Tag

estetik cerrahi Arşivleri - Serkan Yıldırım Blog

Mezoterapi Hakkında Bilmeniz Gerekenler

By | Genel | Soru Sorulmamış

Öncelikle mezoterapinin ne olduğundan bahsedelim. Mezoterapi; cildin ihtiyaç duyduğu vitaminler, mineraller, aminoasitler ve bir takım ilaçların uygun karışımlarının sağlanarak cilde enjekte edilmesi yoluyla uygulanan bir yöntemdir. Mezoterapinin uygulama alanlarına; selülit tedavisi, yüz gençleştirme ya da saç tedavisi gibi pek çok yöntem girmektedir. Mezoterapinin sonuçları 3. Seanstan sonra ideal biçimde gözlemlenebilmektedir. Uygulamanın emin ellerde gerçekleştirilmesi, yani bir estetik cerrahi uzman tarafından gerçekleştirilmesi yan etkilere maruz kalmamanız açısından son derece önem taşımaktadır. Mezoterapi, ameliyatsız uygulama yöntemlerine girmektedir ve bu sebeple herhangi bir biçimde anestezi kullanımına gerek olmadığı gibi uygulama gerçekleştikten sonra günlük yaşamınıza rahatlıkla geri dönebilirsiniz.

Mezoterapinin Kullanım Alanları

Mezoterapinin kullanım alanlarından yukarıda bahsetmiştik. Bunlardan selülit tedavisi ve bölgesel zayıflamaya odaklanacak olursak bu yöntemlerde, ilgili bölgelere ilaç enjekte edilmektedir ve bu ilaç karışımı kan dolaşımını hızlandırmakta, yağların yakımına yardımcı olmaktadır. Mezoterapi tedavisine düzenli olarak devam edildiği takdirde bu bölgelerde zayıflama meydana gelirken selülitler de oldukça azalan bir seviyeye inmektedir. Mezoterapi yoluyla bölgesel incelmenin en önemli avantajlarından biri de zayıflamanın yanı sıra sarkma problemlerinin de önüne geçerek vücudun şekillenmesine yardımcı olmasıdır. Mezoterapi ile bölgesel zayıflama ve selülit tedavisi değişim gösterebilmesine rağmen genelde 8-10 seans sürebilmektedir. Uygulama, 10-15 dakikalık bir süre içerisinde gerçekleştirilebilirken seans aralıkları 5-7 gün arasında değişim gösterebilmektedir. Ayrıca uygulama sonrasında günlük yaşamınıza rahatlıkla geri dönebilmektesiniz.

Saç dökülmesi ve canlandırmada mezoterapi ise saçınızın ihtiyacı olan bir karışım hazırlanarak ilgili bölgeye enjekte edilmesi sağlanır. Kişiden kişiye değişim gösterebilmesinin yanında bu noktada da çoğu zaman üç – altı seanslık uygulamalar yeterli gelebilmektedir.

Cilt gençleştirmede mezolifting ise yine cildin ihtiyaç duyduğu vitamin, mineral ve protein yapı taşlarını birleşiminden oluşan bir kokteylin cildin canlandırılması, toparlanması, leke tedavisi, sarkma ve kırışıklıkların azaltılması gibi yöntemler için cildin altına enjekte edilmesidir. Burada da en çok üç – altı sonucunda kişi verimli bir sonuca ulaşabilmektedir. Mezolifting yönteminin PRP ve botoks, dolgu gibi diğer cilt gençleştirici metodlar ile birleştirilmesi sayesinde çok daha etkili sonuçlar sağlanmaktadır.

Ameliyatsız Yüz Gençleştirme: Bütüncül Kombinasyonlar

By | Genel | Soru Sorulmamış

Çoğu zaman aynaya baktığımızda daha genç görünebilmek için kendimizde birtakım eksiklikler buluruz; ancak bunu yaparken kendimizi bütüncül bir bakış açısıyla değerlendirmeyi de ihmal etmiş oluruz. Örneğin, deriz ki; “Keşke göz çevresi kırışıklıklarım olmasa!” ya da “Yüzümdeki sarkmalardan kurtulsam oldukça genç görünebilirim.” Ancak estetik olgulara uzmanlıkla bakan bir göz,ameliyatsız yüz gençleştirme uygulamalarında verimli ve başarılı sonuçlar ortaya konulabilmesi için yüzde bulunan tek bir noktaya odaklanmak yerine bütüncül bir bakış açısı geliştirmesi gerektiğini bilir.

Bunu şu şekilde daha anlaşılabilir bir hâle getirebiliriz; diyelim ki estetik cerrahi olanaklarından burnunuz için faydalanmayı düşünüyorsunuz, olabilir ancak doktorunuz yalnızca burnunuza odaklanmaz. Onu, alanında uzman yapan ve sizi de memnun kalacağınız sonuçlara ulaştıracak olan doktorunuzun bu noktada alnınız, burnunuz ve çeneniz arasındaki oranları ve bunların kendi içindeki dengesini gözeten bir bakış açısı ile duruma yaklaşmasıdır.

