Tag

botoks Arşivleri - Serkan Yıldırım Blog

Mezoterapi Hakkında Bilmeniz Gerekenler

By | Genel | Soru Sorulmamış

Öncelikle mezoterapinin ne olduğundan bahsedelim. Mezoterapi; cildin ihtiyaç duyduğu vitaminler, mineraller, aminoasitler ve bir takım ilaçların uygun karışımlarının sağlanarak cilde enjekte edilmesi yoluyla uygulanan bir yöntemdir. Mezoterapinin uygulama alanlarına; selülit tedavisi, yüz gençleştirme ya da saç tedavisi gibi pek çok yöntem girmektedir. Mezoterapinin sonuçları 3. Seanstan sonra ideal biçimde gözlemlenebilmektedir. Uygulamanın emin ellerde gerçekleştirilmesi, yani bir estetik cerrahi uzman tarafından gerçekleştirilmesi yan etkilere maruz kalmamanız açısından son derece önem taşımaktadır. Mezoterapi, ameliyatsız uygulama yöntemlerine girmektedir ve bu sebeple herhangi bir biçimde anestezi kullanımına gerek olmadığı gibi uygulama gerçekleştikten sonra günlük yaşamınıza rahatlıkla geri dönebilirsiniz.

Mezoterapinin Kullanım Alanları

Mezoterapinin kullanım alanlarından yukarıda bahsetmiştik. Bunlardan selülit tedavisi ve bölgesel zayıflamaya odaklanacak olursak bu yöntemlerde, ilgili bölgelere ilaç enjekte edilmektedir ve bu ilaç karışımı kan dolaşımını hızlandırmakta, yağların yakımına yardımcı olmaktadır. Mezoterapi tedavisine düzenli olarak devam edildiği takdirde bu bölgelerde zayıflama meydana gelirken selülitler de oldukça azalan bir seviyeye inmektedir. Mezoterapi yoluyla bölgesel incelmenin en önemli avantajlarından biri de zayıflamanın yanı sıra sarkma problemlerinin de önüne geçerek vücudun şekillenmesine yardımcı olmasıdır. Mezoterapi ile bölgesel zayıflama ve selülit tedavisi değişim gösterebilmesine rağmen genelde 8-10 seans sürebilmektedir. Uygulama, 10-15 dakikalık bir süre içerisinde gerçekleştirilebilirken seans aralıkları 5-7 gün arasında değişim gösterebilmektedir. Ayrıca uygulama sonrasında günlük yaşamınıza rahatlıkla geri dönebilmektesiniz.

Saç dökülmesi ve canlandırmada mezoterapi ise saçınızın ihtiyacı olan bir karışım hazırlanarak ilgili bölgeye enjekte edilmesi sağlanır. Kişiden kişiye değişim gösterebilmesinin yanında bu noktada da çoğu zaman üç – altı seanslık uygulamalar yeterli gelebilmektedir.

Cilt gençleştirmede mezolifting ise yine cildin ihtiyaç duyduğu vitamin, mineral ve protein yapı taşlarını birleşiminden oluşan bir kokteylin cildin canlandırılması, toparlanması, leke tedavisi, sarkma ve kırışıklıkların azaltılması gibi yöntemler için cildin altına enjekte edilmesidir. Burada da en çok üç – altı sonucunda kişi verimli bir sonuca ulaşabilmektedir. Mezolifting yönteminin PRP ve botoks, dolgu gibi diğer cilt gençleştirici metodlar ile birleştirilmesi sayesinde çok daha etkili sonuçlar sağlanmaktadır.

Göz Kapağı Estetiği ve Kaş Askılama Tekniği

By | Genel | Soru Sorulmamış

Yaşlılık, vücuda bir bütün olarak geri döner. Örneğin 30’lu yaşlarda alın ve kaş bölgemiz, yer çekiminin de etkisi ile aşağı doğru sarkmaya başlar ve sonuç olarak ortaya üst göz kapağı bölgesinin yığılması gibi bir durum çıkar. Daha ileri seviyedeki yaşlarda ise; üst göz kapağı kaslarının gevşemesiyle ilgili bölgedeki sarkma daha da artar. Bazen de tüm bunlar genetik mirasa bağlı olarak –düşük kaş problemi gibi- maalesef erken yaş dönemlerinde ortaya çıkabilmektedir.

Tabii bu durum yalnızca üst göz kapağı için geçerli değildir. Yaşlanmanın ve yer çekiminin olası etkilerinden alt göz kapağı da payını alır. Burada ise alt göz kapağı derisi incelirken, kaz ayakları baş göstermeye başlar, torbalanmalar ortaya çıkar, göz yaşı oluğu belirginleşir. Alt göz kapağı için özellikle ışık dolgusu yada yağ enjeksiyonları sayesinde son derece başarılı sonuçlar alınmaktadır.

