyle başlayalım efendim, mini burun estetiğinin bir diğer adı da mini rinoplasti dir. Mini burun estetiği, burun ucunun yukarı doğru kaldırılmasını hedefler. Küçük ve burun deliği içinden gerçekleştirilen bir kesi yardımı ile burun ucu kıkırdaklarına ulaşılması ve bunların yukarı doğru kaldırılması işlemlerini içinde barındıran bu işleme kapalı burun estetiği de diyebiliriz, yukarıda da bahsettiğimiz gibi işlem konusundaki en büyük alkışını bu derece başarılı bir sonuca 1-1,5 saatlik bir süre içerisinde ulaşabilmesi ile hak ediyor.

Morluksuz Burun Estetiği İhtiyacınız Olup Olmadığına Nasıl Karar Vereceksiniz?

Öncelikle bu konuda sizin kararınızdan daha önemli olanın bir uzman görüşü almak olduğunu unutmamalı ve bu konuda çekinceleriniz varsa uzman bir estetik cerrah ile durumu ayrıntılı olarak tartışmanızı öneriyoruz; ancak iş bu aşamaya gelmeden önce burnunuzun ucunu yukarı doğru tuttuğunuzda kendinizi daha güzel buluyorsanız, aynadaki aksinizden daha memnun kaldıysanız da mini burun estetiğini denemek istiyor olabilirsiniz. Tabii ki eğer burnunuzla ilgili burada bahsetmiş olduğumuz burun ucu kaldırma işleminden daha büyük problemler olduğuna inanıyorsanız yine alanında uzman doktorumuzla görüşerek size en uygun operasyon konusunda fikir birliğine varmanız daha sağlıklı olacaktır.

Mini Burun Estetiği: Avantajları ve Dezavantajları

Buraya kadar okumuş olduklarınızdan da çıkarım yapabileceğiniz gibi; morluksuz burun estetiği en önemli avantaj, probleminizi çok kısa sürede çözüyor oluşu ve bunu yaparken de sizi standart cerrahi operasyonlarda yaşanan şişlik, morluk, tampon gibi birtakım olumsuzluklardan uzak tutuyor oluşudur. Düşünün bir kere, hem istediğiniz gibi bir burun ucuna kavuşuyorsunuz hem de hop diye normal yaşamınıza devam edebiliyorsunuz. İnsanların sizdeki değişikliğin sebebini anlayabilecekleri kadar zamanları bile olmayacaktır.

Burun ucu estetiği herhangi bir dezavantajı barındırmamakla birlikte tek handikabı, burnunuzla ilgili daha büyük değişiklikler tercih ediyorsanız bu noktada tam bir burun estetiği ameliyatı na ihtiyaç duyacağınızdır.

Korkularınızı Yenin: Kulak Estetiği !

By | Genel | Soru Sorulmamış

Pek çok kişi kepçe kulak problemi yüzünden saçlarını rahatça toplayamamakta, hatta bu konu yüzünden özgüven problemi yaşayabilmektedir. Kepçe kulak problemi ise; doğuştan gelen bir sorundur. Sonradan ortaya çıkmaz. Peki, nedir kepçe kulak? Kepçe kulak problemi için kısaca; kulakların açık ve baş ile orantısız bir duruşa sahip olması durumu açıklamasını yapabiliriz. Aslında bu problemin doğumdan itibaren ortaya çıkmış olması, çok daha erken yaşlarda tedavi edilerek kişinin ilerleyen yıllarda sorun yaşamasına engel olma şansını tanımaktadır.

Kepçe kulak estetiğinden korkmanız için hiçbir sebep yoktur; çünkü içinde bulunduğumuz süreçte, tıbbi teknolojik ilerlemeler sayesinde operasyon, acısız ve hızlı bir biçimde gerçekleştirilebilmektedir. Küçük yaşlarda gerçekleştirilen operasyonlar da iyileşmenin daha hızlı gerçekleşmesi durumunu da atlamamak gerek. Ancak elbette, kulak estetiği yetişkinlerde de başarılı bir şekilde uygulanabilmektedir. Her ne olursa olsun, kepçe kulak ameliyatı sağlıklı bir biçimde gerçekleşmesi için önemli olan temel faktör; seçmiş olduğunuz estetik cerrahın alanındaki uzmanlığı ve tecrübesi, bunun yanı sıra beklentilerinizin detaylı bir biçimde analiz edilerek buna uygun bir planlama dâhilinde operasyonun ortaya konmasıdır.

Kulak Estetiği Nasıl Gerçekleştirilir?