Ameliyatsız yüz gençleştirme söz konusu olduğunda yaşlanmanın evrelerinin olduğu ve tercih edilecek uygulamanın da bu evreler dahilinde geliştirilmesi gerektiği unutulmamalıdır. Evet, bazen tek bir işlem sorunu çözmede yeterli olabilir fakat bazen birçok işlemin bir arada uygulanması gerekebilmektedir. Bu noktada şuna odaklanmak gerek, yüz germe işlemi ile 10 aş gençleşebilirsiniz ama bu işlem için doğru evrede iseniz. Yani, tek bir işlem ile 50’li yaşlarınızın görüntüsünden sıyrılıp çok daha genç bir görüntüye kavuşmanızı beklemek biraz hayalperest bir tutum olacaktır. İşte bu tip durumlarda dolgu, botoks, iple askı tekniği ve mezolifting gibi işlemlerin biri ya da daha fazlası doktorunuzun tavsiyesi dahilinde aynı anda uygulanabilir.

Dolguyla Yüz Estetiği Size Ne Sağlar?

Dolguyla yüz estetiğinin sizin için sağlayacağı en önemli avantaj, 10 dakika gibi kısacık bir süre zarfında 10 yıl gençleşebilecek kadar geriye gitmenize yardımcı olmasıdır. Vücudunuzla tamamen uyumlu olan estetik yüz dolgusu, ilgili bölgedeki dokuya enjekte edilir ve hem sarkmaların hem de kırışıklıkların ortadan kaldırılması sağlanır. Tabii burada da daha önce bahsetmiş olduğumuz bütüncül yaklaşımı unutmamak oldukça önemli. Yani gözaltı çukuru, elmacık kemikleri, yanaklar, orta yüz volümü gibi yüzünüzü ilgilendiren her konu dikkate alınarak hareket edilmelidir.

Peki ya Botoks?

Botox için dolgu gibi popüler ve sık başvurulan yüz gençleştirme yöntemlerinden biri olmasını sağlayan yine en avantajlı gerekçe, en çok 10 dakika içerisinde gerçekleştirilebilen ve çizgi, kırışıklık, mimik kalıntıları gibi rahatsız edici tüm kusurlardan kurtulmanızı sağlamasıdır. Botoks ile:

-Göz çevresi ve gözaltı kırışıklıkları,

-Kaş arası kırışıklık ve çizgileri,

-Alın çizgileri,

-Dudak üstü çizgi ve kırışıklıkları ortadan kaldırılabilirken; ağız köşelerindeki üzgün ifade giderilebilir, kaşlarınız bir miktar yukarı kaldırılabilir, boyun bölgesinde ortaya çıkan bantlar hafifletilebilir ya da silinebilir, sert bakışlar yumuşatılabilir. Yani kısacası botoks da bütüncül bir uygulama için size hemen hemen tüm imkânları tanımaktadır.

İple Ameliyatsız Yüz Gençleştirme

iple yüz askılama işleminde; ameliyatsız bir biçimde yüzün tamamında ortaya çıkan sarkmaların önü alınırken yüz ovalinin bile yeniden oluşturulmasını mümkün kılıyoruz. Dahası; kaşların yukarı kaldırılması, yanak ifadesinin belirgin ve dolgun bir hâle getirilmesi, çene konturunun belirginleştirilmesi gibi pek çok problemin çözüme ulaştırılması sağlanabilmektedir. Happy lift, siluette soft, spring lift, coq lift gibi farklı isimlerle ve tekniklerle lanse edilen bu işlemlerde başarı oranı son derece yüksek ve sonuçlar yüz güldürücü.

Mezolifting

Mezolifting dendiğinde aklımıza gelmesi gereken ise; cildimizin ihtiyaç duyduğu fakat dışarıdan sağlayamadığı vitamin, mineral ve birtakım önemli yapıtaşlarının enjektesi yoluyla yüz bölgesinde hızlı ve kalıcı bir yenilenme elde edilmesidir.

Güçlü, sağlıklı, parlak bir cilt isteyenler için vitamin enjektesi yada somon dna birebir çözümler sunan estetik uygulamalardan biridir.

Bütüncül bir güzellikle kalmanız dileğimizle…(=

Akşama spordasınız, jinekomasti ameliyatı !