Bu problemlerden kaş ile ilgili olanlardan şakak germe yada kaş askılama ile kurtulmak mümkün. Böylelikle daha çekici bir görünüm elde ederken yaşlanma belirtilerinden de arınmış olursunuz. Yöntemin en önemli avantajı oldukça basit bir uygulama olmasından geçmektedir. Uygulama, göz kapağı estetiği kesisinden ya da saçlı deriden yapılan minik kesiler yardımı ile gerçekleştirilmektedir ve operasyon, genel ya da lokal anestezi altında kolaylıkla gerçekleştirilebilmektedir. Bazen bu hastalarımızı tedirgin etse de sonuç, bundan çok daha mükemmel bir sahneyi ortaya çıkarttığından çoğu kişi bunu düşünerek vakit kaybettiğine pişman olarak işlemin tadını çıkartır. Zira bu iz, saçlı deri altında ya da göz kapağı kıvrımı içerisinde kaldığından başkaları tarafından görülebilmesi son derece imkânsız bir iz olacaktır. Kaş askılama işleminin her zaman ameliyatla olması gerekmez bazen botoks yardımıyla yada iple yüz askılama yöntemlerine başvurarak ofis koşullarında göz çevresi estetik işlemlerini başarıyla gerçekleştirebiliriz.

Kaş askılama sonrasında oluşabilecek şişlikleri önlemek amacıyla doktorunuz;  bandaj kullanmanızı, kafanızı yüksek bir pozisyonda tutmaya özen göstermenizi ve ara ara soğuk uygulamalar yapmanızı isteyebilmektedir.

Süreç sonunda, uygulama esnasında gerçekleştirilen anestezi türüne göre aynı gün ya da ertesi gün taburcu olma süreciniz tamamlanmaktadır. 1-2 günlük bir süre içerisinde yüzünüzde oluşan tüm morluk ve şişme belirtileri geçecektir, siz de rahatlıkla sosyal yaşamınıza kaldığınız yerden devam edebilirsiniz.

Göz kapağı estetiği ve kaş askılama tekniği kalıcı birer uygulamadır; ancak elbette ilerleyen yıllarla birlikte belli bir değişim de söz konusu olabilmektedir.

İple Yüz Gençleştirme Estetiği Mucizemidir ?

By | Genel | Soru Sorulmamış

Ameliyat olmadan da kısa süre içerisinde kırışıklık ve sarkmalarınızdan kurtularak gençleşebileceğinizi söylesek ne derdiniz? Evet, aynen öyle. Hem de en çok 1 saatin sonunda sosyal yaşamınıza kaldığınız yerden devam edebileceğiniz bir gençleşme şöleni: iple yüz gençleştirme estetiği, iple yüz germe ya da iple yüz askılama ! Eğer bu iş için doğru hastaysanız işlemin sonunda memnun kalmama ihtimaliniz yok.

iple yüz gençleştirme estetiği iki farklı biçimde uygulanabilmektedir. Yüzün eriyen iplikler yardımıyla doku uyarılmasına sebep olan ve bu vesileyle de ortaya yüzde sıkılaşma sonucunu çıkartan ilk versiyon ile daha ince dikişler yardımıyla geçici bir cilt sıkılaşması sağlayan ikinci yöntem.

Her iki yöntem de yüzünüze uygulanan uyuşturucu kremler ve özel soğutucular yardımıyla uygulama esnasında ağrı hissetmeyeceğiniz yöntemlerdir. İple yüz estetiği sonrasında morluk görülmez. Geçici bir ödem oluşabilir ancak bu da takriben 4-6 saat aralığından tamamen ortadan kaybolacak bir detaydır.

Ayrıca iple yüz gençleştirme estetiği; dolgu, botoks, mezoterapi, fraksiyonel lazer gibi diğer yüz gençleştirme yöntemleriyle birlikte kullanıldığında etkisi çok daha tatmin edici seviyelere çıkabilmektedir ve unutmamanız gereken en önemli şey ise, iple yüz estetiği işleminin yüz anatomisi konusunda profesyonel ve estetik bilgi birikimi ile bakış açısına sahip estetik cerrahi uzmanı tarafından gerçekleştirilmesi gerektiğidir.

İple Yüz Gençleştirme İçin Uygun Aday mıyım?

Eğer yaşınız 55’in altındaysa ve yüzünüzdeki sarkmalar çok daha naif bir çizgideyse ve bu yöntemden sıra dışı sonuçlar elde etmeyi beklemiyorsanız evet, iple yüz germe estetik uygulaması için uygun bir aday olma ihtimaliniz oldukça yüksek olabilir. Yaşınız daha yüksekse elbette bu işlemden bir sonuç elde edersiniz, hatta daha ileri yaşta olup bu işlemi çok seven yüzlerce hastamız olduğunu söyleyebiliriz, ancak elbette beklentinin çok yüksek olmaması koşuluyla. Unutmamak gerekir ki iple yüz gençleştirme estetiği bir sihir değil, iyileştirici bir yöntemdir. Tüm bunlar dâhilinde doğru cevabı almak için yapılacak en doğru şey, estetik cerrahınız ile detaylı bir analiz içeren görüşme yapmanız olacaktır.