Kulak estetiği, kulak kepçesinin kulak kıkırdağı yardımı ile dengeli bir oranla arkaya doğru kıvrımlandırılması yoluyla gerçekleştirilmektedir. Kulaklarda doğal bir görünümün sağlanabilmesi açısından kulaklar ile baş arasındaki uygun açı ayarlanır ve ameliyat izleri hiçbir şekilde dışarıdan görünemeyecek şekilde konumlandırılır.

Operasyondan sonra aynı gün içerisinde taburcu edilirsiniz ve kulağınızda bulunan sargılar çıkartıldıktan sonra bir süre özellikle geceleri kulakları koruyucu saç bandı takmanız doktorunuz tarafından tavsiye edilir. Ağrı çekmemeniz için yine doktorunuzun sizin için yazmış olduğu ağrı kesicileri kullanmanız gerekmektedir.

İyileşme Süreci

Kulak estetiği ameliyatı sonrasında ortalama bir haftalık süre içerisinde şişlikler azalır ve kulaklarınız zaman içerisinde en doğal görüntüsüne kavuşarak iyileşme gerçekleşir. Kısa süre içerisinde ortaya konan bu işlem sonucunda kulaklarınız kalıcı bir biçimde doğal güzelliğine kavuşacaktır.

Adım Adım Yüz Germe Ameliyatı

By | Genel | Soru Sorulmamış

Toparlanın, geçmişe gidiyoruz. Yüz germe ameliyatı ile zaman istediği kadar hızlı aksın, kimse kaç yılında olduğumuzu yüzümüzden anlayamaz. Evet, tüm o iş stresi, maruz kaldığımız güneş ışınları, yer çekimi ve genetiğimiz neticesinde yaşlanıyoruz ama tüm bunlar, yüz germe estetiğinden faydalananlar için aynaya bakarken hatırlayacakları bir konu değil.

Yüz Germe Estetiği Nedir?

Öncelikle, yüz germe estetiğinin en sık başvurulan ve uygulanan gençleştirme yöntemlerinden biri olduğunu belirtelim. Yüz germe ameliyatı neticesinde yüzünüzde bulunan derin ya da daha naif kırışıklıklardan, sarkmalardan kurtulmanız mümkün. Hem sarkan dokuları yerine yerleştiriyoruz hem de fazla deriden sizi kurtarıyoruz. Hele de yüz germe estetiğinin yanında boyun ve göz çevresi estetik uygulamalarından faydalanırsanız; aynaya bakarken kendinizi; “Biz şu an hangi yıldayız?” diye sorarken bulmanız oldukça mümkün. Çünkü yüz germe ameliyatı sonucunda en az 10-15 yıl gençleşmektesiniz, en güzeli de bunun anlık bir etki değil, uzun vadeye yayılmış bir sonuç olması. Yani aradan yıllar geçtikten sonra bile ameliyattan önceki hâlinizden daha genç görünmeniz durumu söz konusu; ama elbette ilerleyen yıllarla birlikte yaşlanma belirtilerinin tekrar yüzünüze yansıyacağını da unutmamanız gerek. Aksini düşünmek, sihirden farksız olurdu. Burada önemli olan, bu yaşlanma sürecinin normalden çok daha yavaş bir biçimde yüzünüze yansıyacak oluşudur.

Yüz germe estetiği, genel anestezi altında gerçekleştirilmekte olup; ameliyat esnasında yüzün dokusu güçlendirilirken, sarkmış dokular kaldırılmakta ve fazla deri çıkartılmaktadır. Özellikle yüzün taşıyıcı dokusu olarak isimlendirdiğimiz SMAS dokusuna yönelik yapılan gerdirme sayesinde hem doğal görünüm hemde kalıcı sonuç sağlanmaktadır. Başarılı bir yüz germe estetik ameliyatı için en önemli koşullarından bir diğeri yüzünüzün bir bütün olarak değerlendirmesidir. Yani sadece yüz gerdirme değil gerekiyorsa göz kapağı estetiği, yüze yağ enjeksiyonu, kök hücre uygulaması, gıdı estetiği gibi işlemler yüz germe estetiği ile birlikte yapılır.

Uygulamanın gerçekleştirileceği bölge ve kişiye göre değişim gösterebilmekle birlikte ameliyat, genellikle 5-6 saatlik süreler zarfında değişim gösterebilmektedir.