By | Genel | Soru Sorulmamış

Estetik cerrahi dendiğinde her ne kadar akla ilk olarak kadınlar gelse de bu alan yalnızca kadınların değil, erkeklerin problemlerini çözme konusunda da oldukça başarılı sonuçlara imza atmış bir alandır. Örneğin; jinekomasti, yani erkek memesinin kadınlarda da olduğu gibi bir boyuta sahip olması durumu ya da bir diğer deyişle olması gerekenden daha büyük olması. Estetik açıdan kadınlarda ön planda bulunuşu göze hoş gelen meme, erkeklerde olağandan büyük formlara sahip olduğunda aynı hoşlukla karşılanmamakta, hatta yadsınmaktadır.

Jinekomasti problemi ile karşı karşıya kalan pek çok erkek, haklı olarak bu durumdan rahatsızlık duymakta ve bundan kurtulmak istemektedir. Ancak yukarıda da bahsettiğimiz gibi estetik cerrahi, jinekomasti ameliyatı yardımı ile erkeklerin bu problemden kurtulmasına yardımcı olabilmektedir.

Erkek memesi niye büyür?

Gelişme döneminde hormonal sebeplerle erkek memesi de büyüme, şişkinlik ve normalden daha hassas bir süreç yaşanması olağan karşılanmaktadır; çünkü bu karmaşa gelişim de etkisiyle hormonlarda gerçekleşmektedir. Fakat bu durumun geçici olması ve ergenlik döneminden sonra normale dönmesi gerekirken kalıcı bir biçimde karşımıza çıktığında bu duruma verdiğimiz isim, jinekomastidir.

Aynı zamanda, ergenlik döneminde kilo açısından normalin üzerinde bir seyir sergileyen erkeklerde bu durumun ortaya çıkışı diğer erkeklere nazaran daha yüksek bir oranda olmaktadır. Bazen de jinekomasti; hormonal sebepler, testis tümörü ya da kullanılan birtakım ilaçların yan etkileri gibi sebeplerle karşımıza çıkmaktadır.

Elbette gerçek sebebi belirlemek için alanında uzman bir doktorun analizine başvurmak çok daha sağlıklı bir yöntem olacaktır. Çeşitli görüntüleme teknikleri, hormon analizleri ya da hastanın detaylı öyküsü yolları ile hem jinekomastinin ortaya çıkış gerekçesi belirlenebilir hem de hasta, meme büyüklüğünün hangi evrede olduğu üzerinden nasıl jinekomasti tedavisi süreci ile karşı karşıya olduğu konusunda detaylı bir bilgi edinme imkânına sahip olabilir. Ayrıca her ne kadar klasik jinekomasti, gelişme döneminde ortaya çıkıp devam eden bir sürece sahip olsa da bazen farklı gerekçelerle ortaya çıktığında ileri yaşlarda da görülebilmektedir.

Jinekomastinin Çeşitleri Nelerdir?

Jinekomasti, büyüklüğü neticesinde gruplara ayrılmaktadır ve bunlar:

-Kısıtlı bir ölçüye sahip olan ve ilgili deride herhangi bir gevşeklik ya da sarkma barındırmayan birinci evre,

-İri bir kadın göğsü büyüklüğünde olan; ancak yine de sarkma barındırmayan ikinci evre,

-Hem irilik hem de deride gevşeklik barındıran üçüncü evre,

-Son olarak tam bir kadın göğsü kıvamında olan dördüncü evre olarak sıralanabilmektedir.

Ameliyat Süreci

Jinekomasti ameliyatı 17 yaşından itibaren yapılabilmektedir. Yöntem olarak liposakşın ve/veya meme bezinin çıkartılması işlemleri, jinekomastinin evresine göre uygulanabilmektedir.

Birinci evrede bulunan jinekomasti, liposakşın yada lazer liposakşın yöntemi ile kolaylıkla çözümlenebilirken meme bezinin belirginlik taşıdığı ileri seviyelerde jinekomasti ameliyatı ile bazen meme bezi küçültüebilir, bazen de duruma göre alınabilir. Çok ileri durumlarda ise meme dokusuyla birlikte deri dokusununda çıkarılmasını gerektirecek işlemler uygulanır.

jinekomasti ameliyatı sonrasında , çoğu zaman hastalarımız aynı gün evlerine dönebilirler; fakat dördüncü evre jinekomastide dikiş de söz konusu olduğundan hasta bir günlüğüne misafirimiz olduktan sonra evine gönderilmektedir.  Ayrıca ameliyattan sonra kendinizi çok yormayacak hafif ölçekli aktivitelere de yönlenebilirsiniz.

Unutmayın, kadınsı meme dokusu taşımak zorunda değilsiniz!

Burun Ucu Düşmesi Efsanesi

By | Genel | Soru Sorulmamış

Estetik burun cerrahisinden faydalanmak isteyen hemen tüm hastaların en büyük korkularından biri de bu burun ucu düşmesi meselesi. Her ne kadar artık estetik cerrahi konusunda bu tip sorunlarla karşılaşmak mümkün olmuş olsa da iyi yapılmış bir burun estetiği sonrası artık bu problemin neredeyse hiç yaşanmadığını ve tabiri caizse; adeta bir efsaneye dönüştüğünü belirtmek gerekir.