İple Yüz Gençleştirme Estetiği Kalıcılığını Ne kadar Süre Korur?

Bu yöntemin kalıcılık süresi kişilere ve uygulamaya göre değişim gösterebilmektedir; ancak çoğu zaman iple yüz germe estetiği 18-24 aydan daha uzun süreler kalıcılığını koruyabilmektedir.

Ameliyatsız Yüz Gençleştirme: Bütüncül Kombinasyonlar

By | Genel | Soru Sorulmamış

Çoğu zaman aynaya baktığımızda daha genç görünebilmek için kendimizde birtakım eksiklikler buluruz; ancak bunu yaparken kendimizi bütüncül bir bakış açısıyla değerlendirmeyi de ihmal etmiş oluruz. Örneğin, deriz ki; “Keşke göz çevresi kırışıklıklarım olmasa!” ya da “Yüzümdeki sarkmalardan kurtulsam oldukça genç görünebilirim.” Ancak estetik olgulara uzmanlıkla bakan bir göz,ameliyatsız yüz gençleştirme uygulamalarında verimli ve başarılı sonuçlar ortaya konulabilmesi için yüzde bulunan tek bir noktaya odaklanmak yerine bütüncül bir bakış açısı geliştirmesi gerektiğini bilir.

Bunu şu şekilde daha anlaşılabilir bir hâle getirebiliriz; diyelim ki estetik cerrahi olanaklarından burnunuz için faydalanmayı düşünüyorsunuz, olabilir ancak doktorunuz yalnızca burnunuza odaklanmaz. Onu, alanında uzman yapan ve sizi de memnun kalacağınız sonuçlara ulaştıracak olan doktorunuzun bu noktada alnınız, burnunuz ve çeneniz arasındaki oranları ve bunların kendi içindeki dengesini gözeten bir bakış açısı ile duruma yaklaşmasıdır.

Ameliyatsız yüz gençleştirme söz konusu olduğunda yaşlanmanın evrelerinin olduğu ve tercih edilecek uygulamanın da bu evreler dahilinde geliştirilmesi gerektiği unutulmamalıdır. Evet, bazen tek bir işlem sorunu çözmede yeterli olabilir fakat bazen birçok işlemin bir arada uygulanması gerekebilmektedir. Bu noktada şuna odaklanmak gerek, yüz germe işlemi ile 10 aş gençleşebilirsiniz ama bu işlem için doğru evrede iseniz. Yani, tek bir işlem ile 50’li yaşlarınızın görüntüsünden sıyrılıp çok daha genç bir görüntüye kavuşmanızı beklemek biraz hayalperest bir tutum olacaktır. İşte bu tip durumlarda dolgu, botoks, iple askı tekniği ve mezolifting gibi işlemlerin biri ya da daha fazlası doktorunuzun tavsiyesi dahilinde aynı anda uygulanabilir.

Dolguyla Yüz Estetiği Size Ne Sağlar?

Dolguyla yüz estetiğinin sizin için sağlayacağı en önemli avantaj, 10 dakika gibi kısacık bir süre zarfında 10 yıl gençleşebilecek kadar geriye gitmenize yardımcı olmasıdır. Vücudunuzla tamamen uyumlu olan estetik yüz dolgusu, ilgili bölgedeki dokuya enjekte edilir ve hem sarkmaların hem de kırışıklıkların ortadan kaldırılması sağlanır. Tabii burada da daha önce bahsetmiş olduğumuz bütüncül yaklaşımı unutmamak oldukça önemli. Yani gözaltı çukuru, elmacık kemikleri, yanaklar, orta yüz volümü gibi yüzünüzü ilgilendiren her konu dikkate alınarak hareket edilmelidir.

Peki ya Botoks?

Botox için dolgu gibi popüler ve sık başvurulan yüz gençleştirme yöntemlerinden biri olmasını sağlayan yine en avantajlı gerekçe, en çok 10 dakika içerisinde gerçekleştirilebilen ve çizgi, kırışıklık, mimik kalıntıları gibi rahatsız edici tüm kusurlardan kurtulmanızı sağlamasıdır. Botoks ile:

-Göz çevresi ve gözaltı kırışıklıkları,

-Kaş arası kırışıklık ve çizgileri,

-Alın çizgileri,

-Dudak üstü çizgi ve kırışıklıkları ortadan kaldırılabilirken; ağız köşelerindeki üzgün ifade giderilebilir, kaşlarınız bir miktar yukarı kaldırılabilir, boyun bölgesinde ortaya çıkan bantlar hafifletilebilir ya da silinebilir, sert bakışlar yumuşatılabilir. Yani kısacası botoks da bütüncül bir uygulama için size hemen hemen tüm imkânları tanımaktadır.