En çok korkulan şeylerin başında yüz germe ameliyatı sonrasında doğallıktan uzak sonuçlar ya da uzun bir iyileşme süreci olduğunu biliyoruz; fakat burada devreye doğru ve alanında uzman bir estetik cerrah seçimi girmektedir. Doğru yaklaşımlar sonucunda zamanda neredeyse 15-20 yıl geriye gideceğinizi düşünecek olursanız yüzünüzdeki tüm ödemlerin geçmesi ve iyileşmeniz için geçen 1 aylık süre çok da büyük bir miktar sayılmayacaktır.

Bu süreç sonunda yapılacak bir fraksiyonel lazer uygulaması işin cilası olacak ve pırıl pırıl bir gençliğe ulaşacaksınız.

Bu arada ameliyattan çekinen yada çeşitli sebeplerle yüz germe yaptıramayan hastalarımız sakın üzülmesin, iple yüz germe, fraksiyonel lazer, altın iğne radyofrekans, dolgu estetiği, botoks, mezoterapi ve prp gibi ameliyatsız yüz gençleştirme işlemlerimizle tabiki onlarıda gençleştiriyor dahada güzelleştiriyoruz 🙂

O hâlde haydi zamana meydan okuyalım!

Estetik Meme Nedir?

By | Genel | Soru Sorulmamış

Estetik Meme Nedir?

Bir memeyi ideal, estetik ya da güzel yapan nedir? Bu ölçüt neye göre belirlenir? Öncelikle şu konuya açıklık getirmek gerekir ki estetik algısı toplumdan topluma değişim gösterebilmektedir, dolayısıyla aynı durum, estetik meme kavramı için de geçerlidir. Ortalama, her zaman için estetik kavramının altını doldurmayabilir; ancak estetik meme kelimesinin ne anlama geldiği üzerine biraz fikrimizin olması sağlıklı olacaktır; çünkü bazen hastalarımız, memeleri için ideali taşımayan estetik müdahalelerde bulunulmasını isteyebilmekte hatta bazı durumlarda ısrarcı davranabilmekteler.

Bir memenin, estetik açıdan ‘güzel’ olarak itelendirilebilmesi adına birtakım kıstaslar bulunmaktadır. Memenin estetik olup olmadığını belirlemede bunların en sık kullanılanları ise; memenin pozisyonu, sınır çizgisi, büyüklüğü, simetrik durumu, meme ucunun projeksiyonu, meme ucu halkasının meme büyüklüğüne olan oranı, meme kıvamı, meme hareketliliği, sarkma ve his duyusudur.

Örneğin; bir memenin büyük olması yanı sıra kıvamının yumuşak olması ve sarkıklıktan muzdarip olması ya da meme başı halkasının olması gerekenden daha büyük/küçük olabilmesi gibi durumlar, estetik meme kavramına aykırıdır.

Estetik Bir Memenin Sağlaması Gereken Kriterler Nelerdir?

Estetik bir memenin kıvamı, çok sert ya da yumuşak olmamalıdır. Meme ucu karşıya ve hafif yukarı doğru bakarken aynı hafiflikte de öne doğru çıkık bir duruşu sağlıyorsa mesela, estetik meme kavramından bahsedilebilir. Meme başı çevresindeki koyu bölgenin çapı 2-4cm arasında olmalıdır.

Estetik meme de üstte kalan meme bölgesinde hafif bir eğim bulunmalıdır ve meme dolgun olmalıdır. Meme ucu meme altı kıvrımının hizasında veya daha üzerinde yer almalıdır. Meme başı yaklaşık olarak kol ortası hizasında bulunmalıdır.

Estetik Meme Görünümünü Bozan Faktörler

Her ne kadar doğum ve çocuk sahibi olmak dünyanın en güzel duygularından biri olsa da estetik bir memeyi bozabilecek faktörlerin en başında maalesef hamilelik ve doğum gelmektedir. Örneğin; en sık yaşanan problemlerin arasında, doğum sonrası meme hacmimin küçülmesi gelmektedir. Bunun yanı sıra; aşırı kilo alıp vermeler de sarkmaya sebep olabilmektedir.

Nasıl Estetik Bir Memeye Sahip Olurum?