Yüzümüzün estetik açıdan en can alıcı noktalarından biri de burnumuz ve burnumuzun nasıl göründüğü de büyük ölçüde burun ucumuzun şekliyle büyük bir bağa sahip. Örneğin; düşük bir burun ucunuz varsa burun kemeri de daha dikkat çekici ve rahatsız edici bir görüntü ile ortaya çıkabiliyor. Oysaki çözüm çok basit; minik bir dokunuş, rinoplasti.

Nedir Bu Burun Ucu Düşmesi ?

Burun anatominizde bulunan kıkırdak doku, burnunuzun yapısını tutan ve destekleyen önemli bir oluşumdur ve yukarıda bahsettiğimiz gibi; artık uygulanmıyor olsa da uzun yıllar nefes alma problemlerinin çözümünde bu kıkırdak dokunun büyük oranda çıkartılmasına odaklanıldı ve sonuç; maalesef hepimizin bildiği gibi, burun yapısının bozulması ile burun ucu düşmeleri gibi olumsuz etkileri beraberinde getirdi. Fakat rinopasti konusunda yaşanan çağa uygun gelişmeler, bu yaklaşımın da değişimine sebep oldu. Bu sayede artık, estetik cerrahi teknikler yardımı ile bu önemli yapı tamamen korunarak şekillendiriliyor, hatta gerekli durumlarda güçlendirilmesi bile sağlanabiliyor.

Doğal Süreç ile Düşme Arasındaki Fark

Pek çok kişi, burun ucu düşmesi ile ameliyattan sonra devam eden doğal süreç arasındaki farkı belirleyemez ve yanlış bir fikre kapılır. Rinoplasti sonrasında ödemlerinizin olması normaldir ve bu ödemler neticesinde burun ucunda aşırı kalkıklık bulunabilir; fakat iyileşme süreci ile birlikte bu ödemler azalmaya başlar ve ilgili kalkıklık da ameliyat öncesinde planlanmış olan yerine geri iner. Bu süreci burun ucu düşmesi ile karıştırmamak gerekir. Son söz: iyi yapılmış bir burun estetiği ameliyatında burun ucu düşmesi olmaz !

Dudağa Yağ Enjeksiyonu

By | Genel | Soru Sorulmamış

Dolgun Dudak Hayal Değil!

Canlı, dolgun ve çekici dudaklara sahip olmak düşündüğünüz kadar zor değil. Bunu gerçekleştirmenize yardımcı olabilecek geçici dudak dolgusu, dudak silikonu, dudağa dermofat greft yerleştirilmesi vb gibi pek çok estetik cerrahi yöntem mevcut. Bu yöntemler arasında en çok tercih edilenlerden bir tanesi ise; dudağa yağ enjeksiyonu yada lipofilling.

Dudağa yağ enjeksiyonu için kullanılan doku kendi bedeninizden alınmaktadır ve herhangi bir biçimde hava ile temas etmeden direk uygulama bölgesine aktarıldığından, ilgili alanda canlılığını korumasına ve doğal görünümü sağlamaya devam etmesine yardımcı olmaktadır. Yöntem diğer yöntemlere nazaran hem daha kolay hem de kalıcı olması, ayrıca enfeksiyon riskini de en aza indirgemiş olması sebebiyle uzun süreli dolgun dudak elde etmek isteyenlerin daha sık başvurduğu yöntemlerden birisi olarak karşımıza çıkıyor. 

Dudağa yağ enjeksiyonu yardımı ile dudakların dolgunlaştırılmasının yanı sıra, dudak çevresi kırışıklıklarından kurtulmada da başvurulabilecek yöntemler arasında bulunuyor. Yapay olmaması, sürekli yenilenme gerekliliği taşımaması ve vücudunuzla uyumlu bir doku olması gibi sebeplerden ötürü daha avantajlı bulunuyor. Dudak bölgesinin hareketliliği sebebiyle çok düşük bir miktarda olsa erime gerçekleşme riski var fakat kliniğimizde kullandığımız özel teknik sayesinde yağ dokusunu zenginleştirerek bu riski neredeyse 0 noktasına taşıyoruz.

Yüz Estetiği Orantılı Güzellik İster !

By | Genel | Soru Sorulmamış

Altın Oran mı ?