İple Ameliyatsız Yüz Gençleştirme

iple yüz askılama işleminde; ameliyatsız bir biçimde yüzün tamamında ortaya çıkan sarkmaların önü alınırken yüz ovalinin bile yeniden oluşturulmasını mümkün kılıyoruz. Dahası; kaşların yukarı kaldırılması, yanak ifadesinin belirgin ve dolgun bir hâle getirilmesi, çene konturunun belirginleştirilmesi gibi pek çok problemin çözüme ulaştırılması sağlanabilmektedir. Happy lift, siluette soft, spring lift, coq lift gibi farklı isimlerle ve tekniklerle lanse edilen bu işlemlerde başarı oranı son derece yüksek ve sonuçlar yüz güldürücü.

Mezolifting

Mezolifting dendiğinde aklımıza gelmesi gereken ise; cildimizin ihtiyaç duyduğu fakat dışarıdan sağlayamadığı vitamin, mineral ve birtakım önemli yapıtaşlarının enjektesi yoluyla yüz bölgesinde hızlı ve kalıcı bir yenilenme elde edilmesidir.

Güçlü, sağlıklı, parlak bir cilt isteyenler için vitamin enjektesi yada somon dna birebir çözümler sunan estetik uygulamalardan biridir.

Bütüncül bir güzellikle kalmanız dileğimizle…(=

Estetik Yüz Dolgusu ile Doğal Olarak Gençleşin…

By | Genel | Soru Sorulmamış

Hepimiz daha genç görünmek, kırışıklıklarımızdan kurtulmak ve pürüzsüz bir cilt isteriz. Haklıyız da… Buna sahip olabilmenin pek çok yolu olmasının yanı sıra bir yolu var ki hem sizi ameliyattan kurtarıyor hem de oldukça pratik; estetik yüz dolgusu! Vücutla tamamen uyumlu bir yapıya sahip olan Hyalüronik asidin yüzünüzde bulunan ilgili dokuya enjekte edilmesi yoluyla dokulara hacim kazandırılması ve kırışıklıklardan kurtulmanız işlemine estetik yüz dolgusu diyoruz.

Estetik yüz dolgusunun en önemli avantajlarından biri de özel soğutucular vesilesiyle, neredeyse ağrı bile hissetmeyeceğiniz biçimde ve 10 dakikalık bir sürede uygulanabilmesidir. Uygulama sonrasında ise 2-3 saat içerisinde işlem yaptırdığınıza dair hiçbir kanıt kalmaz ortada. Etrafınızdakilerin; “Aaa sende bir güzellik var bugünlerde.” diyeceği, aynada karşılaşacağınız bir memnuniyet dışında.(=

Dememiz o ki; estetik yüz dolgusundan kısa süre sonra gençleşmenin mutlu edici etkisine maruz kalacaksınız. Çünkü tüm o yorgun ifadenin ortaya çıkmasını sağlayan, özellikle de göz, ağız, çene, alın ve boyun bölgelerinde meydana gelen kırışıklık ve sarkmaların ortadan kaldırılmasında estetik yüz dolgusu başarı ile kullanılabilmektedir. Hatta yüz dolgusunun yalnızca kırışıklık ve sarkmaların giderilmesinde kullanılabildiğini düşünmek de yanlıştır, yüz bölgesinin bir bütün olarak estetik bir görünüme kavuşturulması için de kullanılabilmektedir ki bu yaklaşımla ortaya konan sonuçlar her zaman daha başarılı olmaktadır. Örneğin; neden daha genç ve dolgun görünümlü dudaklara sahip olmayasınız ki? Ya da yorgun gözaltı çukurlarınız giderildiğinde, çene ucunuza değen minik bir dokunuş sayesinde daha çekici bir yüz simetrisine sahip olduğunuzda, elmacık kemikleriniz dolgunlaştığında, rahatsız olduğunuz burun şekli 10 dakikalık bir işlem sonucunda yüzünüze yakışır bir hâle geldiğinde ortaya çıkan sonucun sizi oldukça şaşırtacağından eminiz.

Estetik Yüz Dolgusu Öncesi Nelere Dikkat Edelim?

Estetik yüz dolgusu uygulamasından faydalanmadan önce en unutmamamız ve dikkat etmemiz gereken şeylerden biri; dolgu uygulamasını basit bir enjekte işlemi olarak görmemeniz olacaktır. Yüzünüzün güzelleştirilmesi esnasında dolgudan faydalanılırken uygulamayı gerçekleştirecek olan hekimin yüz anatomisine son derece hâkim olması, estetik yaklaşımı ve uygulama yetisi olması gerekmektedir. Bunun dışında, diğer önemli nokta ise elbette uygulayıcı kadar uygulanan maddenin de önemini yadsımamak olacaktır. Bu sebeple estetik yüz dolgusundan faydalanmadan önce hekiminiz kadar, uygulama esnasında kullanılacak malzemenin kalitesini de doğru bir biçimde araştırmanızı öneriyoruz.