Estetik bir memeye sahip olmayabilirsiniz ya da estetik meme görünümünüz yukarıda bahsetmiş olduğumuz sebepler doğrultusunda bozulmuş olabilir. Her ne olursa olsun, bununla yaşamak zorunda değilsiniz. Meme estetiği ameliyatları size bu konuda pek çok alternatif çözüm sağlayabilmektedir. Bu çözümler ihtiyacınıza göre; doktorunuz ve siz arasında belirlenir. Örneğin; memenizin ölçüsü ile ilgili problemler yaşıyorsanız; meme estetiği ameliyatları arasında en sık başvurulan ve en az iz bırakan yöntem olan meme büyütme ya da meme küçültme estetik ameliyatlarından faydalanabilirsiniz. Meme büyütmeden geçici olarak yararlanabilmeniz de mümkün, silikon protezler yerine dolgu ile meme estetiğine de yönelebilirsiniz. Memenizin sarkması ile ilgili problemler yaşıyorsanız; meme dikleştirme ameliyatlarından faydalanabilirsiniz. Ancak az evvel de bahsettiğimiz gibi; burada yöntemi belirleyecek olanın, memenizle ilgili problemleriniz ve estetik cerrah tavsiyeleri olmasına özen gösterilmesi son derece önemli ve dikkat edilmesi gereken bir husustur.

Estetik Yada Güzel Meme Nedir ?

By | Genel | Soru Sorulmamış

“Güzel Meme” Tanımı Nasıl Olmalıdır?

Güzelin tanımı aslında hepimizin bildiği gibi toplumlara ya da kültürlere hatta bireylere göre bile değişkenlik gösterebilmektedir. Bu yüzden ‘güzel’ yerine ‘ideal’den bahsetmek daha sağlıklı olacaktır; çünkü ideal; oranlar ve profesyonel bir bakış açısının genelle uyumlandırılmasına dayalı bir ölçü olarak tüm toplumlarda yerini alır. O hâlde güzel meme tanımı yerine ideal meme tanımından bahsedelim. Bunu şu şekilde örneklendirebiliriz; mesela estetik cerrah tarafından normal bulunan bir meme ölçüsü ya da yapısı bazı durumlarda hasta tarafından ‘güzel’ bulunmayabilir ya da tam tersi. Burada estetik cerrah bakış açısını ortaya çıkartan şey profesyonelliktir. Hastanın bakış açısını ortaya çıkartan durumu oluşturan pekçok faktör olabilir ancak sonuçta bu durum kişiseldir. Bu tip durumlarda hasta ve estetik cerrahın işbirlikçi davranabilmesi ise; ideal yada estetik olanın ortaya çıkartılabilmesi açısından son derece önemli bir tutumdur.

Estetik meme için birtakım ayırt edici özellikler öne çıkmaktadır. Bunların en genel başlıklarını; memenin vücuttaki pozisyonu ve duruşu, ölçüsü, sınırları, simetrik uyum, meme uçları ile meme altı eğrisi arasındaki oran, yumuşaklık-sertlik, esneklik ve duyusal tepkiler olarak sıralayabiliriz. Örneğin; halk arasında büyük meme, güzel meme olarak kabul görse de aslında her zaman böyle değildir. Büyük bir memenin sarkık olması ya da gereğinden fazla yumuşak olması, meme ucu halkasının olması gereken ölçüden daha geniş olması ideal meme görüntüsünün ortaya çıkmasına engel olur çoğu zaman. Daha da önemlisi vücuduna oranlandığında olması gerekenden daha büyük memelere sahip olan kişilerde e görülebilmesi yaygın bir rahatsızlık türüdür. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi; kişinin göğüsleri büyükse ve bu sebeple ağrılar çekiyorsa, durum kişinin yaşam koşullarının kalitesini de etkileyeceğinden bu memelerin ‘ideal’liğinden bahsetmemiz yanlış olacaktır.

Peki, Nedir İdeal Bir Memede Bulunması Gereken Özellikler?

İdeal bir memenin kıvamı önemlidir. Öyle olmalıdır ki meme, ne çok sert ne de çok yumuşak olmamalıdır. Meme ucunun, hafif yukarı doğru bakarken yine hafif bir biçimde öne doğru da çıkık bir pozisyonda ve meme altı sınırına kıyasla minimum meme yüksekliğinin yarısı kadar yukarıda konumlanmış olması gerekmektedir. Meme başı üzerinde kalan kısmın ise; hafif bir eğimi olmalıdır. Memem başının pozisyonu ortalama olarak kol boyunun yarısı hizasında olmalı, meme başı meme altı kıvrımı hizasından daha yukarı pozisyonda bulunmalıdır. Meme başı çevresi yani areola adı verilen koyu renkli bölümün çapı 2-4cm arasında olmalıdır. Meme kitlesi meme başı hizasından geçen bir çizgiyle ikiye bölünecek olsa üst alt oranı %40:%60 yada %45:%55 olmalıdır. Unutulmaması gereken nokta, bu kriterlerin birebir tamamen sağlanması yada her kadında tüm meme ölçülerinin bu rakamlara uyması gibi bir durum söz konusu olamayacağıdır, bu bilgiler ışığında kişi için en güzel olan, ideale en yakın olanı belirlemektir doğru olan.