Estetik deyince insanların aklına çoğu zaman ünlü ya da tanıdıkları birinin burnu, dudakları, yanaklarına sahip olabilecekleri düşüncesi geliyor; fakat estetik mükemmellik bu değildir. Gerçekte mükemmellik ya da güzellik kavramı kendi içerisindeki uyumdan geçer, çoğu zaman bir başkasının mükemmel burnunun aynısına sahip olsanızda bu durum 0 kişi kadar güzel görünmenize yetmez, hatta bazen daha çirkin görünmenize bile sebep olabilir. Örneğin; önünüze pek çok güzel diye nitelendirilmiş insan fotoğrafı koysanız ve bu fotoğraflardan en güzel dudak, en güzel göz, en güzel kaş vs. gibi tüm parçaları seçip çıkartarak bir araya getirseniz ortaya güzel değil, eciş bücüş bir şey çıkacağını da kendiniz evde uğraşarak deneyimleyebilirsiniz. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, tüm bunlar oranın mükemmelliği ile birbirine bağlı ufak fakat akıl almaz değişimler meydana getiren önemli detayların bir sonucudur.

İşte Karşınızda Orantılı ve Size Ait Güzellik

Altın oran, evrende bulunan bütün nesnelerin, varlıkların parçaları arasındaki uyum anlamına gelir ve temsil ettiği şey, estetik açıdan mükemmelliktir. Sanat, matematik, aslında aklınıza gelebilecek doğal ya da yapay mükemmellik arz eden her şey alt yapısında altın oran ile birlikte çalışır. Daha basit bir biçimde açıklamaya çalışacak olursak; altın oran büyüğün küçüğe oranı olarak ifade edilebilir fakat bu kadar basit bir işleyişe de sahip değildir.

Yüz estetiğinde mükemmelliği ise; gözler, burun, alın, kaş, dudak ve yanakların birbiri ile mesafesinin yarattığı uyum ve oran ortaya çıkartmaktadır.

Yüz Estetiğinde Orantılı Uyumu Yakalamak

Orantılı uyum estetik cerrahinin de kesinlikle önemsemesi gereken konulardan biridir. Yüzde bulunan tek bir bölgenin düzeltilmesi yerine bu bölgenin diğer kısımlarla olan orantısı da dikkate alınmalı ve ortaya çıkartılan uyum sayesinde estetik güzelliğe ulaşılmalıdır. Daha doğrusu mükemmelliğe ulaşmanın yolu buradan geçmektedir. Profil estetiği, yüzde bulunan tüm bölgelerin birbiri ile uyumlu hâle getirilmesini amaçlamaktadır. Örneğin; yüzümüzde bulunan alın, burun ve çene üçgeninin dengesinin yaklaşık 1/3 oranı ile kurulmasına önem verilmesi gerekmektedir.

Yüzdeki estetik oran algısını en çok etkileyen organlardan biri de burun olarak karşımıza çıkmaktadır ve bir burun estetiğinde ideal, burnun kendi başına estetik oranının yanı sıra burun ve yüz arasında yakalanan oran açısından da mükemmelin yakalanması ile ortaya çıkabilmektedir. Örneğin; kulaklar ve burun aynı paralel doğrultuda yer almalı ve uzunlukları yaklaşık olarak birbirine yakın ölçüde olmalıdır ya da burnun en ölçüsü burnun iki kanadı arasındaki mesafeden yüksek olmamalı, burnun sırtı ile kaşın sahip olduğu kavis uyumluluk göstermelidir.

Yağ enjeksiyonları, kaş asma teknikleri, burun ucu kaldırma, yüz asma, rinoplasti, dudak dolgusundan tutun da kulak estetiği, yüz germe, çene ucu estetiği, elmacık estetiğine kadar aklınıza gelebilecek her konu yüz estetiğinde orantılı uyumu sağlamayı hedefler. Tüm bunlar gerçekleştirilirken yüzün tamamının estetik açıdan değerlendirilmesi ile hangi işlemlere gerek görüldüğüne uzman bir plastik cerrah tarafından karar verilmeli ve uygulama yine deneyimli bir estetik cerrah tarafından yapılmalıdır.

Sonuç olarak, altın oran yaklaşımı ile ortaya konan tüm estetik cerrahi uygulamalarında sağlanan sonuç çok doğal ve size özel bir güzelliği yakalamanızı sağlıyor.

Estetik Yada Güzel Meme Nedir ?

By | Genel | Soru Sorulmamış

“Güzel Meme” Tanımı Nasıl Olmalıdır?

Güzelin tanımı aslında hepimizin bildiği gibi toplumlara ya da kültürlere hatta bireylere göre bile değişkenlik gösterebilmektedir. Bu yüzden ‘güzel’ yerine ‘ideal’den bahsetmek daha sağlıklı olacaktır; çünkü ideal; oranlar ve profesyonel bir bakış açısının genelle uyumlandırılmasına dayalı bir ölçü olarak tüm toplumlarda yerini alır. O hâlde güzel meme tanımı yerine ideal meme tanımından bahsedelim. Bunu şu şekilde örneklendirebiliriz; mesela estetik cerrah tarafından normal bulunan bir meme ölçüsü ya da yapısı bazı durumlarda hasta tarafından ‘güzel’ bulunmayabilir ya da tam tersi. Burada estetik cerrah bakış açısını ortaya çıkartan şey profesyonelliktir. Hastanın bakış açısını ortaya çıkartan durumu oluşturan pekçok faktör olabilir ancak sonuçta bu durum kişiseldir. Bu tip durumlarda hasta ve estetik cerrahın işbirlikçi davranabilmesi ise; ideal yada estetik olanın ortaya çıkartılabilmesi açısından son derece önemli bir tutumdur.