Estetik Yüz Dolgusu Etkisini Kaybediyor mu?

Estetik yüz dolgusu, etkisini 12-18 aylık bir süre zarfında kaybetmektedir; fakat bu durum ilk başta pek çok kişi tarafından bir dezavantaj olarak algılansa da mantıklı bakıldığında 10 dakika içerisinde, ağrı ve kanama gibi huzursuz edici faktörlere katlanılması gerekmeden ortaya çıkabilen bu mucizevî sonucun 12-18 aya kadar kalıcılığını koruyabilmesi bir dezavantaj değil, tam tersine bir avantaj olmaktadır. Estetik yüz dolgusu uygulamalarıyla birlikte iple yüz askısı, örümcek ağı, botoks, radyofrekans, fraksiyonel lazer ve mezoterapi gibi işlemler kullanılarak sonucun dahada iyileştirilmesi bütüncül yaklaşımın avantajını göstermektedir.

Olur da sonucun kalıcı olmasını isterseniz elbette bunun da çözümü var. Bu noktada, ihtiyaçlarınız doğrultusunda çeşitli kombinasyonlar ve uygulamalar geliştirebilmekteyiz. Yağ enjeksiyonu, yüz germe, göz kapağı estetiği gibi işlemlerin yalnızca birini ya da bazılarını hastanın beklentileri doğrultusunda bir arada kullanabiliyoruz.

Şakak Germe Yöntemleri

By | Genel | Soru Sorulmamış

Yaşımız ilerlediğinde, özellikle de kırklı yaşlarımızdan sonraki dönemler yüzümüzde ve vücudumuzda bulunan pek çok bölge gibi şakak bölgemizde de birtakım estetik problemler baş gösterir. Gevşeyen ve sarkan şakak derisi dolayısıyla kaş ve göz bölgemizde ortaya çıkan baskı, bu bölgede sarkmalara yol açmaktadır. Hepimizin gayet iyi bildiği gibi aşağı düşmüş kaşlar ya da göz çevresi, bizi olduğumuzdan daha yorgun ve yaşlı gösterir. Yani göz çevresi estetiği dinç görünmemiz açısından ne derece yardımcı bir adım olursa olsun, şakak bölgesinde meydana gelen estetik problemler için önlem alınmadıkça ya da tedaviye gidilmedikçe daha  genç ve fresh bir görünüme kavuşabilmeniz pek kolay olmayacaktır.

Şakak bölgesinde bu tip durumların meydana gelmesini sağlayan pek çok değişken faktör mevcuttur. Bunların başında, yukarıda da bahsettiğimiz gibi ilerleyen yaş gelmekle birlikte, yer çekimi, kişinin sahip olduğu cilt yapısı, sigara tüketimi, strese dayalı ve spor içermeyen yaşam tarzı beraberinde beslenmede dengesiz ve sağlıksız tüketim tercihleri ile aşırı mimik kullanımı gibi faktörler de şakak bölgesi estetiğini bozan belirleyici etkenler olarak karşımıza çıkmaktadır.

Hangi yöntemler şakak germe estetiği için kullanılır ?

Mevcut deformasyonun ağırlığına ve kişinin işlemden beklentisine göre şakak estetiği için kullanılabilecek alternatif yöntemler mevcuttur. Ilımlı durumlarda ve beklentinin çok fazla olmadığı kişilerde iple askılama, şakak dolgusu, kaş dolgusu, botoks gibi uygulamalar istenene estetik sonucu sağlamada son derece başarılıdır. Daha ağır deformasyonu olan, kaşların fazlaca düşük olduğu, şakak bölgesinde yaygın ve derin kırışıklıkların olduğu vakalarda ise şakak germe yani temporal lift ameliyatları mutlaka düşünülmelidir.

Şakak germe estetik ameliyatı nasıl yapılır ?

Temporal lift yani şakak germe estetiğinin botoks, dolgu, iple askı gibi diğer yöntemlerden en önemli farkı sonucun kalıcı ve çok daha etkin olmasıdır. Şakak germe ameliyatı saçlı deri içerisinden yada sınırından yapılan kesi ile dokunun hazırlanması gerdirilerek yeni pozisyonuna adapte edilmesi şeklinde yapılabileceği gibi endoskopik yöntemle ve özel askılama aparatları kullanılarak da yapılabilmektedir. Her durumda işlem sonrası süreç son derece konforludur ve 2-3 günlük süreç sonrası normal aktif yaşama dönmek mümkündür. İşlemden sonra yapılan kesilerin görülmesi yada farkedilmesi neredeyse imkansızdır.

Şakak germe estetik ameliyatı ile kişinin kazanımı nedir ?

Şakak germe işlemleri sayesinde özellikle göz çevresi bölgesindeki aşırı yığılma ve kırışıklıklar hafifletilir yada tamamen giderilir. Bununla birlikte kaşlardaki sarkma ve düşmenin giderilmesi, göz kapağı bölgesinde daha dingin ve genç bir görünümün elde edilmeside önemli kazanımlardır.