İdeal Memenin Bozulması

Bazen de ideal meme görüntüsü çeşitli sebepler dolayısıyla bozulmalara uğrayabilmektedir. Örneğin hamilelik ve doğum, aşırı ve sık kilo alıp verme durumları, ilerleyen yaş gibi faktörler bu bozulma sebeplerinin başında gelmektedir ve memede sarkma ya da hacimde meydana gelen değişimler ideal meme görüntüsünün önüne geçebilmektedir.

Bu tip sorunlar yaşadığınız ya da yalnızca ideal bir memeye sahip olmak istediğiniz durumlarda ise; meme estetiği ameliyatları size en olumlu sonuçları sağlayabilme gücüne sahiptir. Meme büyütme, silikon protezler, meme küçültme ya da meme dikleştirme, memeye yağ enjeksiyonu gibi pek çok seçeneğe sahip olan estetik cerrahi, alanında uzman bir cerrahın profesyonel yaklaşımı ile sizi ideal memelere kavuşturabilmektedir.

Ameliyatsız Burun Küçültme

By | Genel | Soru Sorulmamış

Ameliyatsız Burun Küçültme Mümkün mü?

Elbette, ameliyatsız estetik ile burun küçültme mümkündür. Hem de dolgu estetiği ile yani hem dolduruyoruz hem de küçültüyoruz:)

O Hâlde Karşınızda Dolguyla Burun Küçültme!

Herkes zaman zaman vücudunun birtakım kısımlarından rahatsızlık duyabilir, bunu değiştirmek isteyebilir; ancak bu değişim gerçekleşirken estetik ameliyat olmak da istemeyebilir, geçirdiği değişimin kalıcı olmasını istemeyebilir ya da yalnızca bir deneme yapmak isteyebilir, vs vs.

İşte bu noktada ameliyatsız estetik yöntemleri içinde en sık kullanılan dolguyla estetik devreye giriyor ki oldukça da başarılı sonuçlarla…

Dolguyla burun küçültme, burun büyüklüğü ya da uzunluğundan şikâyetçi olan hastalarımızın çene ucu, alın bölgesi, gözaltı ya da elmacık bölgelerinin gereken oranlarda ön plana çıkartılarak burnun daha küçük gözükmesini sağlamak amacıyla yapılan dolgu estetiği işlemidir. Bu yöntemde algılar devreye girmektedir, yüzde ön plana çıkartılan diğer bölgeler yardımıyla burun daha küçük görünebilmektedir.

Dolguyla Burun Estetiği Süreci

Ameliyatsız burun küçültme işlemi 15-25 dakika aralığında gerçekleştirilebilmektedir ve uygulamadan hemen sonra günlük yaşantınıza rahatlıkla geri dönebilirsiniz. Sonuçlar, kullanılan dolgu malzemesinin kalitesine, güvenilirliğine ve tabii elbette estetik cerrah ın tecrübe ve uygulama biçimine göre değişim göstermekle birlikte, 18 aya kadar kalıcılığını devam ettirebilmektedir. Bu noktada, yapılan işlemin uygulama süresi, ağrı ve acı barındırmaması, anestezi gerektirmemesi gibi detaylar dikkate alındığında dolguyla burun küçültmenin 18 aya kadar kalıcılığını sürdürmesi aslında bir dezavantaj değil, avantaj olarak algılanmalıdır.

Eğer ameliyatsız burun küçültme işleminden fazlasıyla memnun kalır ve artık böyle yaşamak istediğinize kanaat ederseniz, dolguyla burun küçültme işleminden sonra burun estetiği ameliyatı hatta çene ucu estetiği ve alın çıkıntısına yağ enjeksiyonuna işlemlerine yönelebilir, ne istediğinizden emin bir biçimde estetik dönüşümünüzün kalıcı olmasını sağlayabilirsiniz.

Yaşlanma Belirtileri mi ? Gerilmeyin, Yüz Germe Estetiği Var !