Estetik meme için birtakım ayırt edici özellikler öne çıkmaktadır. Bunların en genel başlıklarını; memenin vücuttaki pozisyonu ve duruşu, ölçüsü, sınırları, simetrik uyum, meme uçları ile meme altı eğrisi arasındaki oran, yumuşaklık-sertlik, esneklik ve duyusal tepkiler olarak sıralayabiliriz. Örneğin; halk arasında büyük meme, güzel meme olarak kabul görse de aslında her zaman böyle değildir. Büyük bir memenin sarkık olması ya da gereğinden fazla yumuşak olması, meme ucu halkasının olması gereken ölçüden daha geniş olması ideal meme görüntüsünün ortaya çıkmasına engel olur çoğu zaman. Daha da önemlisi vücuduna oranlandığında olması gerekenden daha büyük memelere sahip olan kişilerde e görülebilmesi yaygın bir rahatsızlık türüdür. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi; kişinin göğüsleri büyükse ve bu sebeple ağrılar çekiyorsa, durum kişinin yaşam koşullarının kalitesini de etkileyeceğinden bu memelerin ‘ideal’liğinden bahsetmemiz yanlış olacaktır.

Peki, Nedir İdeal Bir Memede Bulunması Gereken Özellikler?

İdeal bir memenin kıvamı önemlidir. Öyle olmalıdır ki meme, ne çok sert ne de çok yumuşak olmamalıdır. Meme ucunun, hafif yukarı doğru bakarken yine hafif bir biçimde öne doğru da çıkık bir pozisyonda ve meme altı sınırına kıyasla minimum meme yüksekliğinin yarısı kadar yukarıda konumlanmış olması gerekmektedir. Meme başı üzerinde kalan kısmın ise; hafif bir eğimi olmalıdır. Memem başının pozisyonu ortalama olarak kol boyunun yarısı hizasında olmalı, meme başı meme altı kıvrımı hizasından daha yukarı pozisyonda bulunmalıdır. Meme başı çevresi yani areola adı verilen koyu renkli bölümün çapı 2-4cm arasında olmalıdır. Meme kitlesi meme başı hizasından geçen bir çizgiyle ikiye bölünecek olsa üst alt oranı %40:%60 yada %45:%55 olmalıdır. Unutulmaması gereken nokta, bu kriterlerin birebir tamamen sağlanması yada her kadında tüm meme ölçülerinin bu rakamlara uyması gibi bir durum söz konusu olamayacağıdır, bu bilgiler ışığında kişi için en güzel olan, ideale en yakın olanı belirlemektir doğru olan.

İdeal Memenin Bozulması

Bazen de ideal meme görüntüsü çeşitli sebepler dolayısıyla bozulmalara uğrayabilmektedir. Örneğin hamilelik ve doğum, aşırı ve sık kilo alıp verme durumları, ilerleyen yaş gibi faktörler bu bozulma sebeplerinin başında gelmektedir ve memede sarkma ya da hacimde meydana gelen değişimler ideal meme görüntüsünün önüne geçebilmektedir.

Bu tip sorunlar yaşadığınız ya da yalnızca ideal bir memeye sahip olmak istediğiniz durumlarda ise; meme estetiği ameliyatları size en olumlu sonuçları sağlayabilme gücüne sahiptir. Meme büyütme, silikon protezler, meme küçültme ya da meme dikleştirme, memeye yağ enjeksiyonu gibi pek çok seçeneğe sahip olan estetik cerrahi, alanında uzman bir cerrahın profesyonel yaklaşımı ile sizi ideal memelere kavuşturabilmektedir.

Estetik Cerrah ve Estetik Bakış

By | Genel | Soru Sorulmamış

Estetik Cerrah Neden Estetik Bir Göze Sahip Olmalıdır?

Plastik cerrahın iyi bir estetik göze sahip olması gerekir. Tasarım, form ve genel olarak sanatsal biçim algısı yüksek olan bir zihnin insan bedeniyle ilgili estetik algısı da buna paralel olarak çok daha gelişmiş olacaktır.

Plastik cerrahi tıp ile sanatın buluştuğu bir formdur ve amacı insan formunda estetik dengeye ulaşmaktır. Aracı cerrahi, tuvali ise insandır. Estetik cerrah, güzellik algısı gelişmiş bir göze ve sanatsal duyarlılığa sahip olmadığında değişimden beklenen sonucun elde edilmesi mümkün olmayabilir.