Şakak germe işlemleri ile birlikte dolgu, botoks, üst göz kapağı estetiği, göz torbası ameliyatı, yüz germe estetiği vb gibi pekçok estetik işlem gerçekleştirilebilir ve böylece çok daha bütüncül, çok daha estetik bir sonuç elde edilir.

Sizde güzel ve genç bakışlarınız ile mutlu bir şekilde yaşama devam edersiniz.

Somon DNA ile Yıllara Meydan Okuyalım!

By | Genel | Soru Sorulmamış

“Sevgili yaşlılık, artık senden korkmuyoruz!” demek için bir sebebimiz daha oldu. Onca yılın birikimini yüzümüzde taşımak zorunda değiliz. Nasıl mı? Bunun için, hem estetik cerrahi alanında yaşanan gelişmelere hem de somon balığına büyük bir teşekkür borçluyuz. Somon balığı sütünden elde edilen Somon DNA’sı yardımı ile cildimiz kendini yeniliyor ve gençleşiyor; çünkü Somon DNA mezoterapisi kendi hacminin on bin katı suyu tutabiliyor ve bu sayede derinin nem dengesi düzenleyebiliyor. Peki, bu ne demek? Bu, yıpranan ve kuruyan ciltlerin, sarkmaya evrilmek üzere olan kırışıklıkların, kazayağı çilesinin, “Yorgunuum!” diye bağıran gözaltı torbalarının, alın ve dudak kenarı çevresinde meydana gelen çizgilerin tedavisi demek.

Güneş ya da sigara veya yalnızca yaşlılığın getirdiği tüm o kırışıklıklardan kurtulup; nemli, canlı, dinç bir yüz ile hayata devam edebilmenize yardımcı olan Somon DNA mezoterapisi tüm çizgi ve kırışıklıklara bir çizgi çekmenize imkân tanıyor.

Somon DNA Mezoterapisi ile Yüz Gençleştirme Yöntemlerine Daha Yakından Bakalım

Yukarıda da bahsettiğimiz üzere Somon DNA mezoterapisi yaşlılık karşıtı, neredeyse mucizevi bir madde ve bu madde ile estetik yöntemlerden biri olan mezolifting bir araya geldiğinde kırışıklıklardan kurtulmak oldukça kolay. Yöntem, somon sütünden elde edilen ve insan DNA’sı ile aynı kimyasal yapıyı taşıyan Somon DNA’sının mezolifting ile deri içine verilmesi ve cildin kendini yenileyerek gençleşmesine dayanmaktadır.

İnce ve çok küçük kanüller yardımıyla ve sürece olumlu etkisi olacak bir takım mineral ve vitaminlerle birlikte Somon DNA’sının deri altına enjekte edilmesi esasına dayanan yöntem, hem ağrısızdır ve anestezi gerektirmez hem de en fazla 15-20 dakika süren bu işlemden sonra rahatlıkla sosyal yaşamınıza devam etmeniz mümkündür.

Cilt tipiniz ve yaşınıza göre değişim göstermekle birlikte seanslar genel olarak ayda bir ya da iki kere uygulanmaktadır. Sonraki süreçte ise; seans aralığı üç ayda bir uygulamaya dönüşür.

Somon DNA mezoterapisi ile yüz gençleştirmenin en güzel yanı ise; ilk seansta bile canlı ve parlak bir cilt görüntüsüne kavuşabilmeniz, değişimi fark edebilmenizdir. Sonraki seanslar ise kalıcı değişimi tetikleyecektir.

Somon DNA sı uygulamasının en önemli özelliklerinden bir diğeri ise botoks, dolgu, iple askı, lazer, kimyasal peeling gibi diğer yüz gençleştirici yöntemlerle birlikte uygulanabilir olmasıdır.

O hâlde, “Elveda Yaşlanma!”

Migrenden Kurtulmanın En Güzel Yolu: Botoksla Migren Tedavisi

By | Genel | Soru Sorulmamış

Migren, insanın yaşamını fark edilir ölçüde olumsuz yönde etkilemeye sahip sağlık problemlerinden biri. Yaşamayan pek çok insan için basit bir baş ağrısı niteliği taşısa da migrenle baş etmeye çalışan herkes bilir ki o kriz geldiyse o gün, geçirilen en kötü günlerden biridir. Üstelik üst üste yutulan ağrı kesiciler, sessiz ve karanlık bir ortamda bekleme çabaları ve akla gelebilecek hiçbir yöntem migren sancısından kurtulmaya yetmez. En kötüsü de hastalığın tam olarak tedavisine yarayan bi yöntem bulunmaması idi, botoksla migren tedavisi karşınıza çıkana kadar…

Bir rastlantı neticesinde ortaya çıkmış olsa da estetik amaçlı botoks uygulamalarından faydalanan pek çok hastanın migren ataklarında ve ilaç kullanımlarında ciddi bir azalma meydana geldiği tespit edilmesiyle başlatılan bilimsel çalışmalar neticesinde migren ataklarına sebep olan sinir sıkışmalarının botoks ile önlenebildiği meydana çıkmıştır.