By | Genel | Soru Sorulmamış

30’lu yaşlara doğru yaşlanma etkilerinin ilk belirtileriyle karşı karşıya kalıyoruz maalesef. 20’li yaşların sonu dediğimiz nedir ki aslında? Ruhumuz hâlâ genç, aslında dinciz de ama yaşam tarzı, sigara, alkol, yorgunluk, güneş ışınları vs. derken tüm pozitif enerjimize rağmen o cilt kırışıklıkları, cilt sarkmaları, çökmeler yavaş yavaş cildimizde kendini göstermeye başlayıveriyor. En çok şikâyet edilen konular arasında; yüzdeki kıvrımların derinleşmesi, artan kırışıklıklar, yanakların çökmesi, boyun sarkmaları ve boyun bölgesi bantları bulunuyor. Kabul edelim, yaşımız ilerledikçe birilerinin bize; “Aaa ne kadar genç görünüyorsun…” demesinden mutluluk duyuyoruz ve daha genç görünmenin yollarını araştırıyoruz. Yüz germe estetiği de buna ulaşmanızı sağlayacak yöntemlerden biri ve sonuçları kesinlikle sizi mutlu edecek türden.

Nasıl Oluyor Yüz Germe Estetiği?

Öncelikle yüz germe estetik ameliyatı öncesinde ayrıntılı bir muayeneden geçmeniz gerekir ki yüz estetiği öncesi beklentileriniz ve estetik cerrahınızın önereceği teknik yöntemler konusunda birlikte, sağlıklı bir karar verilebilsin.

Yüz germe ameliyatları; genel anestezi ya da derin sedasyon altında lokal anestezi ile gerçekleştirilebilmektedir. Ameliyat esnasında uygulanacak olan kesinin uzunluğu ve uygulama bölgesi ise; hangi yöntemin tercih edileceğine göre değişim göstermektedir.

Yüz germe estetik ameliyatları; saçlı deriden başlayarak kulak önü ya da iç kısmından aşağı doğru ilerleyip kulak memesi çevresinden geriye dönen ve saçlı deri içinde sonlanan bir kesi kullanımını içeren klasik yüz germe ameliyatı ve yalnızca kulak önünde bulunan ve daha sık tercih edilen kısa izli yüz germe ameliyatı olarak iki ayrı biçimde uygulanmaktadır.

Yüz germe ameliyatının kalitesini arttırmak için cilt ve SMAS olarak adalndırdığımız cilt bağı dokusunun ayrı ayrı gerilmesi son derece önemlidir, zorlu bir teknik olması nedeniyle çoğu estetik cerrah tarafından tercih edilmez; fakat belirtmiş olduğumuz gibi bu teknik, oldukça kalıcı ve başarılı sonuçlar ortaya çıkartmaktadır ve Doç.Dr. Serkan Yıldırım tüm yüz germe operasyonlarında bu yöntemi kullanır.

Yüz Germe Estetiği Yanında Başka Güzellik Olanaklarından da Faydalanabilir miyim?

Yüz gençleştirme isteyen herkes, yüz germe estetiği yanında ona bu bütünlüğü sağlayabilecek olan; göz kapağı estetiği, kaş askılama, liposakşın, yüze yağ dolgusu, fraksiyonel lazer, kimyasal peeling,PRP, kök hücre dolgusu gibi uygulamal da yararlanabilir elbette. Bu uygulamaların bir arada gerçekleştirilmesinde herhangi bir sakınca bulunmamaktadır; aksine çoğu zaman daha kalıcı ve etkin bir görüntü ortaya çıkartmak için atılmış ideal adımlardandır.

Yüz Germe Ameliyatından Sonra Beni Neler Bekliyor?

Yüz germe ameliyatından sonra; yüzünüzde yumuşak bir pansuman sargısı ve dren bulundurmaktayız ve bir gece klinik koşullarında ve bizlerin gözetimi altında bulunmanız gerekmektedir. Ertesi gün dreninizi çıkartıyoruz ve gerekli gördüğümüz durumlarda pansumanınızı yeniliyoruz, artık eve gitmeye hazırsınız.

Bu süreç, yüzünüzde şişlik ve çok hafif morluklar bulunmasının normal karşılandığı bir süreçtir; fakat bunları en ufak seviyeye indirmek için yapmanız ve dikkat etmeniz gereken her şey konusunda doktorunuz tarafından detaylı bir biçimde bilgilendirilmektesiniz.
Takriben 10 gün içerisinde yüzünüzde bulunan şişliklerin büyük bir kısmı iyileşme göstermektedir. Bu da kendinizi çok hırpalamamak kaydıyla, sosyal yaşamınıza geri dönebileceğiniz anlamına gelmektedir; fakat unutmayın ki bu şişliklerin tamamen iyileşmesi yüz germe estetiği sonrası 2-4 hafta arası süreler arasında değişim gösterebilmektedir, dolayısıyla bu zaman zarfını endişe etmeden ve sabrederek geçirmeniz gerektiğini bilmelisiniz.