Her yüz, her beden eşsizdir. Ona nasıl şekil verileceğine karar vermek yalnızca ustalık değil, aynı zamanda sanatsal bir bakış açısı ve hayal gücünü de gerektirir. Uygun bir estetik cerrahi yaklaşım ve planlamayı ortaya koyabilmek ve kusursuz bir orantı ve güzellik elde edebilmek için cerrahın estetik algısının gelişmiş olması ve bu duyarlılığı uyguladığı prosedüre yansıtabilmesi şarttır. Estetik ve sanatsal orantıları gelişmiş bir teknik beceriyle harmanlayan cerrah, sanat ve bilimin kural ve normlarını aynı anda eserine yansıtan bir Rönesans ressamına benzetilebilir. Bu nedenle pek çok estetik cerrahın sanata ve estetiğe hayat boyu ilgili olması şaşırtıcı değildir

Estetik bakış açısı, her estetik cerrahi prosedürünü başından sonuna etkiler. Bu nedenle insan bedeniyle ilgili yalnızca yüzeysel bir güzellik algısı değil, derin bir bakış açısı gerekir. Bir cerrah olarak kemik yapısı, yumuşak doku ve deriyle ilgili bilgiye sahip olunduğu kadar, insanın duyguları, bunların yüze, ifadelere, jest ve mimiklere ve genel anlamda bedensel hareket kabiliyetine ne şekilde yansıdığına hâkim olmak da oldukça önemlidir. Cerrahi bir planlamaya gidilirken ve insan vücuduna şekil verilirken tüm bu faktörleri gözetmek gerekir

Sonuç olarak, sanatsal duyarlılığa sahip bir estetik cerrah seçmek en uygun sonuca ulaşmanın anahtarıdır denebilir. Mesleki yaşamında olduğu kadar özel hayatında da sanat, estetik, şekil ve forma ilgi duyan ve bunlar üzerinde derin bir algı geliştiren cerrah, bedene yalnızca şekil vermekle kalmaz, onun bir bütün olarak mükemmel oranlara ve doğal bir güzelliğe sahip olmasını ve sonuç olarak hastanın kişiliğiyle, kimliğiyle ve iç dünyasıyla uyum içinde olmasını da sağlar. 

Gözlerinizin İçi Gülsün: Göz Çevresi Estetiği

By | Genel | Soru Sorulmamış

Göz Çevresi Estetiği ile Gözler Üzerinizde…

Göz çevresi estetiği dendiğinde ilgili bölge, kişinin talebine ve problemine göre pek çok estetik işlemi kapsar niteliktedir. Ayrıca yalnızca estetik amaçlı uygulamaları değil, tedavi amaçlı işlemleri de kapsamaktadır ve bu sebeple estetik cerrahi alanının en önemli uygulamalarından biri olarak da değerlendirilmektedir. Göz çevresi estetiğini kapsayan uygulamalar aşağıda sıralanmış olup; konu hakkında daha detaylı bilgi edinmek istemeniz hâlinde kliniğimizle iletişime geçmenizi öneririz.

Göz Çevresi Estetiği Hangi Estetik Uygulamaları Kapsamaktadır?

Göz kapağı estetiği, göz kapağı düşüklüğü ameliyatı, kaş askılama yada kaş kaldırma estetiği, şakak germe estetiği, göz altı ve çevresi kırışıklıklara yapılacak yağ dokusu enjeksiyonları, kaz ayaklarına yapılacak dolgu enjeksiyonları, badem göz estetiği, göz çevresi kırışıklıklara yapılacak lazer uygulamaları bu kapsamda değerlendirilmesi gereken estetik operasyonlardır. Bu işlemler tespit edilen problemeler  ve kişisel beklentilere uygun olarak birarada yada tek başına uygulanabilir. Genellikle bu yöntemlerin birlikte kullanılması çok daha iyi sonuçlar elde edilmesini sağlamaktadır.

Göz Kapağı Estetiği: Yaşlanma ya da yapısal faktörler sebebi ile göz kapaklarındaki derinin gevşemesi ve sarkması olduğunuzdan daha yorgun, yaşlı ve mutsuz görünmenize sebep olabilmektedir. Göz kapağı estetiği ile amaçlanan; göz kapaklarındaki cilt fazlalığı, gözaltı torbaları ve kas dokularındaki deformasyonların ortadan kaldırılması ve çok daha genç, fresh bakışların kazanılmasıdır.

Kaş Kaldırma: Kaş kaldırma estetiğinde ise; yine ilerleyen yaş ya da genetik sebepler doğrultusunda kaş ve alın bölgesinde oldukça yorgun ve yaşlı bir görüntü oluşmasına sebep olan deformasyonların botox enjeksiyonları ile geçici olarak ya da cerrahi işlemler ile kalıcı bir biçimde düzeltilmesi durumu esas alınmaktadır. Cerrahi kaş askılama yada kaş kaldırma işlemi özel ipler yardımıyla yada tamamen cerrahi teknikle gerçekleştirilebilir. Estetik kaş görünümü elde edilmesinde estetik cerrahi uzmanının planlaması son derece önemlidir.