Düşünsenize, hem sürekli kullanmak zorunda olduğunuz ve neredeyse artık işe yarama etkisini kaybetmiş ilaçlardan kurtuluyorsunuz hem ataklarda ciddi bir düşüş yaşıyorsunuz hem de üstüne daha genç ve güzel bir görünüm elde ediyorsunuz. 🙂 Bu tedavi yöntemi, migren hastalarının yıllar boyu katlanmak durumunda kaldığı onca acı ve çözümsüzlüğün neredeyse bir mükafatı sayılabilecek ölçüde kullanışlı.

Tedavi Nasıl Gerçekleşiyor?

Botoksla migren tedavisini başarıya ulaştıran en önemli adım, krizi tetikleyen noktaların tespitinin doğru yapılmasıdır. Bu noktada hastanın dikkatle dinlenmesi ve anlattıklarına istinaden alın, şakak ile ense bölgesinde bulunan tetikleyici noktaların belirlenmesi gerekmektedir. Belirlenmiş olan bu noktalara uygun ölçüde botoks enjeksiyonu yapılması ile sonuç oldukça başarılı olabilmektedir. Üstelik tedavi 15-20 dakikalık sürelerde tamamlanabilmektedir.

Migren Tedavisi İçin Cerrahi Yöntemler Uygulanabilir mi?

Botoksla migren tedavisi deneyerek sonuçtan memnun kalan hastalarımız, elbette kalıcı bir biçimde migren cerrahisi yöntemlerinden faydalanabilirler. Uygulama esnasında botoks ile uygulanan işlemin kalıcı bir biçimde ameliyatla ortaya konması sağlanır. Bu sayede tekrar eden botoks uygulamaları yerine tek seferde sonuç alınması da tercih edilebilir.

Burada kalıcı bir uygulama mı yoksa 6-12 ay arasında değişen süreçlerle tekrarı gerçekleşen 10-15 dakikalık bir botoks uygulması mı tercih edeceği ise tamamen hastanın seçimine bağlıdır.

Sağlıklı ve migrensiz günler dileriz…

Yaşımız Yüzümüzden Okunuyor Ama Çözümü Var…Yüz Gençleştirme

By | Genel | Soru Sorulmamış

Evet, maalesef yaşlılık emarelerinin vücudumuzda en çok okunabildiği yerlerden biri olan bölge yüzümüz.  İlerleyen yıllar sonucunda en çok da otuz yaş ve üzeri kişilerde dudak ve göz çevresinde artan kırışıklıklar ve cildin gevşemesi, parlaklığını yitirmesi gibi problemler baş gösteriyor. Ayrıca sanılmasın ki bu problemler yalnızca kadınlara ait. Aynı sorunlar, erkekler için de geçerli. Günümüzde pek çok erkek, kırışıklık ve yüz gençleştirme tedavisi için estetik çözümlerden faydalanabiliyor.

Elbette, yaşlara göre sorunun kaynağı ve dolayısıyla yüz gençleştirme tedavi biçimleri de değişim gösteriyor. 30 yaş üzeri taleplerin en yoğun olduğu bölge az evvel de bahsettiğimiz gibi; göz ve dudak çevresi kırışıklıkları. 40 yaş üzerinde; bu problemlerin yanı sıra kaşlarda meydana gelen düşme, yüz volümü değişimi gibi problemler de listeye eklenebiliyor. 50’lili yaşlardan sonra ise; temel olarak boyun ve yüz sarkmaları şeklinde yaşlanma belirtileri öne çıkıyor. Tabii bunun yanı sıra estetik çözümler, her yaştan ortaya çıkmış olan problemlerin çözümünde de yer alıyor. Örneğin; leke tedavisi bunların başında yerini almaktadır.

Peki, Neler Yapılabilir?

Örneğin; yüzde meydana gelmiş olan doku boşluğunun doldurulması ve kırışıklık tedavisi için dolgu ile yüz estetiği işleminden faydalanılabilir. Kısaca dolgu ile yüz estetiğinden bahsetmemiz gerekirse; vücuda uyumlu olan bir maddenin dokuya verilmesi yoluyla dokunun hacimli hale getirilmesi ve kırışıklıkların ortadan kaldırılması işlemi olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca elmacık kemikleri ve yanak çukurlarının daha dolgun hâle getirilmesi için de elmacık dolgusu, yanak dolgusu, dudak dolgusu işlemlerinden yararlanılabilir. Hatta gerekli durumlarda dolgu ve leke tedavileri de aynı anda uygulanabilir.