Bu süreç sonrasında enaz 10-15 sene gençleşmiş ancak son derece doğal görünümlü bir yüze kavuşacaksınız hemde yıllarca kalıcılı olacak şekilde, ne dersiniz buna değer değil mi ?

Yaşlanmaktan Korkanlara Müjde: Lazerle Yüz Gençleştirme !

By | Genel | Soru Sorulmamış

Kim gençliğin getirdiği enerji ve rahatlık sayesinde pürüzsüz bir cildi hoyratça kullandıktan bir süre sonra aynaya bakıp ilk kırışıklıklarıyla karşılaşınca; “Eyvah! Yaşlanıyorum…” diye paniklemez ki?.. Maalesef yaşlanmanın ilk belirtileri, cildimizin o harikulade elastik yapısının bozulmasıyla birlikte, otuzlu yaşlarda kendini göstermeye başlıyor. Üstelik yaş ilerledikçe bu kırışıklık ya da cilt sarkmaları daha da göze batar hâle geliyor; fakat yaşlanmayla yüzleşmenin de yolları var. Düşünsenize; yaşlanmayla birlikte gelen olgunluk ve bilgelik ile daha genç görünen bir cildin mükemmel birlikteliği çok yerinde bir iş birliği olmaz mıydı? Cevabınız; “Olurdu!” ise lazerle yüz estetiği yöntemi tam size göre demektir.

Nedir Bu Lazerle Yüz Gençleştirme Hikâyesi?

Lazerle yüz gerdirme, 2940nm dalga boyuna sahip bir lazer türü olan Er-YAG fraksiyonel lazer ile gerçekleştirilmektedir. Er-YAG fraksiyonel lazerin çalışma prensibi ise; kromoforunda bulunan su yardımıyla içeriğinde su olan dokular tarafından emilerek sahip olduğu enerjiyi aynı dokulara aktarması usulüne dayanmaktadır. Er-YAG fraksiyonel lazer ile estetik cerrah plastik cerrah güçlerini birleştirdiğinde ise; cilt gençleştirme ve kırışıklık tedavileri için son derece yüz güldürücü sonuçlar elde edildiğini bilimsel olarak biliyoruz. Er-YAG fraksiyonel lazer, bu tedavi biçimlerinin yanı sıra; göz ve ağız çevresi, boyun gibi bölgelerde ortaya çıkan kırışıklıklar ile gözaltı morluk tedavisi  içinde aynı başarıyı ortaya koyuyor.  Son olarak, Er-YAG fraksiyonel lazer uygulamaları ile sivilce izleri ve inatçı lekelerden; siğil tedavisi, et beni aldırma, fibroma, ksantelazma gibi iyi huylu cilt lezyonlarından; istenmeyen yara, yanık ve dikiş izlerinden kurtulmanın mümkün olduğunu belirtmekte de fayda var. Üstelik ameliyatsız yüz gençleştirme tedavisinde kullanımı tercih edilen Er-YAG fraksiyonel lazer, konvansiyonel lazerlerdeki gibi uzun bir iyileşme dönemi süreci ya da leke oluşumu gibi olumsuz etkilere sahip değil. Tam tersine; Er-YAG fraksiyonel lazerle sağlanan yüz gençleştirme ve kırışıklık tedavileri kısa sürede iyileşmeye olanak tanıyor ve pigmentasyon riskini bünyesinde barındırma riski oldukça kısıtlı bir seviyede bulunuyor.

Peki, Karın Çatlakları?

Fraksiyonel lazerin karın çatlaklarında kullanımı, ilgili çatlağın derinliği ve genişliğine göre tedavi sonucunda da değişim gösterebilmektedir. Burada belirleyici etken, hastanın değerlendirmesinin titizlikle gerçekleştirilmesi ve beklentilerinin gerçekçi bir biçimde belirlenmesidir. Ameliyat tercih etmeyen ve çatlak seviyesi ileri boyutlara varmamış olan hastalar sıklıkla fraksiyonel lazerle karın çatlak tedavisi tercih etmekte ve sonuçlardan memnun kalmaktadır.

Lazerle Yüz Gençleştirme İşleminde Süreç Nasıl İşler?