Göz çevresi yağ enjeksiyonu; göz kapağı estetiğine ek olarak, göz çevresi derideki kırışıklıklar, sarkmalar, torbalanmalar ve morlukların tedavisinde kök hücreden zengin yağ dokusu enjeksiyonları son dönemlerde çok sık kullandığımız ve son derece başarılı sonuçlar elde edilen uygulamalardır. Kök hücrelerin yenilenme ve onarım yetenekleri bize gelecek için ümit verici kazanımlar sunmaktadır.

Şakak germe (temporal lift); göz kapağı estetiği ameliyatının yanısıra özellikle kaz ayakları ve göz çevresindeki yoğun doku sarkmalarında şakak bölgesinin cerrahi olarak gençleştirilmesi elde edilecek sonuçların kalıcılığı açısından önem taşır.

Göz çevresi estetiği lazer, botoks ve dolgu uygulamaları; göz kapağı estetiğiyle birlikte yada tek başına kullanılacak ameliyatsız estetik uygulamaları, hafif-orta göz çevresi deformiteleri kolayca düzeltebilme imkanına sahiptir, Botoksla oluşacak mimik kırışıklıkları giderilirken, dolgu ve lazer ile, gözaltı morluk tedavisi, kırışıklık ve çizgilerin açılması sağlanmış olur.

Badem göz ve göz kapağı düşüklüğü (ptozis) ameliyatı; göz kapağı estetiği sırasında özellikle yaşlanmayla birlikte gözüken kapak düşüklüğünün düzeltilmesi ve beraberinde göz yapısının badem göz haline getirilmesi işlemleri çoğu hastada rutin yapılan uygulamalardır.

Meme Asimetrisi Kabusunuz Olmasın

By | Genel | Soru Sorulmamış

Vücudumuzda bulunan hiçbir organ tam bir simetri durumu içerisinde yer almaz. Bu organlara göğüslerimiz de dâhildir. Örneğin; göğüs uçlarının büyüklüğü, meme başı çevresinin genişliği, meme uçlarının lokalizasyonu, göğüslerin şekli veya göğüslerin hacmi gibi konularda %100 simetriden söz etmek imkansızdır. Vücudumuzdaki Minimal asimetriler herhangi bir problem teşkil etmezken; bu asimetrinin farkedilir bir yapıya sahip olması kişileri haklı olarak rahatsız edebilmektedir. Bu tip durumların çözümü için ise; estetik cerrahi her zaman emrinizdedir.

Meme asimetrisi doğum kaynaklı ya da gelişim esnasında ortaya çıkan rahatsızlıklar, hormonal bozukluklar, kullanılan ilaçlar ve bazı ameliyatlar gibi pekçok faktöre bağlı olarak ortaya çıkabilir. Bazen de ortaya konan herhangibir sebep olmadığı hâlde yine de kişi meme asimetrisi problemi ile karşı karşıya kalabilmektedir.

Çözüm İçin Neler Yapılabilir?

Meme asimetrisi estetiği için ilk olarak sebeplere odaklanmak ve meme asimetrisini ortaya çıkartan sebebi doğru teşhis etmek önemlidir ki ilgili çözüm yolları da bu sebepler doğrultusunda uygun olarak planlanabilsin. Memeye yağ enjeksiyonu, memeye liposakşın, silikon estetiği, meme dikleştirme ameliyatı, meme toparlama estetiği ya da meme küçültme operasyonu gibi estetik ameliyatlar tek başına yada ihtiyaca göre birlikte uygulanarak meme asimetrisi problemi başarılı bir şekilde ortadan kaldırılır.

Tedaviden Sonra Sizi Neler Bekliyor?

Tedavi sonrası süreci belirleyen etmenlerin en başında meme asimetrisi tedavisi için hangi yöntem ya da yöntemlerin kullanıldığı gelmektedir; ancak çoğu zaman hastalar tedavi günü ya da bir sonraki gün taburcu edilerek evlerine gönderilmektedir.  Meme asimetrisi tedavisinden kısa süre sonra (1-3 gün) kendinizi çok daha iyi hissedebilir ve çok ağır hareketler ve sportif faaliyetlerden kaçınmak kaydıyla bireysel yaşamınıza geri dönebilirsiniz. Çalışma hayatına geri dönmek için; 5-7 günlük bir sürece, ağır egzersiz içeren spor faaliyetlerine geri dönebilmek içinse; 3-4 haftalık bir dinlenme sürecine ihtiyacınız olacaktır.

Menu