Yüz kırışıklıkları için başvurabileceğiniz bir diğer uygulama ise; botoks. Kaz ayaklarından kurtulmak isteyen, kaş ve göz çevresindeki kırışıklıkların azaltılmasına ihtiyaç duyan herkesin faydalanabileceği bir yöntem botoks. Hatta botox, migren konusunda bile hastalara çözüm sağlayabiliyor. Düşünsenize; botoks ile migren tedavisi sayesinde hem gençleşiyorsunuz hem de migren ağrılarınızdan kurtuluyorsunuz…

İple yüz germe sayesinde ise; yüz bölgesinde meydana gelmiş olan hafif sarkmaların tedavisi gerçekleştirilebiliyor.

İlerleyen yaşla birlikte ortaya çıkan sıkıntılardan biri de cilt renginin değişmesi ve yukarıda da bahsettiğimiz gibi parlaklığın azalması, bu durumun çözümü için de yüz mezoterapisinden faydalanabilirsiniz. Yüz mezoterapisi, cildinizin ihtiyaç duyduğu takviyelerin gereken bölgeye doğrudan ve istenilen derinlikte uygulanması yolu ile gerçekleştirilir ve ciltte yenilenme etkisi yaratır.

Tüm bu yöntemlerin yanı sıra; sitemizi inceleyebilir yüz gençleştirme için daha detaylı açıklamalar ve çözüm önerileri bulabilirsiniz.

Yüzünüzden yaşınız değil, tebessümünüz okunsun(=

PRP Tedavisi Sayesinde Doğal Gençleşme

By | Genel | Soru Sorulmamış

PRP Tedavisi ile Gücünüzü Keşfedin

Damarlarımızda dolaşan kanın yaşam kaynağımız olduğunu biliyoruz; fakat bir de kanımızın içinde bulunan ‘plazma’ var ve plazma, büyüleyici bir iyileştirici gücün ta kendisini sunuyor bizlere. Yetmiş kilogram ağırlığa sahip bir birey vücudunda yaklaşık 6 litreye kadar kan bulundurmaktadır ve bu kanın da %50-60 civarı bir kısmı plazmadan oluşmaktadır. Peki kanımızda bulunan bu plazmanın PRP ile ilgisi nedir? PRP’nin açılımı; “Platelet Yönünden Zenginleştirilmiş Plazma Uygulaması” anlamına gelmektedir. PRP, kişiden alınan az miktarda kanın santrifüj işlemi ile ayrıştırılarak elde edilen plazmanın kanın sahibine enjekte edilerek geri verilmesi yöntemini içeren bir uygulamadır.

PRP Tedavisi Hangi Sorunları Hedeflemektedir?

PRP yöntemi, deride bulunan hasarlı bölgenin doğal ve etkin bir biçimde onarımını hedeflemektedir. Diş hekimliği uygulamaları, estetik tıp, iyileşmeyen yaraların tedavisi, saç dökülmesi, yüz gençleştirme, vücut gençleştirme, kırışıklık tedavileri, yara izleri ve akne gibi pek çok konuda PRP tedavisinden faydalanılabilmektedir.

PRP Uygulamasının Çalışma Prosedürü Nedir?

PRP tedavisi, tedavinin gerçekleştirileceği hastadan alınan 2 ya da 3 tüp kanın santrifüj edilmesi yoluyla elde edilen PRP’nin mezoterapi ya da dolgu yöntemlerinden uygun olanı yoluyla hastanın derisine enjekte edilmesi şeklinde veya özel bir kremin içerisine karıştırılarak uygulanması şeklinde gerçekleştirilebilmektedir. PRP tedavisi yaklaşık 30 dakikalık bir süreyi kapsamaktadır ve tedaviyle ilgili herhangi bir doz kısıtlaması bulunmadığından kişinin kanından elde edilen PRP’nin tamamı tedavi için kullanılabilmektedir.

Uygulamadan sonra ortaya çıkan canlanmış, dinç ve parlak cildinize kısa sürede sonuç alınmaktadır. Fakat 2-4 haftada bir gerçekleştirilen 3 uygulamadan oluşan bir kürün sonunda ise ortaya çıkan etkinin hem kalıcı olması hem de iyiden iyiye belirginleşmesi sağlanmaktadır. Yılda birkez kür uygulaması gerçekleştirildiğinde ise ortaya çıkan etki kesinlikle gençleştirici ve uzun soluklu olacaktır.

PRP tedavisinin öne çıkan en önemli özelliği, uygulamada kullanılacak olan kan ve plateletlerin yine hastanın kendisinden alınmış olması ve bunun da tedaviyi son derece güvenilir kılmış olmasıdır yani hiçbir yan etki yada alerjik reaksiyonun oluşmamasıdır.

PRP uygulaması botoks, dolgu, mezolifting, lazer gibi diğer ameliyatsız estetik uygulamaları ile birlikte kullanıldığında ortaya çıkan sonuçlar gerçekten son derece yüz güldürücü ve mutlu edici olmaktadır.

Menu