Fraksiyonel lazerle yüz gençleştirme işlemi ameliyatsız yüz estetiği uygulamaları kapsamına girmektedir ve uygulama bölgesindeki deformasyonun derecesine göre değişim göstermekle birlikte; genel olarak 3-4 haftalık periyotlar hâlinde gerçekleştirilen 1-3 seanslık uygulama süreçlerini kapsamaktadır. Lazerle ameliyatsız yüz gençleştirme sonrasında ciltte ortaya çıkan ve uygulamanın derinliğine bağlı olarak 2-5 gün aralığında değişim göstererek sürmesi beklenen bir kızarıklık ya da hafif pullanma gibi etkiler görülebilmesi normaldir. Bu süreçte, cildinizi doktorunuzun tavsiye ettiği nemlendirici yardımıyla sık sık nemlendirmeye, güneşten korunma konusunda oldukça dikkatli olmaya dikkat etmelisiniz. Kliniğimizde uygulama öncesi ve sonrasında gerekli bilgilendirmeler doktorunuz tarafından yapılacaktır.

Dolguyla Burun Estetiği Olur mu ?

By | Genel | Soru Sorulmamış

Burnunuz eğri mi ya da içinizden “Burnumun ucu şöyle hafif kalkık olsa ne iyi olurdu…” diye mi geçiriyorsunuz? Düz bir burun sırtının yüzünüzde daha estetik duracağını mı düşünüyorsunuz? Bu tarz problemler yaşıyor ve burun estetiği için yalnızca ameliyatın çözüm getireceğine inanıyor üstelik tam da bu yüzden beklentilerinizden vazgeçiyorsanız; çok büyük bir yanılgı içerisinde olduğunuzu belirtelim ve sizi tanıştıralım, dolgu ile burun estetiği.

Tanışalım, Nedir Bu Dolguyla Burun Estetiği?

Burun dolgusu da diğer tüm yüz dolgusu uygulamaları ile benzer niteliklere sahiptir ve ameliyatsız estetik uygulamaları kapsamına girer. İşlem esnasında genel anesteziye ihtiyaç duyulmamaktadır. Sonuç geçicidir; ancak işlemin uygulanma süresi yalnızca 10-15 dakikadır. Ayrıca burun dolgusunun kalıcılık süresi de kullanılan dolgunun kalitesi ve miktarı doğrultusunda 6-18 ay arasında değişim göstermektedir. Etki geçtikten sonra kişinin isteği doğrultusunda uygulama tekrarlanabilmektedir. Burun dolgusu estetik uygulamasından hemen sonra ise; gündelik yaşamınıza rahatlıkla dönebilirsiniz ve iyileşmek için beklemenize gerek yok, artık yalnızca daha ‘iyi’ bir burnunuz var.

Uygulama Esnasında Ağrım Sızım Olur mu?

Dolguyla burun estetiği uygulaması esnasında minimal bir ağrınız olacaktır; çünkü işlem öncesinde hem anestezik krem ve özel soğutucu uygulamalardan faydalanılır hem de kullanmakta olduğumuz dolgunun içeriğinde ayrıca anestezik madde bulunmaktadır. Dolayısıyla bu 10-15 dakika, sizin için oldukça kolay geçecektir.

Burun Dolgusunun Yan Etkisi Var mı?

Elbette her uygulamada olduğu gibi dolguyla burun estetiği ninde alerjik reaksiyon, kanama, enfeksiyon, granülom oluşumu gibi olası yan etkileri bulunmaktadır; ancak bu noktada unutulmaması gereken kısım, uygulamayı yapan kişinin burun anatomisi ve burun estetiği konusunda uzman bir estetik cerrah olması durumunda bu yan etkilerin ortaya çıkma olasılığının yok denecek kadar düşük bir seviyede olduğudur.

Neden Geçici, Kalıcısı Olsa Daha İyi Olmaz mı?

Dolguyla burun estetiği nin kalıcı olması belki süre açısından bir avantaj gibi görünebilir; ancak dolgu ile estetik işlemlerinde kalıcı ya da uzun süre erimeyen dolgu ürünlerinin kullanılması sağlık açısından son derece tehlikelidir. Bu tarz ürünlerin kullanımının tercih edilmesinin sonuçları düzeltilememe riski barındıran vahim noktalara varabilmektedir. İşte tam da bu yüzden, burun dolgusu için tercih edilmiş olan ürün mutlaka eriyebilir nitelikte ve kaliteli, güvenilir bir marka olmalıdır. Kliniğimizde de bu yaklaşıma uygun nitelikte, dünyada ençok tercih edilen markalardan olan, FDA onaylı ve 18 aya kadar kalıcılık sağlayan Juvederm ve Teosyal marka dolgu kullanılmaktadır.

Menu